Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri kendine has üslubuyla Öncü TV ekranlarında değerlendirmelerde bulunuyor. Seveni de sevmeyeni de kızanı da ‘Helal olsun!’ diyeni de ‘Yorumlu-yorum’ programını ilgiyle takip ediyor. Çünkü bu programda Düzce var; Düzce’nin sesi var, sıkıntısı var, beklentisi var…  Halk var; yetkililere ulaşamayan vatandaşın sorunları var, çözüm bekleyenlerin umudu var…

Son programında Sayın Ünsal, benim de çok hak verdiğim bir ‘Düzce gerçeği’nden bahsetti…

Düzce’de gelişmişliğin önündeki en büyük engeller listesi yapılsa bence 1. sıraya yazılması gereken bir sorun; dedikodu!

Çoğu insan dedikodu yapmayı da dinlemeyi de sever… Adı üzerinde dedi-kodu…

Birinin dediğine öyle inanıyoruz ki o anlatılan neyse kendi aramızda da kalmıyor, herkes duyuyor… Çarşıda-pazarda, sokakta, kahvehanede, kapalı kapılar arkasında, kurumlarda her yerde dedikodu mekanizması işliyor.

Ancak konu memleketin menfaati olunca bu dedikodu, fesatlık ve kıskançlık; kalkınmayı sekteye uğratıyor.

Düzce’de bir yatırım yapılacak, her şey prosedüre uygun işliyor ancak kaostan beslenenler hemen harekete geçip algı oyunlarını devreye sokuyor. “Bu ihaleyi neden o firma aldı, müteahhit firmayı tanıyan yetkili bu işten nemalandı mı, kurum zarara mı uğratılıyor?” gibi sorularla hedef tahtasına birileri konuyor ve halkın o kişiler hakkında kötü düşünmesi isteniyor.

Peki neden? Her şey olması gerektiği gibi giderken, nifak tohumları ekmenin ne gereği var!

İşin acı tarafı, Düzce’nin hizmet almasını engellemeye çalışanlar da bu memleketin insanları…

Yıllarca bir masa etrafında toplanıp Düzce’nin geleceğine yön vermeyi kendilerinde hak görenlere ne zaman ‘Kenara çekilin’ dendi o zaman iç çekişme daha da alevlendi.

Aslında halkın önünde ortalık karıştıranlar sadece piyon… Onların arkasında, Düzce’yi istediği gibi şekillendiremeyen bu hazımsızlar var.

Fitne tüccarlığını çok iyi yapan ancak memlekete bir faydası olmayan bu şahsiyetlere prim verilmemesi lazım.

Tabii ki bir yatırımla, projeyle, çalışmayla, ihaleyle ilgili taşlar yerine oturmuyorsa her türlü adli ve idari makamlar hakkaniyet gözetilerek harekete geçirilmeli ancak sırf yapılan hizmetleri gölgelemek için olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip dedikodu üretmek Düzce’ye yapılacak en büyük kötülüktür.

Yıllardan bu yana süregelen bu dedikodu düzenine son vermek, kulak tıkamak, ‘Hadi oradan!’ demek bizim elimizde…

‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!’

Usulsüz işler varsa susmayalım ancak amacı sırf ortalık karıştırmak olanlara ise had bildirelim…