İblisin yaverleri arasında, yeni dünya düzeni öncesi son raunt başladı.

Birbirlerine düştüler, bunun yansımasını son haftalarda yoğun olarak görüyoruz.

Kim yere düşecek nakavt olacak, kimin kolu yukarı kalkacak göreceğiz.

Yada rauntlar uzadıkça uzayacak mı, masum insanlar üzerinde oynanan oyunlar devam mı edecek, edecek ise nasıl devam edecek.

Hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Aylar önce maskeli balo gerçekleşmiş, demokrasi safsatası ile dünyayı yönetme isteği ve arzusu, iblisin yaverlerinden olan, bir kanadın eline geçmiş idi.

Ve bu devir teslim daha gerçekleşmeden, dünyayı nasıl yönetecekleri noktasında işaretler ve ipuçları vermekteydiler.

Fakat değneğin diğer ucundaki kaybedenler ise bu durumdan hiç ama hiç hoşlanmamakta ve huzursuz idiler.

Bu istek ve arzuya şiddetle cevap vermeleri gerekiyordu ve vermeye başladılar.

Bombalar patlıyor, silahlar ateşleniyordu.

İlk önce Almanya’da hassas bir günde, hassas bir noktada, kurulan oyunun dışına çıkmak isteyenlere, özellikle Almanya’ya, kendi uydurdukları Daeş örgütünün sembolik aracı kamyon ile pazar yerin de dehşet saçarak ilk mesajı verdiler.

Ukrayna çukurundan çıkmak yok diye.

Bu uyarı mesajı idi, mesaj her iki taraf açısından da netti, onlar bunu anlamışlardı.

Kurgulamış oldukları ve gelmekte olan kasırgaya engel olmayın diye, can yakarak ama masum insanların canını yakarak uyardılar.

Mesaj netti, yeni oyun kurucular anlamışlardı ama kazanmanın sarhoşluğu ile bu mesajı ciddiye almadılar, umursamadılar.

Sonra Amerika’da Fransız mahallesinde, bu işe Fransız kalmayın diyerek bir mesaj daha geldi, yine kamyon ile yine halkın içine dalarak.

Daha önce mesaj vermek için yaktıkları ve yeniden inşa edilen, Notre Damne kilisesinin açılışından bir kaç hafta sonra.

Açılışı da görkemli bir şekilde yeni oyun kurucular yapmış idi.

İşte bu katolik kilisenin kurguladığı ve sahaya sürdüğü Amerika’da ki Notre Damne Üniversitesinin futbol kulübünün, Amerika’nın en önemli maçı öncesi, aynı gün, aynı muhitte, bir kaç saat önce, bu sefer de özelde Fransızlara verdiler mesajı.

Durun durduğunuz yerde, konum değiştirmek yok diye.

Mesajımızı nasıl ciddiye almazsınız diye.

Sarhoşluk hala devam ediyor, Trump ve onun görsel izdüşümü Elon musk, ayrı ayrı her gittikleri yerde boy gösterip, tehdit ederek güç gösterisin de bulunuyorlardı.

Bu vurdum duymazlığa, daha anlaşılır ve bu sefer de zirveyi temsil eden sembollerle verdiler mesajı.

Elon Musk’ın hayallerini kurarak, üretip dünyaya sunmuş olduğu aracı Tesla Cybertruck ile.

Tamda Trump’ın kulesinin önün de, kazananların hem sermayesini hemde siyasetini apaçık tehdit ederek, aracı kulenin önün de patlatarak verdiler mesajı.

Hala mesajımızı nasıl almazsınız diye.

Bir takım eksiklerimiz, yanlışlarımız olsa da, başarısızlıklarımız olsa da, kurmuş olduğumuz sisteme müdahale etmeyin bozmayın diye haykırdılar, bu mesajlarla kaybedenler.

Kurmuş oldukları bu sistemin, bozulma fikrine bile tahammülleri olmayan değneğin bu ucundakiler, bu değişimin gerçekleşmesi süresince, şiddeti artırarak devam edecek, değişimi engellemek için saldırmaktan geri durmayacaklardır.

Emin olun durmayacaklardır.

Mesaj alınmaz, alınsa bile kabullenilmez ise daha şiddetlisi ile yeniden geleceklerdir.

Tüm bu mesajlar karşısında, karşı mesaj olarak, devir teslim tarihi olan yirmi ocaktan sonrasını bekleyin, o zaman cevabını vereceğiz diye şimdilik sözlü cevap verirken, planlarını da yapmaktadırlar.

Bunun şiddete dönmesi de Londra sokaklarında yankılanması da an meselesidir.

Bekleyip hep beraber bunu da göreceğiz.

Ukrayna, özellikle Filistin’de ve son olarak Suriye’de uğramış oldukları hüsrandan ve başarısızlıklardan dolayı suçlamaları, şu anki oyun kurucular ve iktidarı elinde tutanlar kabul etmemektedirler.

Bu başarısızlıklarının üstlerini örtmek ve revize ederek oyunu devam ettirmek istiyorlar.

Sabırlı olun mutlaka beklenen kasırga ulaşacaktır toplumlara diye, iddialarını sürdürüyorlar.

Fakat değneğin diğer ucundakiler ise bunun böyle sürmeyeceğini ifade ederek, değişimin gerçekleşmesini ve otoriteyi kendilerinin ele alarak yeni oyun ve yeni aktörlerle, zulme devam edilmesinin gerektiğini ifade ediyor ve yol alıyorlar.

Aslında olay iyilerin ve kötülerin mücadelesi değil, asla ama asla değil.

Mücadele kötülerin kendi iç çekişmeleri, geleceğin kötülük adına kendileri tarafından daha iyi kurgulanıp uygulanacağının mücadelesidir.

Bu mücadeleyi kendi içlerinde yapmış olsalar, sinema seyreder gibi kahvemizi alıp karşısına geçerek keyifli bir şekilde seyrederdik.

İblis yaverleri, kavgalarını sürekli ama sürekli mazlum insanlar üzerinden yaparak bir birlerine üstünlük sağlama peşindeler.

Can yakarak can olma peşindeler.

Bu işlerinde de çok mahirler.

Bizlere düşen ise bu kavganın içerisinden sıyrılarak, herhangi bir tarafta yer almadan kendi söz ve eylemlerimiz ile özgürlüğü ve adaleti sağlayacak yöntemler ile bu iblis yaverlerini önüne geçecek ve alt edecek hazırlıkları yapmaktır.

Onlar, bugün bu kavgayı yapıyorlar kendilerini çok güçlü ve alternatifsiz gördükleri için.

Ne zaman ki Rabbinin sözü gereği hareket edenler ortaya çıkarsa, işte o zaman çok sıkı dost olurlar ve beraber hareket ederler.

Bilelim ki iblis de Rabbimizin koymuş olduğu evrensel yasalar gereği yaşama müdahil olabilmekte, ancak bu sınırlar içersin de yaverlerini şekillendirebilmektedir.

Kazanmak veya kaybetmek, bu yasaları bilmek, bu bilgi ve inanç ile hareket etmek ile mümkündür.

Mücadele sahası iyiliği de kötülüğü de eşit koşullar da sarmalamaktadır.

Rink bellidir, kurallar da bellidir.

İyi çalışan ve hazırlığını iyi yapan, yumrukları sağlam atarak karşı tarafı nakavt edecektir.

Gerçek olan nakavt da bu zaman olacaktır.

İblis yaverleri arasındaki yumruklar ise sadece görseldir, kandırmacadır.

Üstelik iyiliğin taraftarı Rabbimizdir. Mutlak üstün olanda O’dur.

Kötülüğün ki ise iblis. O ise sadece bir yaratılmıştır.

Üstün olanlar ise iyilik sahipleridir, kim ki iyilik adına Rabbimizin sözüne yönelirse, bunu sahiplenir ise işte o zaman bu üstünlük gerçekleşecektir.

T.K.            @ kul6303839