Bahar yağmurları mı diyelim? Yaz yağmurları mı diyelim? Yağmurlu bir günde felaketlerin, sel felaketlerinin olduğu bir gündeyiz… Allah milletimize, devletimize zeval vermeden bu günleri atlatmayı bizlere nasip etsin.
Akçakoca’ya gidiyoruz. Biliyorsunuz 66 tane delegenin noterden yapmış olduğu işlemle; istifayla CHP ilçe başkanı Tuğrul Abanoz ‘un yönetimden, başkanlıktan el çektirilmesi yönünde harekete geçildi. Tabi adaylık süreci… Yaşanan her şey siyasette ikbal kavgası...
Tuğrul Başkan Akçakoca’ya geldi geleli, CHP ilçe başkanı oldu olalı, CHP Akçakoca'da ve Düzce genelinde çok büyük bir ivme kazandı, hareket kazandı! Muhalefet noktasında menfi müspet düşünenler vardır ama bir ses olmaya başladı. Hatta Kılıçdaroğlu'nun Düzce ziyaretinde Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanında oturması bile bir ses olarak geldi ve hepsinden önemlisi burada Tuğrul başkanı “orada onun ne işi var” diye kıskananlar oldu, üzülenler oldu, sevinenler oldu ama etkileşim noktasında fevkalâde bir hareket oldu.
Şimdi niye istemiyorlar? CHP'de genel anlamda eleştirmek bir demokrasi kültürü gibi görünse de kendi içlerinden çıkan insana karşı da çok acımasız bir eleştiri var. Tuğrul Abanoz ‘un Akçakoca’dan çıkardığı ses; Düzce'de duyuluyor, Ankara'da duyuluyor.
Muhafazakâr, Milliyetçi olan kesim, iktidar olan kesim, Tuğrul Abanoz ‘un gitmesini çok istiyor, hem de çok istiyor! Şimdi neden istiyorlar? Çünkü muhalif, çünkü aykırı, çünkü sıra dışı...
Yolunda, okulunda, izinde, şifalı suyunda, Düzce siyasetinde, Akçakoca siyasetinde, Belediye Başkanı Okan Yanmaz ‘a ve partililere taş çıkartıyor, nefes aldırmıyor.
Şimdi Tuğrul Abanoz ‘un karşısında bir tane aday var. Ahmet Kaya isimli bir aday. Reklamcı, CHP'li, kendine göre bir vizyonu ve misyonu var.
Ancak bu adamın belediye ile iş yaptığını, Tuğrul başkanı indirip de Ahmet ‘i başkan yapmak isteyen dinozorlar; hiç görmüyorlar Belediyenin binlerce liralık, o reklamlar ve billboard dolayısıyla borcu var…
Belediyenin aleyhine, işçi maaş alamamış... Belediyede şu uygulama eksik olmuş, şu meclis kararında kamuoyu adına eksiklik, siyaset ve eleştiri adına ifadelerde bulunduğu zaman ne olur? Ne olacağını pek hesap edemiyorlar. Hemen alacakları tahsili için icra- i işlem başlar, adamı kuzuya çeviriler!
Bu durumu fırsat bilen, iktidarda olan bazı MHP ‘liler de muhalefetin sesini kısmak ve eleştirilerin önüne geçmek için direkt olmasa bile dolaylı yollardan Ahmet Kaya denilen arkadaşa Akçakoca ‘da destek veriyorlar.
Akçakoca demişken, Okan yanmaz ‘ın bu hafta içinde iki maaş ve bir ikramiye ödeyeceğini duyduk. Geçen hafta bahsetmiştik ‘Belediye işçileri para alamıyor, açlık var sefalet var, insanlar artık boşanmalara gidiyor, huzur kalmadı sofrada bereket kalmadı hey Okan Yanmaz’ demiştik!
Bugün aldığımız bilgiye göre iki maaş ve bir ikramiyenin bayramdan önce ödeneceği söyleniyor. Bu güzel bir işaret. Bunların sesi nereden geldi en çok, CHP İlçe Başkanından geldi. CHP niye iktidar olamıyor görüyorsunuz. Birbirlerine muhalefeti demokrasi anlayışına demokratik diye tartışırken eleştirirken kendi içlerinden çıkan bir hareketi ve ivmeyi bertaraf ediyorlar.
Tuğrul başkanın CHP ilçe başkanlığından inmesini Mülki İdare istiyor, Bürokrasi istiyor, karşı siyasi gruplar istiyor ama 66 tane notere istifasını sunan, seçim isteyen CHP delegasyonu da istiyor. Bu nasıl bir iş yani? Farklı farklı herkesin dünyasındaki özelliği ile ilgili siyasetinde bir bağ kurmaya çalışıyorlar, herkesin bir zafiyeti var. Herkesin özelinde bir eksiği var. Herkesin özelinde bir gizemi var. ‘Yok’ diyen adam yalan söylemiş olur.
Gerek siyaset yapan gerek bürokrat olan gerek Belediye Başkanlığı yapan gerek Milletvekilliği yapan… yani Dünyada herkesin kendi özelinde, kendi hanesinde, kendi ailesinde özeli var, maiyeti var ve zafiyeti var. Buradan siyaset yapılır mı arkadaş? Ben şunu söylemek istiyorum; benim kimliğim belli dünya görüşümde belli, ben dünya görüşümle baktığım zaman Tuğrul Başkanın CHP İlçe Başkanlığı'nda ayrılmasına alkış tutarım. Bu kadar muhalif, bu kadar Nokta vuruşları yapan, bu kadar hükümeti ve yerel idareyi, yerel yönetimi bu şekilde eleştiren muhalif ilçe başkanını hiç kimse istemez.
Gazeteci gözüyle baktığım zaman, medya gözüyle baktığım zaman bir memlekette muhalefet ne kadar etkili, ne kadar aktif, ne kadar canlı olursa iktidarda bir o kadar kendine çeki düzen verir. Muhalefetin aktifliği, muhalefetin kalitesi, iktidara ve iktidar sahiplerine kalite getirir.
İş düzeyinde daha sosyal ve kamuya faydalı olan hizmetler noktasında karar almaya iter. Bu durumda kazanan kim olacak? ‘Tuğrul Abanoz CHP ilçe başkanıyken, benim belediye başkan adaylığım, milletvekili adaylığım zora düşer. Onun için bu buradan gitsin’ Ne sebeple? Siyasi olarak senin rakiplerine kök söktüren bir adam var! İçtimai olarak partisine aktivasyon katan bir vizyon var, iktisadi olarak da gerçekten emekçi olan, devletten, şuradan buradan beslenmeyen, mücadele veren, kendi alın teriyle para kazanan bir insan var. Nasıl olması lazım? Birçok özellik tutuyor, sağ olsun, sol olsun, sosyal Demokrat olsun, muhafazakâr olsun, ne olursa olsun bu memlekette milletin adamı olsun bizim için, başımızın tacı!
Genel anlamda şunu gördüm; 2023'te millet ittifakı ve CHP iktidar, evet bu iktidar mücadelesinde o günde bugünde mücadele verenlerin, verdiği mücadeleden ziyade bizim geleceğimiz yer önemli, bir kere burada da bu işe kesin gözüyle bakmamak lazım. O kadar kolay değil tabii.
Bugün seçim olsa bu CHP'li arkadaşların sosyal demokrat arkadaşların, Millet İttifakı'nın inandığı iktidar yolu açık ama seçime kadar neler olur, bu derelerin altından ne sular akar?
Velev ki netice itibariyle öyle de olsa, memleketin insanları bunu böyle kabul görmüş. O zaman bile bugünlerde mücadele veren çoluk çocuğun rızkı, gecesini gündüzüne katıp partisine, davasına, inandığı değerlere hizmet eden insanların bu şekilde bir muameleye maruz kalması ne kadar demokratik olur, ne kadar iktidara talip olan bir yapıya uyar onu da bilmiyorum…
Abanoz ‘u muhalefet istemiyor, gitmesini istiyor. Abanoz ‘u CHP'liler istemiyor, gitmesini istiyor. Bunlar ne istiyor? İkisinin istekleri de ortak. Niye? İşin sonunda siyasi menfaat var, siyasi İkbal var.
Kişilerin siyasi ikbali mi, Partinin siyasi İkbali mi, onu da zaman gösterecek...
Ben bir Akçakocalı olarak Tuğrul Başkanın, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı olarak, ilçenin ve Düzce'nin sorunlarını lâyıkıyla dile getirdiğine inanıyorum. Gitmesini istiyor musunuz? Bunlar istiyorlar. Hangi akla hizmet ediyorlar onu da bilmiyorum….
