Demokrasinin hamiliğini yapan ülkedeki tiyatronun bitmesinin üzerinden on gün geçti.
İblis, yeni dünya düzeninin kurulması işini hızlandıracak adımları, bu demokrasi tiyatrosu sonrası önümüzdeki günlerde başlayacaktır.
Bunun izlerini de yavaş yavaş görmekteyiz.
Herkesin umut beslediği dağlara, ince ince kar yağmaktadır.
Kimse iyilik adına hayal kurmasın, geleceği rüyalar aleminde satın almasın.
İblisin uşakları arasında ki devir teslim töreni, bu yağan karın şiddetini artıracak, sonunda karın lapa lapa yağmasına ve en sonunda tipiye dönmesine evrilecektir.
Lütfen, iblisin kurmuş olduğu tezgahın başına gelmeyin, bu tezgahın başından atmış olduğu sloganlara kanarak veya korkarak tezgahın zehirli elmasından almayın, onu ısırmayın, ondan yemeyin ki;
Nefsinizi esir alan ayıplarınız ortalığa saçılmasın.
Geçen haftaki yazımda ifade ettiğim gibi Trump, maskesiz olarak sahneye çıkacak ve tüm çıplaklığı ile sahnede yerini alacaktır.
Açık ve net bir şekilde iblisi temsil edecektir.
Bu temsil ile beraber zulüm, boyut ve şekil değiştirerek devam edecektir.
Maskeler düşecek, surattaki boyalar akacak ve herkes kolkola girerek, Trump’ın önderliğin de gerçek yüzleri ile sahnede yer alacaktır.
Bu sahne gerçekleşecek, bu kaçınılmaz.
Çünkü hedefledikleri her ne ise, ona ulaşmada şu an ciddi anlamda sıkıntı çekiyorlar.
Olaylar istedikleri seyirde devam etmiyor, kuracakları yeni dünya düzeni ekseninde, kendi açılarından problemler görüyorlar.
Eski yöntemler veya dayatmalar artık toplumlar nezdinde tutmuyor, sonuca ulaştırmıyor.
Ulaşabildikleri ise sadece bir yıkım olmuştur, onun ötesine geçip düzenlerini oluşturamamışlardır.
Kısacası onlar açısından son yetmiş yıldır devam eden tarih, tekerrür etmemektedir.
Bu tekerrürün gerçekleşmemesi onları çıldırtmakta, onun içinde sağa sola saldırmakta ama bir türlü sonuç alamamaktadırlar.
Ama Rabbimizin, onlar için uygulayacağı tarihin tekerrürü yakındır.
Bundan kaçışları yoktur.
Kimse savaşlar bitecek safsatasına kanmasın.
Bu maskesiz iblisin uşağını, bize melek diye yutturmaya kalkmasınlar.
İblis ve onun uşağının hedefi, zulmü bitirecek ve barışı getirecek adımlar atmak değil, okumayı doğru yapmalıyız.
Hedefleri, zulmü başarıya ulaştıracak nihai adımları atmak ve bu anlamda savaşların bitmesi ve herkesin iblise teslim olmasını sağlamaktır.
Yoksa kaygıları savaşların bitmesi değildir, akan kanların durması değildir, ölen canların sonlanması değildir, feryâd eden çocukların çırpınışlarını sonlandırmak değildir.
Hedefleri, yeni dünya düzenini kurana kadar bu savaşların, zulmün devam etmesi ve sonuçta bu hedefin geçekleşmesidir.
Bunun için barışı sağlamak, hayal ürünüdür.
İblis açısından, savaşların bitmiş olmasının tek yolu var oda zalimin kazanmış olmasıdır.
İblis, tam anlamıyla insanlığı teslim almadığı sürece bu zulümler bitmeyecek, barış adına atılan sahtekarca sloganlar devam edecektir.
Kısacası zulüm artarak devam edecektir, kar ve tipi insanlığın umutları üzerine yağmaya devam edecektir.
İnsanlık ve umutları, bu tipinin oluşturmuş olduğu kar birikintisinin altında ezilecektir.
İblis, bu hedefe ulaşmak adına, kısa zaman içersinde, herkesi kendi yanında toplanmasını ve hareket etmesini isteyecektir.
Bu yeni planlama ile yeni dünya düzenini oluşturmak isteyecek, bunu gerçekleştirirken her türlü aparatı da kullanacaktır ve hızlı bir şekilde kullanmaya da başladı.
İlk balosunu kendi evinde vererek, bu gerçeği ilan etti.
Amacı, kendi yanında duracak yalakaları ve yol arkadaşlarını görmek istemesidir.
Seçimini yapıp, yüzünü iblise dönenler için vereceği tüm umutları bol keseden vererek, dağıtabildiği kadar rüşveti dağıtarak, yola çıkmalarını istemiştir.
Bunun içinde kendi yanına gelenler ile bol bol fotoğraf çektirerek, mesajlarını tipinin gelmesinden önce paylaşmış, gelecek kaygısı taşıyan herkesi bu fotoğraf karesine davet etmiştir.
Tarafını seçip, yüzünü iblise dönmeyenler ise bu tavırlarının neticesinde, ayaklarının ve kollarının çaprazlama kesilmesi gerçekliği ile karşı karşıya kalacağını ortaya koymuştur.
Bu tasviri, toplumsal ve coğrafik olayları izleyerek görme çabasına girerseniz, ne dediğimi anlayacaksınız.
Sadece İspanya’ya bakın, duruşuna bakın ve son bir ayda yaşadıklarına.
Gerçekleşen bu kesme eylemini net bir şekilde göreceksiniz.
Bunun dışında bir kısım topluluklar da bu gerçekle karşılaşmamak adına, iblisin elini öpmek için sıraya girmişlerdir.
Bugünlerde yalakalığın her boyutunu görmeye başladık ve görünen o ki hayretler içersinde bunu seyretmeye devam edeceğiz.
Sözde emperyalizm karşısında mücadele ettiğini söyleyen, iyilik adına ortada dolaşan bir çok toplumsal yapı, koşar adım iblisin elini öpmeye gitmişlerdir.
Bunu da belgelemek için fotoğraflar vermişlerdir.
Kimileri de, el öpme sırası alabilmek için her türlü şaklabanlığı yaparak, mesajlarını ardı ardına açıktan vererek, kendilerini beğendirme çabasına girmişlerdir.
Ey iblis! sesimizi duy diye yalvarmaktadırlar.
Ne olur bizleride yanına al, bizlerde seninle dost olalım, birlikte yol alıp, hedeflerimize seninle birlikte ulaşalım diye koşuşturmaktadırlar.
Ve sonucunda iblis, yeni dünya düzenini kurmuş olarak yoluna devam etmek isteyecektir.
Yada başka bir ifade ile, insanları iblisin karşısında kaybetmiş olarak, aşağıların aşağısı konuma ulaştırarak, Rabblerinin karşısına bu şekilde çıkmış olmalarını sağlamak isteyecektir.
Rabbin’den istemiş olduğu müddeti, insan karşısında ki savaşı kazanmış olarak sonuçlandırmak isteyecektir.
İblis bunu başarabilecek mı?
Tarihin hangi boyutu, kimin için tekerrür edecek?
Bu soruların cevabını, hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Bizlere düşen, iblisin bu açıktan savaşı karşısında, bizler de açıktan tavrımızı sergileyerek, safımızı Rabbimizden yana koyarak yol almamızdır.
Emin olun, Rabbimizin elinden tutup onun sözü üzere hareket edersek, tarih onlar için hüsranla tekerrür edecektir.
T.K. @kul6303839