Bazen bir konuyu hiç dile getirmek istemiyoruz. Bu da onlardan biri… Ticaret ve Sanayi Odası ‘Düzce'ye Gelsene’ diye güzel bir motto yakalamış. Düzce'deki turistik, sosyal kültürel alanlar neresidir, nereye gidilmeli, nereye gelinmeli diye bir yol haritası belirlemiş. Düzce’yi bilmeyenler için, bilenler için de bilmediklerini gösteriyor. Güzel çalışma fakat, burada popüler 9 tane yer var. Biri Mutfak Sanatları Merkezi, belediyenin iştiraki Beltur tarafından işletiliyor. İkincisi de Hacıdayı Taç Restoran. Mutfak Sanatları Merkezi, Faruk Özlü döneminde yapıldı ve mantığı ne? Düzce'nin yöresel yemeklerini, yöresel teşebbüslerini ortaya koymak. Hacıdayı Taç Restorant aşağı yukarı 70 yıldan beri Düzce'nin markası. Faruk Özlü ve Ticaret Odası Başkanı Sayın Erdoğan Bıyık’ın kendi şirketi olmasından mütevellit Binef’in sahibi Murat Seyok tarafından bir tabela, pankart asılıyor. Etrafına da ekliyor; ‘Düzce'ye gelsene lan’ Şerrin içinde hayır var, hayrın içinde şer var. Düzce'ye Gelsene ile, bu kadar büyük hizmet olamazdı. Güzel bir çalışma, mükemmel bir çalışma. 9 tane bir firma var Düzce'de. Lezzet durakları noktasında, Akçakoca'da balık yeri var. Düzce'de farklı farklı yerler var. Ama bu ikisi üzerinde bir tantana koptu. Bir bardak suda fırtına koptu ve Ticaret Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık da bununla ilgili idari ve adli olmak üzere bir çalışma başlattı. Bir girişim başlattı. Netice itibariyle zabıta oraya gitti. Sonra iş ‘Faruk Özlü yapıyor’ gibi söylemler yapıldı. Murat'la ne işi var? Zaten işi olmaz, ben öyle ihtimal vermiyorum. Ancak üzüm yemek değil de bağcı dövmek niyetiyle yaklaşım olunca sonuçları böyle oluyor.
Mutfak Sanatları Merkezi gerçekten Düzce yemek kültürüne, gastronomisine hizmet eden bir yer. Kebap olsa, yemekler olsa orası daha çok kazanır ve daha çok ilgi olur. Düzce’ye faydalı bir yapı. Misafirimiz geldiğinde, bir devlet büyüğümüz geldiğinde, kendi yöremizde yemek asaletimizi ortaya koyan bir yer. Neticede güzel adımlar atıldığı zaman, takdir etmek lazım. Peki Murat Seyok niye bu teşebbüslerde bulunuyor? Kendisiyle görüşmedim, ama bildiğim şey şu; Murat Seyok medeni cesareti veya girişkenliğiyle birileri tarafından kendisine destek veriliyor. Bir muhalefet kutbu oluşturulmak isteniyor. Ekonomik bir sıkıntı var ülkemizde. Turizmde ve enformasyonda yeni bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada mücadele veriyoruz. Ancak hani Bizans muhasara altındayken Bizans'ın aydınları veya ileri gelenleri tartışıyorlarmış. Konu şu; melekler dişi midir, erkek midir? Bugün farklı işletmeler olur, yarın farklı işletmeler olur. Öküz altında buzağı aramanın ve bu anlamlardan muhalefet üretmenin kimseye faydası yok. Zabıtanın başarılı bir müdürü var, görev noktasında üzerine düşeni yapıyor. Vatandaş şikayet etmişse, şikayetini dile getirecek, işlemini yapacak.
AĞACI KURT İÇİNDEN YER
Ağacı kurt içinden yermiş. İşin enteresan kısmı ne biliyor musunuz? Bu pankart, Ticaret ve Sanayi Odası’nın daha önceki yönetim kurulu başkan yardımcısı olan Ümit Ülgen'in matbaasında basılıyor. Bu da bir anekdot olarak dursun, çok enteresan. ‘Düzce'ye gelsene lan’ pankartı yazıldıktan sonra ortaya çıkıyor. Hesaplara, kitaplara uymayanlar, farklı hesaplarla gidiliyor. Yanlış hesap başladığı zaman doğru sonuç çıkmaz.
SİYASETİN İSTİFADAN HABERİ YOKMUŞ
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sayın Mehmet Hayri Şen, görevinden affını diledi. Yani istifa etti. Biz bu bilgiye ulaştığımızda teyit edecekken valilik bir açıklama yaptı. Mehmet Hayri Şen yaklaşık 45 seneden beri siyasetle, bürokrasi arasında köprü olması gereken makam. Aslında protokole baktığınız zaman validen sonra 2 numara. Düzce'nin devletin temsilcisi. Çünkü Özel İdare’yi ve yatırımları, ihaleleri birçok konuyu takip eden, sonuçlandıran bir yer. Sayın Cevdet Atay döneminde valimiz kıymetli bir insandı. Bu dönemde Türkiye'de eşi benzeri olmayacak bir risk alıp, insiyatif alıp memleket yıkıldığında, bir ay gibi bir zamanda organize olup konteyner üreterek risk aldılar. Yani o dönemde Malatya'da, Adıyaman'da, Antep'te, Hatay'da olan depremde oradaki insanlar ‘Düzce'den gelen konteyneri istiyoruz.’ diyecek kadar kaliteli hızlı bir üretim yapıldı. Bu memleketin yarasına dokunuldu. 10 binin üzerinde üretim yapıldı. Birçok konuda köylerde hizmetlerde olsun, beton santraline kavuşmasında olsun, asfalt çalışmalarında olsun, altyapı çalışmalarında olsun; ben bir dönem köy muhtarlığı yaptım. Bir köy muhtarı, vatandaş, gazeteci ve bu memlekette yaşayan bir birey olarak Kenan Üstünel’i unutturacak kadar, Mehmet Hayri Şen’in bu memlekete güzel hizmetleri var. Risk alan, insiyatif alan biriydi. İstifa süreciyle ilgili ben bugün (8 Mayıs) Sayın Meclis Başkanı’nı aradım. ‘Haberim yok.’ dedi. Fazlı Koç Bey de onun bilgisinin olmadığını söyledi. Sayın Ercan Öztürk’ü aradım. ‘Benim hiç haberim yok, siyasetçi olarak herhangi bir talebim olduğunda makul olanı en hızlı şekilde yerine getiriyordu.’ dedi. İl Genel Meclisi Başkanı Fazlı Koç ve AK Parti Düzce Milletvekili Sayın Ercan Öztürk’ün istifa edildiğinden haberi yok. Aradıklarında ulaşamadıklarını söylediler. Açıklamada ailevi sebepler denmiş. Tamam artık istifa etti, hayırlı mübarek olsun.
GENEL SEKRETER KİM OLACAK?
Genel sekreter kim olacak? Spor İl Müdürü İsa Yazıcı mı olacak? Belediye Kültür Müdürü Burçin Sarıcan mı olacak? Belediye Başkan Yardımcısı Okan Kaltu mu olacak? Selim Metin var, Cumayeri Belediye Başkan Aday adayı idi AK Parti'den. Kim olacak? Kimin geldiğini gördüğümüzde, bu işin arkasında kim olduğu daha da net ortaya çıkar. 2024 yılında yatırım ve altyapının Düzce'de devam ettiği bir noktada afetler yaşadık, Düzce'nin bütün noktalarını, nokta atışı bilen bir genel sekreterden bahsediyoruz. Onu ne milletvekili ne il başkanı bilir. En çok bilen adamdı. Buraya gelecek en çok bilebilecek bir adam olduğu zaman ne ala ama birilerinin enaniyetine, egosuna, hırsına, nefsine, kibrine, menfaatine hitap edecek birisi gelirse, Düzce için bu çok büyük kayıp olur, ben öyle düşünüyorum.