Medine-i Münevvere'de Resulullah efendimizin bulunduğu beldeden sizlere ulaşıyorum. Mevlit Kandili münasebetiyle Adem Şener Hocamızla beraber 13- 14 günlük bir umre programı için buraya geldik. Allah nasip etti, Kabe'de umremizi yaptık. Ardından Medine-i Münevvere'ye geldik. Daha önce yaptığımız yayınlarda arkadaşlarımız bizimle ilgili güzel şeyler söylüyorlar, eleştiriyorlar. Konuşma hakları var, eleştirme hakları var. Ancak şimdi buraya gelen insanlar bu ibadeti sadece Allah’la arasında Resulullah'la rehber çizgisinde bir muhabbetle yapıyorlar. Burada insanların bu anlamdaki duygu ve ibadetlerini değerlendirebiliriz. Türkiye'de gerek burjuva olan daha sonra İslami burjuva olan bazı kesimler, dünyanın birçok ülkelerine şuraya buraya gidip birçok fotoğraflar paylaşıyorlar. Ege'ye gidiyorlar, Akdeniz'e gidiyorlar. Kendi hayatlarının anladığı anlamda yiyorlar, içiyorlar, eğleniyorlar. Bunun parasal bir karşılığı var, insanlar bunu yapabilir, bize ilgilendirmiyor, kimseyi ilgilendirmez. Bir insanın deniz sahilinde herhangi bir yerde tatil yapma hakkı varsa ibadet yerinde de kendi tatil yapma hakkı var. İnsanlar tatile kendilerini rahatlatmak için farklı şekillerde rahatlatıyor. Müslümanlar niye geliyor bu beldelere? Onlar da tatil gibi kendilerini mutlu etmek için geliyor. Akdeniz'de, Ege'de, Yunan adalarına, düşman adalarına bıraktığınız parayı konuşan var mı? Bunu ifade ettikten sonra bu diyarlarda, bu memleketlerde, bu kutsal topraklarda içimizde boşluk var. İçimizdeki boşluk doluyor, doluyor boşalıyor. Bu arada bana telefonlarla yazarak, sosyal medyadan yazarak WhatsApp'tan durumlardan yazarak, ‘Bize dua et’ diyen herkesin duasını Allah kabul etsin.

YUNAN ADALARINDA MI? KUTSAL TOPRAKLARDA MI?

Size şu kadarını söylüyorum, hayatının farklı bölümlerinde Ege’sinde, Akdeniz'de, içkisinde, fışkısında yaşamış bir insan olarak ben 21 yıl sonra buraya geldiğimde daha büyük mutluluk aldım. Gerçek mutluluk, gerçek huzur. Benim anlatacağım boyut bu. Ben din adamı değilim ama bildiğim bir şey var. Kabe'nin, Medine'nin, kutsal toprakların ziyaretinin özgürlüğünü hiç kimsenin konuşmaya, tartışmaya, değerlendirmeye hakkı yok. Binlerce insan geliyor ve İslam dini de Resulullah'ın inisiyatifi de bizim elimizde değil. Her koyun kendi bacağından asılacak. Ancak şu önemli; ruhen ve gönülle darda olan insanlar mutlak ve mutlak bu kutsal beldeleri umre veya hac olarak ziyaret etsinler.

DENİZ SAHİLİNDEKİ ÖZGÜRLÜKLE KUTSAL TOPRAKLARDAKİ ÖZGÜRLÜK AYNI

Bu işte bize rehberlik eden Adem Şener Hocamız bize bu manevi yolculuğun dini boyutundaki halini anlatsın. Adem Şener Hoca: “Çok kıymetli Sadullah kardeşim ve onu takip edecek olan değerli dostlar. Medine-, Münevvere'deyiz. Kutlu belde nurlu şehir. Allah resulünün 10 yılı aşkın bir süre kendisinde kaldığı ve bugün itibarıyla da yine bütün Müslümanların ümmeti Muhammed'in adeta yağmurlar gibi geliş olduğu bir beldedeyiz. Allah resulü Ebubekir efendimiz, Ömer-ül Faruk efendilerimiz kubbenin altında. Ayşe validemizin bir odası içerisinde defnolundu. Orada yatıyorlar ve ileride Cennet-ül Baki kabristanlığı var. Bizler biraz önce Kutlu Nebi'nin birebir huzurlarına vardık.  Selamladık, selamlarınızı ilettik. Onlara dualarda bulunduk. En son dediğimiz şu oldu; Ya Rabbi sen bizlere bu mübarek yerleri,

mekanları, ulvi olan bu yerleri, nurlu Resulün ziyaretini nasip ettin. Gelmek isteyen herkese de nasip eyle. İnsanoğlu gördükten sonra eleştirmeli. Eğer eleştiri ya da farklı şeyler yazacaksan ‘Gör ondan sonra gel, yaz.’ derim. Burayı zaten insanlar gördükten sonra bizlere hak verecektir. Diyeceklerdir ki ‘Ya Sadullah Bey, Adem Hoca sizlere teşekkür ederiz. İyi ki böyle bir yayınla beraber bizi bilgilendirdik. Biz de etkilendik, geldik gerçekten gelmeye değermiş. Harika bir yermiş. Şu dünya hayatında nereye gidersen git, dünyanın bütün ülkelerine git ama ne var ki Medine'ye gelmediysen, Medine'nin havasını almadıysan boşluğun, eksiğin vardır. Çok pişmanlığın olacak ahirette.”

Adem Şener hocamız bunun ilmi boyutunu ve maneviyatını anlattı. Allah nasip ederse önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren bu umre modu bitiyor. Düzce ve Türkiye meseleleri üzerinde görüş ve fikirlerimizi söyleyeceğiz. Selamını aldığımızı, Resulullah efendimize getirdik. Resulullah efendimizden de size selam götürüyoruz.