Faruk Özlü mazbatayı aldı. Mazbatadan önce bir de sitem etti. Çok enteresan bir görüntü verdi. Bütün devlet ricali, bürokrasi Düzce'deki temsil, yetki makamları Faruk Özlü’yü ziyaret etti. Güzel bir tablo tabii yerel, genel noktadaki köprünün birbirine böyle bağlanması güzel. Faruk Özlü demişken, herkesin şu anda merak ettiği şey şu; kimler gidecek, hangi müdürler değişecek, nerelere kimler atanacak, ne yapılacak? Faruk Bey de bunların merak edilmesini çok sever.
En çok konuşulan isimlerden biri Zübeyir Yiğit. Bir hikaye geldi aklıma. Timur Anadolu'yu işgal ettiğinde her köye iki tane fil göndermiş. Fil bu ya; doymuyor yiyor yiyor. Nasrettin Hoca’ya gelmiş köylüler ‘Ya hocam bir önümüze önderlik yap da bu fillerle biz baş edemiyoruz. Yiye yiye bitiremiyor, ne yapacağız? Demişler. Hoca ‘Takılın peşime gidelim’ demiş. Neyse iletişim kurulmuş. Tam kapıya gitmişler, içeride biraz da gürültü patırtılı işler varmış. ‘Nasrettin Hoca dahil olmak tüm köylü içeri gelsin.’ Demişler. Hoca arkaya bir bakmış, kimse kalmamış. Huzura girmiş Nasrettin Hoca demiş ki ‘Bizim köylere bir fil gönderdin, ya köylüler çok ısrarcı, üçüncüsünü istiyorlar.’ Zübeyir Bey görevinde devam eder mi etmez mi ne kadar devam eder geri mi gider? derken Timur’la hocanın hesabı biz bir tane daha Zübeyir istiyoruz Düzce’ye. Çok sevdik. Bir tane daha olursa, inşallah daha da iyi olacak gibi. Yardımcısı var Muhammet Doğan Kaya. Bir de yanında eküri var. Okan Bey zaten devlet memuru. Ama bir tane daha olursa kare dörtlenir.
Kaynaşlı ile ilgili belediyenin borcu kum ocağı ile ilgili alışveriş ve buna benzer iddialardan bahsetmiştik. Birol Şahin'le görüştüm. eski belediye başkanı bu iddiaların hepsinin gerçekçi olmadığını söyledi. Eftal Altundal’ı aradım. ‘Yeniden bir değerlendirme yapıyoruz, neyin ne olduğunu tam bilmiyorum, önümüzdeki günlerde bir basın açıklaması yapacağız.’ dedi. Belediye başkanının basın açıklaması yapacağı günü bekleyelim. Bu arada Birol Başkanı’nın devir teslim töreninde yaşanan husumetten dolayı, MHP milletvekili hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuş. Personelin maaşları kısmen ödenmiş.
Cumhurbaşkanı bugün(19 Nisan) yaptığı açıklamada, kimse dokunulmaz ve vazgeçilmez değildir türünde bir ifade kullandı. ‘Radikal değişiklikler yapacağız, reformlar yapacağız, değişimler yapacağız.’ dedi. Biz de bununla ilgili bir haber yapmıştık. ‘İl Başkanı Hasan Şengüloğlu’nun koltuğu sallanıyor mu?’ diye. Mustafa Şengüloğlu olsun, bizim için çok bir şey fark etmiyor. Biz partinin ne arkasındayız, ne karşısındayız, bizim partiyle bir işimiz yok. Düzce’de yerel siyasette yeni yapılanmada özellikle yeni dönemde bu dağılmıştı, toplayacak bir lider olmalı. Vizyon ve misyon gelecek, öngörü sahibi, lider il başkanı olursa, Düzce'ye o kadar faydası olur. Burada bir hakikat daha var. Bizim yaptığımız haberlere AK Parti grubundan Ali Sürer var. Özellikle bunun üzerinden herkese mesaj atmışlar, buraya yorum yapanlara baktık. Beklentisi gerçekleşenler ve beklentisi olanlar yorumlar yazmışlar. Doğrudur tabii insanın beklentisi vardır, menfaati vardır, geleceği vardır veya bir vefa borcu vardır. Ben şuna inanıyorum; bir yürekten vardır, bir beyinden vardır, bir işkembeden vardır. Orada mutlaka yürekten yorum yapan insan vardır, ama çok azdır. Çoğu işkembeden, yani beklentiden ve menfaatten yorum yapanlardır. Burada isimlerini söylemiyorum. Siz ‘Hasan Şengüloğlu'nun koltuğu sallanıyor mu’ başlıklı haberimizin altında ciddi şekilde Facebook yorumları var. Oradan bir bakın bakalım, kimler var.
Hayatta mutlu olmak için iki tane formül var. Bir Allah'ın ve devletin kanunlarına aykırı olmamak. İki, beklentisi olanlar, mutlu olamıyorlar, beklentisiz olmak lazım. Etkili bir bürokrat başka bir yakınının veya tanıdığının üzerine siyasi kimliği de olabilecek boyutta, bir arsa alıyorsa, bir gayrimenkul alıyorsa bunun anlamı nedir? Artık bunların kotası doldu da başkalarının üzerine daire alacak kadar zenginleşenler bir şeyler yazacak, tabii bizi sevmeyecek. Toplumda böyle devam ederseniz, günden güne zenginle fakir arasındaki uçurum açılıyor. Düzce'de de 30 bine yakın insan sandığa gitmedi. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kıyamadı. Onun duruşu seviliyor. Enaniyet, sebepsiz zenginleşme, imkanları kullanma, iktidar ve muktedir gücüyle insanlara tepeden bakıp Yörük malıyla kurban kesip, Yörük ahalisine küçümseyecek gözle bakmanın sonuçları bunlar. Düzce'de çok başarılı Hasan Şengüloğlu. Devam etsin. Çok başarılı, hepsi Ayşe Keşir de süper başarılı. Ercan Öztürk de süper. Neye göre millete göre mi, beklentiye göre mi? Onu vatandaş karar verecek.
Recep Tuna'ya bakmak lazım. Recep Tuna hakkında ağır cezada mütalaa yayınlanmış. Seçimden sonraya atılmış karar ve oy birliğiyle suçlu denilmiş. 7 yıl 8 ay hapis almış. Bu adam Belediye Başkanı seçilseydi, Türkiye'de başarıyı görürdük. Ağır cezadan 7,5 yıl hapis kararı verilen başkan adayı Düzce'yi konuş babam konuş. Güzel şeylerle analım Düzce’yi.