Eğitiminden bahsettik çarşamba günü akşamı. Sarsılmaz silah sanayi önceki dönem Valimizi Sayın Zülkif Dağlı ve Murat Yiğit milli eğitim müdürlüğümüzle beraber imzalamıştı o zaman. Şu anki Belediye Başkanı Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı idi. Bakanlık yoğun, nerede buranın İl Başkanı, nerede, o günkü Milli Eğitim Müdürü nerede? O zamanki Milletvekilleri, İl Başkanları veya Bakan da dahil olmak üzere ve bugün geldiğimiz yerde. Turgut Özal Türkiye’de çok önemli bir yerde etkili üniversitelere öğrenci yetiştiren bir yer. Mustafa Aycan’la ilgili haber yapınca Düzce ufak olduğundan hısım - akraba ne varsa harekete geçti. Neden böyle yazıldı? Mesele bu. Sayın Acar iş doğruysa niye yapmadığını eğri ise adliye Fevzi Çakmak’ta. Peki, bu memleketin imkanından imkanlanan, nimetlerinden nimetlen, külfetine sıra geldiği zaman insanların dostlukları ortaya çıkıyor.

Allah herkese hayırlı hizmeti nasip etmez… Bir örnek vereyim size; kartal kuşların en kralı. Kartal uçarken ona saldıran tek hayvan karga. Kartal’ın sırtına konuyor ve atlamaya başlıyor. Fakat kartal ona hiç enerji tüketmiyor, onun darbelerinden nasıl kurtulurum demiyor. Başlıyor yükseğe çıkmaya ve oksijen yetersizliğinden karga düşüyor. Enerjiyi böyle kargalara kullanmaktan ziyade, önemli meseleleri takip edelim. Düzceli olarak çözüm üretmediğimiz zaman okul bahçelerinde velilerle konuşurken rezil oluyoruz. Bunun olmaması için yerelde ve genelde etkili bir bürokrat iradeli bir mülki idare lazım, ortaya irade koyacak. Düzce bürokrasisi felç halde… Bunu kim değiştirecek? Hasan Şengüloğlu, başkan noktasında bu kadar tolerans, bu kadar anlayış ve hoşgörü çok lüks geliyor, bu millete. İşin sonunda Allah bu hizmeti nasip etmiş, bu hizmeti millete hizmet olarak, fayda olarak sağlamak lazım. İnsanların en hayırlısı, faydalı olandır diyor ya.

11 Eylül’de okulların ilk açılacağı zaman Düzce’de meselelere ve çalışan herkesi Orhan Özdemir açılışına bekliyor. Akçakoca’ya bu liseyi babasının ismini vererek büyüten… Allah sayılarını arttırsın Düzce vilayetinde aynı zamanda cami minarelerini hayır - hasenat yapan bir arkadaşın, asıl derdi Düzce için. Ey Sarsılmaz, Mustafa Aycan 300 liraya aldıkları yere bina yaparlar satarken olur 3 milyon.  gelin Akçakoca’ya 11 Eylül‘de hizmet nasıl yapılır, bu dert nasıl yaşanırmış eğitim ve asalet nasıl hayata geçirilirmiş izleyin.

Ben burada anlatırken utanıyorum, siz dinlerken utanmıyorsunuz ama Türkiye’de yaşanan bir gerçek de var. Malatya, Adıyaman depreminden sonra, çok bir şey geleceği belli değildi. Bu memlekette, Turgut Özal diye bir okul var. Bu okulun, Türkiye’nin çok güzel Üniversitelerin de çocukları var. Ben buradan kazandığımı Düzce‘den kazandığını veremeyenler, parası kıymetli olanlar, çoluğuna -  çocuğuna sağladığı imkanla, gurur ve kibir abidesi olanlar gidin 11 Eylül‘de Sayın Valinin de oraya gideceğini biliyoruz. Açılışına gidin, bir hizmetin, bir derdin eserini görün. Ama gözleri olup göremeyenlere, bizim pek anlatabileceğimiz bir şey yok. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az derya büyükler, bizimki de öyle bir şey olsun.

PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN