Dün, Anadolu'yu bize yurt yapan Sultan Alparslan'ın 953. yıl önce Anadolu'nun kilidini açtığı gündü. Hayırlı olsun, mübarek olsun. Bize bu memleketi, bu toprakları yurt yapan Sultan Alpaslan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar tüm devlet büyüklerimizin, ismini sayamadığımız bu memleket için mücadele veren tüm devlet büyüklerimizin ruhu şad olsun. Allah rahmetiyle muamele eylesin. Onların verdiği canla, onların verdiği emekle, onların verdiği mücadeleyle bu yurdumuzda bize Allah ilelebet dünyanın sonuna kadar yaşamayı nasip etsin.

AKÇAKOCA KADINLAR PLAJI’NIN HALİ YAKIŞMIYOR

Akçakoca Belediyesi bu yazı büyük bir gayretle, iyi bir takiple geçtiğimiz yaz aylarında yaşanan o sıkıntıları yaşatmadan bitirmek üzere. İnşallah da bir sıkıntı olmaz ancak burada bir sıkıntı var. Bu memlekette camiye gidip namaz kılanla, meyhaneye gidip alkol alan adamın arasında fark yok. Çünkü laik bir ülkede yaşıyoruz. Bir hakkı olan da kadınlar. Akçakoca'da kadınlar plajı diye bir yer var. Öyle bir hale gelmiş ki burası, ampul gibi. Onlar mütedeyyin, bikinili veya mayolu denize girmek isteyenler orada, kadın kadına denize girmek isteyenler giriyor. Bunu da CHP'li Fikret Albayrak yaptı. Şimdi bu alanın karşı tarafında seyir tepesi. Bir tarafta yerleşim alanlarıyla beraber şu anda bertaraf olmuş. Kadınlar plajında yukarıdan aşağı herkes görüyor, buna bir çözüm lazım. Alternatifler üzerinde çalışılıyor ve bu konuyla ilgili bize gelen talepler, değerlendirmeler ışığında devlet yetkililerimiz, kurumlarımızı, belediyemizi bu konudaki hassasiyetle netice almaları noktasında ve çözüm bulmaları noktasında göreve davet ediyorum. Akçakoca'nın bir koyu orası değil, birçok koy var. Bunlardan birinin mutlak ve mutlak değerlendirilmesinde fayda var.

SARSILMAZ’A BUNUN HESABINI KİM SORACAK?

Düzce'ye hangi sebeple olursa olsun gönlüyle veya dengesiyle hangi sebeple olursa olsun bir okul yaptırma girişiminde bulunuldu, temel atıldı. Özhan Olcay annesinin adına eski Turgut Özal Lisesi’nin olduğu yere bir kampüs kuruyor. Ben demiştim ki, “Bazı büyük firmalar var, nerede bunlar, niye yapmıyor?” Sarsılmaz diye bir fabrika var, Düzce'de silah sanayinde Türkiye'de belirli bir ağırlığı olan firma. Sarsılmaz Düzce Valiliği ile birlikte bir protokol imzalıyor okul yaptıracağım diye. İnanın şu Düzce’ye gelen işletmelerin % 99'u belki de % 100'ü depremden sonra kalkınma noktasında, kanunuyla birlerine bin kattılar. Sayın Düzce Valisi Selçuk Aslan’ın bu protokolün hayata geçmesini ve kendisinin bürokrasi, siyasi olarak Sayın Ayşe Keşir hanımefendinin, Sayın Ercan Öztürk’ün, vekillerin ve Sayın Faruk Özlü'nün bu konuya hassasiyetle eğilmesini ve neticelendirmesini istiyoruz. Resmi protokol imzalanmış, protokol var okul yok. Düzce'de hala prefabrik okullarda eğitim görülüyor. Milli eğitim bir neslin, bir devletin geleceğidir. Niğde'deki siyaset, bürokrasi takip etmez. Düzce'nin siyaseti ve Düzce'nin protokolü ve özellikle bu Sarsılmaz firması imzaladığı protokolün gereğini yapmalı. Devletin şu andaki depremden dolayı başka sebeplerden dolayı yatırım yapacak imkanları çok kısıtlı. Çayın kuşunu, çayın taşıyla vurmak gibi bir şey. Devletin imkanıyla, devlete yerelde bir şeyler katmak lazım. Sarsılmaz firması Türkiye'de silah sanayinde çok ciddi bir yerde ama bunu devletin imkanlarıyla yapmış. Devlet buna teşvik vermiş, savunma sanayi stratejisi noktasında sen de bir söz vermişsin. Bu nasıl olacak? Söz verildiği zaman tutulacak, söz de verilmemiş protokol imzalanmış. Düzce bürokrasisi ve Düzce siyaseti bunun arkasında olmamız lazım.

Piyasada ne kadar para dönerse, piyasada ne kadar yürürse bir o kadar memlekete fayda sağlar. Bundan 10-15 yıl önce parasını faize yatıracak olan mütedeyyin kesim korkardı. Faizin adı oldu katılım bankacılığı. Bu hacı abilerimiz ev almıyor, araba almıyor, ticaret yapmıyor, katılım bankasına paralarını koyuyorlar. Katılım bankasından aylık tıkır tıkır parasını alıyorlar. Çok kazanma adına herkesin yerelde kendi evinin önünü süpürmesi lazım. Katılım bankasından alınan aylık faizle diğer faizli bankalardan alınan arasında az fark var. Tabii insanlara anlatılacak bir mesele değil, herkes evinin önünü süpürsün. Bir bilseniz kimlerin faize para yatırdığını. Meyhanedeki anladık da camideki adam ne yapıyor?

BU ELEK KELEK ELEK

Gazeteci arkadaşımız Nevzat Cingirt çok güzel bir başlık atmış. ‘Bu elek kelek’ Fındık harmanında yangın var. Bir elek uydurmuşlar, 8 milimden sonralar randımana giriyordu, şimdi bunu 11'e çıkarmışlar. Bunu çıkarmasalar 48-50 randıman gelecek olan bir fındık, 45 randıman geliyor. Bunun ekonomik karşılığı ne? Bunu çıkaran kim? Ferrero. Bu millet bunu hak etmedi. Fındık köylüsünün fındık üreticisinin emeğini çalıyorlar. Göz göre göre her bir tonda en az 12 bin lira civarında bir kazanç sağlanıyor. Biz bir hadiseyle meseleyi tamamlayalım. Hülagü Han Bağdat'ı yakıp yıkıp çevirdiğinde Oradan bir tane alim gelsin.’ demiş. Alimlerin hakikati söyleyecek hali yok, vahşetten gözü korkmuş. Genç bir çocuk, delikanlı tüyü yeni bitmiş, ‘Ben gideceğim.’ Yanına bir deve, bir keçi, bir de horoz almış. Hülagu Han sormuş; ‘İlmin başkenti, kültürün başkenti, Bağdat'ta senin gibi sakalı tüyü bitmemiş bir adam mı gönderdiler?’ Delikanlı demiş, ‘İri yarı birini bekliyorsan arkada bir deve var. Sakallı birini bekliyorsan bir keçi getirdim. Çok konuşan birini istiyorsan bir horoz getirdim.’ İmparator bakmış, ‘Tamam boş değil genç ama boş değil.’ Sormuş bu gence; ‘Beni buraya ne getirdi?’ demiş. Cevap vermiş genç, ‘Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. İnsan olamamak getirdi.’ İmparator, ‘Peki beni buradan hangi güç gönderir?’ demiş. Genç alim, ‘Sizi buradan anca biz özümüze dönersek, birbirimize merhamet ve samimiyet içinde güvende olursak sen buradan gidersin.’ Tarihe geçen bir anekdot. Demek ki biz bunları hak ettik. Bu kadar sıkıntıyı, bu kadar kederi insan olarak hak ettik. Özümüze dönmemiz vakti geldi geçiyor.

TÜRK MİLLETİ ASİLDİR, ASİLCE DAVRANILSIN

Dünyadaki dengelerin içinde en asil millet Türk milletidir. Allah'a itaat, devlete itaat deriz. Devlet başkanı biz de Allah'tan sonra tengri döneminden şamanist döneminden bugüne kadar İslamiyet'e geçişten sonra da devlet büyüğümüz inancımızdan hemen sonra gelir. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a söylemleri yani hakareti var. Ahmet Şık mecliste oradaki milletvekillerine Türkiye'de bir oyun kurmaya çalışıyorlar. Sokakları sokaklara çekmeye çalış, bu millet ekonomik sıkıntıyı birçok şeyi göğüsler. Ama İslamiyet'i kabul ettikten sonra Allah'ından sonra devlet başkanını tanır. Oyun kurmaya cesaret etse de oyunu kuramaz. Çünkü bu millet çok asil bir millet. Ama asil millete de asilce davranmak lazım. Herkese asaletine göre davranmak lazım.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;