Geçtiğimiz günlerde Bulvar Caddesi’nde bir iş yerinin açılışı yapıldı.  Açılışa Bilim Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü de katıldı.

Güçlünün ve iradenin yanında görünmek için insanlar toplanıyor. Ve güzel bir sofra ikram ediliyor. İkramda da döner var. (Afiyet şifa olsun.) Tabi işletmeci de davet eden de davete icabet eden de töremize göre uygun bir tablo.

Biliyorsunuz Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin bulunduğu üniversite kampüsünün olduğu yerde bir camimiz var. Bu cami ağır ve aksak ilerliyor.  Binlerce insan hastaneye muayeneye gidiyor tabi ibadet ihtiyaçları da var. Binlerce insanın gittiği cami belirli bir mesafeye geldi. Hayırlara sebep olanlardan Allah razı olsun.

Açılışta masada oturuluyor ve İlahiyat Fakültesi Dekanı camiyle ilgili kişi Sayın Faruk Özlü’ ye “Caminin halılarına kadar geldik ama halı alamıyoruz bize bir faydanız desteğiniz olur mu?” diyor.  Faruk Özlü’de  diyor ki “bu masadaki herkes buraya bir yardım yapacak hayır işleyecek herkes 10’ar bin lira gibi yardım etsin.” 4 tane adam var onlarda “Tabi efendim biz de bu hayra vesile olalım.”  Bu 4 kişinin içinde eski belediye başkanı da var hepsi de tüccar tacir adam.

Faruk Özlü’ nün yanında mutlu olacak insanlardan 4 kişi hala parayı ödememiş,  bu diğer hazirunun hepsi orada parayı ödemiş. Hasan Günden var ya başkan yardımcısı “Ben 5 bin lira verebilirim.” Diyor.  Belediyede avukat her türlü AK Parti’nin sosyal çevresiyle beraber makam yetki ve etkide bulunan Oya ablamız var birde.  Oya Kocaman Belediye Başkan Yardımcısı,  işin enteresanı belediyedeki sosyal işler ve hayır işleri de buna bağlı. Oya ablamız hiç topa girmemiş orada. Şimdi dediğimiz şu bu 4 kişi parayı ödememişler. Bende bunları aradım  “İsmimizi açık etmeyeceğim ama pazartesi ye kadar parayı ödemezseniz sizi söyleyeceğim.” Dedim.  Çünkü karakolda doğru söyleyip mahkemede cayar hesabı olmaz.  Ben şuna çok ehemmiyet veriyorum. Küçük Sanayi Sitesinde bir Cami var, tıp fakültesinin bulunduğu yerde bir Cami var, bunların inşaatları devam ediyor. Özellikle tıp fakültesine hasta olan gidiyor ve cenazesi de olabiliyor.  İnsanlar dertlerinin şifasını ve Allah’a yakarışlarını yaşayabilecekleri bir yer istiyor.  Ya hiç ölmeyecek misiniz? Bunu neden Sadullah’ın ağzına düşürüyorsunuz?  orada bir hayır Allah için yapılır kul hatırı için yapılır Allah için yaptıysanız da kul hatırı için yaptıysanız da hayrınızı adam gibi yapın veya “ben buraya vermeyeceğim vermiyorum” deyin. Orada oturup da “bir döner 10 bin liraya geldi” deyip de gülmenin gereği yok. Pazartesiye kadar paraları ödediniz ödediniz.  Ödemezseniz ben anlatacağım kimin olduğunu artık onlarda gereğini yaparlar.

Efendim bahar ayından sonra hasat mevsimine geliyoruz.  Ferrero Türkiye’deki tekelleşmiş fındık sektörü.  Bunlarda bir tarım uygulaması var.  Ötekileştirerek iyi bir tarım diye iyi bir yerlerde belirli insanlara fındık üretimi yaptırıyorlar.  Belirli tüccarlarla belirli bir fındık merkezi oluşturmuşlar, diğerlerini almıyorlar.  Öyle bir sistem kurmuşlar ki sistemin içinde işin başı belli değil herkes birbirine atıyor.  Zincirleme derdini anlatmak mümkün değil. Eski Türkiye’ deki hale benziyor. Fındık noktasında, üretim noktasında, piyasa noktasında bunlar dolaylı ve direkt bu işin tekelini almışlar. Doğu Karadeniz bölgesinde tutunamamışlar. Doğu Karadeniz bölgesindeki vatandaş basın sivil toplum kuruluşları bunlara neler yapmış neler etmiş;  bunlar da gelmiş Düzce’de bir yatırım yapıyor.  Ancak Düzce’de yatırım yaparken Düzce esnafın hepsini ötekileştirmişler. Bulmuşlar 100 tane artık bilmiyorum rakamını ondan yüksek fiyata alıyorlar,  Diğerlerinden almıyorlar. Bu o kadar stratejik hamleyle yapılıyor ki…  Ben de burada fındık köylüsüyüm Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ a buradan sesleniyorum.  Sayın Cumhurbaşkanım Ferrero’nun Türkiye fındığına yön vermesine, Türkiye’deki tekelleşmesine müsaade etmeyiniz.  Çünkü bu millet sizi çok seviyor.  Karadeniz Bölgesi sizden vazgeçmiyor.  Sizin bir bakışınıza dünyalardan vazgeçecek olan insanları bu Ferrero’nun eylemlerine bırakmayın. 

Ferroro ticari stratejisinin yeniden değerlendirilmesi noktasında kısa, orta ve uzun vadede bize kaybettiriyorsa ki öyle görünüyor kaybettirmemesi noktasında tedbirler alınması lazım. Kaybettirmiyorsa, kazandırıyorsa bu durumu siyaseten de ticareten de bu insanlara anlatılması lazım. Bizim e büyük endişemiz fındık üreticisi olarak bu uygulanan, ötekileştirme ve bu uygulanan nokta adreslerden üretim yaptırma,  nokta adreslerden mal alma ve piyasayı bununla regüle edilmesi gerekir. Bu memleketteki fındık üreticisinin emeğine terine gönüle, Cumhurbaşkanı’na sevgiye mutlak ve mutlak bir anlam ifade etmiyor, anlamlandırılması lazım. Bunu siyaseten bir eksik biliyorsak bize kamuoyuna anlatılması lazım ticareten de hayırlı bir sonuç yok.