Harun Reşit, meşhur bir İslam halifesi 5 yaşındaki oğlu Memnun’u hocaya eğitim için verirken bir gün hocası sebepsiz bir yere Memnun’a vuruyor. Çocuk ‘bana niye vurun’ diyor, hoca ‘ şşş ses çıkarma’ diye karşılık veriyor. Aradan birkaç gün geçiyor, çocuk gene sorduğunda hocası da sus diyor. Tabi aradan zaman geçiyor 25 yaşına geliyor ve halife oluyor Memnun. Bir gün hocasını çağırtıyor ve diyor ki ‘ bana niye vurdun’ hocası ’ unutmadın mı’ diyor. Memnun unutmadım deyince hocası ‘ niye vurdum biliyor musun, yarın senin halife olacağını bu makama geleceğini biliyorum ben ancak kendine yapılan zulümü unutma.
Hayatta mükafat da ceza da insanların yaptıkları ile yaşadıkları ile halleri ve hasenatlarıyla karşılık buluyor. Ülkemize bir seçim var, bu seçimde Fatih Erbakan’ın dediği gibi beka meselesi yok, yerel yönetim seçimi var. Yerel yönetimde insanlar hizmete, zulüme, mükâfata, cezaya göre karar verirler. Bu anlamda herkes ektiğini biçecek. Dün arkadaşlarımız bir anket yaptılar, 15 bine yakın katılım oldu. Bu katılım da 1’nci çıkan Faruk Özlü, 2’nci Mehmet Keleş, 3’ncü Yılmaz Eser, 4’ncü Murat Caymaz 5’nci ise Davut Güloğlu. Bu tabloya baktığınız zaman Düzceli vatandaşlar şunu diyor ’ biz belediye başkanı olarak 2 tane belediyecilikten anlayan adamı görmek istiyoruz’ Mehmet Keleş’in belediyecilik tecrübesi var, Faruk Özlü’nün belediyecilik tecrübesi var. Bu ikisinden birini seçeceğiz, tabi diğerleri de bir değer Düzce için ama görünen tablo bu. Mehmet Keleş mi? Faruk Özlü mü? Bu seçimin son 1 haftasında görülecek. Bir de şöyle bir yaklaşım var, yapılan işlerde siyasi kıyım da dâhil olmak üzere kişisel hesaplar dâhil olmak üzere ve siyaset bunalanlar dâhil olmak üzere, şuan ilçe ve beldelerde seçim havası yok. Bunlardan bıkanlara da baktığınız zaman 2 tane de sonuç çıkıyor ortaya seçimin kaderini kararsızlar belirleyecek. Bir de sandığa gitmeyeceğiz diyenler var. Demokratik hak gidip oyu kullanmakla beraber sandığa gitmemekte bir haktır. Bana göre de doğru ve mantıklı, yani gönlündeki kalbindeki ve dilindeki değerlerle örtüşmeyen bir aday varsa, sandığa gitmeyebilirsin. Ciddi bir şekilde kararsızlar var, bu kararsız seçmenler diğer siyasi partiler tarafından mutlaka değerlendirilmelidir. Bizi de eleştiriyorlar, niye eleştiriyorlar? Davut Güloğlu’na yaptığımız eleştiriden mütevellit, ‘para alamadınız mı?’ diyorlar. Hani iki tane kör otururken, 'dolma' yiyorlarmış, körün bir tanesi demiş ki 'dolmayı neden ikişer ikişer yiyorsun?' Diğer kör demiş ki, 'sen nerden biliyorsun benim iki tane aldığımı' demiş. Biz bunlara itibar etmiyoruz, ama ben yine söylüyorum “Düzce Güloğlu’nun heyecanına ve macerasına terkedilecek bir yer değil!” Beğenirsiniz beğenmezsiniz, taktir sizin. Ben karışmam milletin iradesine. Ben sandığa da gitmeyenlere saygı duyuyorum. Belki bende gitmem sandığa. Ama eğer sandığa gidilecekse, bir karar verilecekse Davut Güloğlu’nun enerjisine, sempatikliğine, insanlarla yapmış olduğu diyaloğuna diyecek bir şey yok. Gördüğüne sarılıyor ne güzel, ama Düzce’nin mahallesinin ismini bilmeyen Düzce’nin dokusundan kokusundan haberi olmayan bir insan için birilerini tercih edecekseniz burada 2-3 tane isim ön plana çıkıyor. Burada 4 adet Düzce’nin evladı var burada onlardan birini tercih edin. Ak partili birkaç kişinin konuştuğu şey de şu; Biz 10-0 yapacağız diyorlar seçimlerde, 31 Mart akşamı göreceğiz ne olacağını, 10-0 yaptıktan sonra Anıt Park’ta Davut Güloğlu’na da konser verdireceklermiş, ilk isteyecekleri şarkı da ‘ne oldu sana’ türküsüymüş. Böyle de bir yaşam analizi var.
Dün Düzce Pazaryeri açıldı, güzel bir pazaryeri. Sayın valimiz ve Belediye başkanlığı ve vatandaşlar katıldı. Yalnız orası çok soğuk oluyor. Ben oraya zaman zaman gidiyorum. İnsanlar orada korkunç üşüyorlar. Biran önce oranın bu kış aylarında kapatılması lazım. Bunu Faruk Özlü biliyor mu biliyor, artık ne yapar bilemiyorum. Netice itibarı ile Davut Güloğlu’nu 6 Nisan’da ‘ne oldu sana’ şarkı ile Anıt Meydanında Ak Parti’nin zaferini kutlayacağız diyenler de var.
Eleştirildiğimiz için kızmıyoruz. Dün eleştirdiğimiz İsmail Bayrak Çilimli’den MHP’nin belediye başkan adayı. Bize 30. Yıl dönümümüz münasebeti ile bir ziyarette geldiler. Ben tanımıyordum orada tanıma fırsatı buldum. Hakikaten İsmail Bayrak Çilimli için güzel bir şans, mütevazi kendisine inanmış. Düzce’de istisna siyasete kazandırılmış birisi. Siyasi hayatı biraz çalkantılı geçmiş ama yerini MHP’de bulmuş. Geçtiğimiz günlerde bizim arkadaşlar Çilimli’ye gittiler. Çilimli’de İsmail Bayrak ile Yılmaz Yıldız isimler ön planda. Yılmaz Yıldız olmayacağım olmayacağım dedi ama nerden öğrendiyse milleti gezdire gezdire en son başkan adayı oldu. İsmail Bayrak’ın illaki belediye başkanı olduğunda eleştirilecek yönleri vardır ama eleştirmek için değil. Bizim yaptığımız eleştiri kamuoyunun menfaatini, huzurunu sağlama adına yapılan bir eleştiri. İsmail Bayrak’ı İlhami Caboğlu çok güzel bir şekilde tespit etmiş ve inşallah da hayırlısı olur. Bir adamın evine bakacaksın, ananı babanı say der Şeyh Edebali bereket büyüklerle beraberdir der. Evde hanımı dinlemek başka bir şey babayı, atayı dinlemek başka bir şey.