Türkiye’de eğitimin başladığı gün tüm sevgili öğrencilerimize kıymetli öğretmenlerimize ve ailelerimize hayırlara vesile oldun. Türkiye’de milli olan ama bir türlü temelinden beri milli olamayan bir eğitime başladık. Yetiştirdiğimiz nesle baktığımızda insanlara, ‘Allah evladıyla kimseyi imtihan etmesin.’ deniliyor. Evlatlar bizden doğdu, evlatları biz yetiştirdik niye imtihan olmayalım, onlarla imtihan olalım, gurur duyalım ama duyulacak halde değil. Uyuşturucu denilen batak Türkiye’yi sardığı gibi Düzce’yi de sarmış ama yeni bir Emniyet Müdürü’müz yeni bir Başsavcı’mız bu işi ilke edinmiş. Nefes aldırmıyorlar. Çok güzel İnşallah eğitim döneminde çok alt seviyelere düşen bu uyuşturucuyla mücadeleye devletimizin yetkilileri, ilgili birimleri daha hassas değinirler. Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı ‘Uyuma’ diye bir uygulama var, telefonlarınıza indirebilirsiniz. Görüntü çekebiliyorsunuz, ‘Uyuma’ sistemiyle uyuşturucu noktasında bir tespitiniz olduğu zaman direkt genel müdürlüğe devletin ilgili birimine gidiyor, o da bunu dağıtıyor. Risk alalım. Uyuşturucu konusunda evlatlarımız bugünler bizim elimizde. ‘Uyuma’ programını indirip Emniyet Genel Müdürlüğüyle direkt noktalarla da irtibat sağlayacak hâlimiz var.
Düzce’de 2 tane belediye başkan adayı haricinde yerini garantileyen yok. Cumayeri Belediye Başkanı Sayın Mustafa Koloğlu ve Çilimli Belediye Başkanı Muhsin Yavuz yapılan anketlerde 1 numara olmuş. Bağımsız girmeleri, herhangi bir partiden girmeleri veya kendi partilerinden girmeleri durumunda seçimi mutlak alacakları yönünde halkta bir memnuniyet, kabullenme, kabul görme var.
Seçimlerde de Düzce’deki 10 tane belediyeden 2 tanesi garanti, diğerlerinin hepsinde de demek ki risk var.
2019 yılında İstanbul ve Türkiye’deki Mahalli seçimler AK Parti tarafından nasıl kaybedildi diye çalışma yapıldığında enaniyet, makam araçları, partinin ilçe başkanı, ilçenin belediye başkanının kullandığı çakarlı arabalar çok olumsuz bir etki oluşturmuş vaziyetteydi. Düzce’de 2 tane belediyenin haricinde tüm belediye başkanlarının arabalarında çakar var, yasak değil mi bu? yasak. Güpegündüz çarşının ortasında çakarlarını açmışlar. Nereye gidiyorsunuz siz? Bazen direksiyona kendileri çıkıyorlar. Şoför oldular, belediye başkanı olamadılar. Şoför de olsa belediye başkanları araçlarında çakarları yakıp yol açtırıyorlar. Nereye gidiyorsunuz? Belki Ankara’ya İstanbul’a giderken yolu kullanmanız gerekir de Düzce’nin içerisinde belediye başkanının çakar kullanmasının anlamı ne? Yasaksa niye müdahale edilmiyor? Seçim mi kaybedilsin? Yine mi seçim kaybetmek istiyorsunuz? Ne oldunuz? Çakarlı arabalarla kornalara basmakla başınız göğe mi erdi?
Seçim kaybetmek için insanlara enaniyet, gurur, kibir yapmaktan daha güzel bir şey olmaz. ‘Reis’i çok seviyoruz.’ deniliyor. Reisi seven milleti sevmesi lazım. İnsanları sevmek millete, ‘Ben Belediye Başkanı’yım, çakarla geliyorum’ demek mi? Hizmetçi ol ki itibar göresin deniliyor, hizmet edeceksin.
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü çok güzel bir iş yaptı. Sivas’tan gelen sendikacılık özelliği olan demir iş sendikası gibi özellikleri olan, Büyük Birlik Partisi Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşlarından başına Üzeyir Yiğit’i başına koyarak başkanlık ofisi kurdu. Belediyede işleri yürütmüyorlar, hızlanması lazım. Başkanlık ofisi kurduktan sonra hakim olunması, vatandaşın talebinin dinlenmesi veya belediyenin birimlerinde işler görülürken hızlı yürümesi lazımdı, buna da bir koordinasyon lazımdı, başkanlık ofisiyle beraber Sivas’tan gelen arkadaşımız Üzeyir Yiğit, yiğitçe bir manevrayla beraber burada başkanlık ofisinin başına geçti. 2. Başkan gibi. Olmalı mı? Mevcut Başkan Yardımcıları veya Belediye Meclis Üyeleri veya teşkilatlar demek ki bunda yeterli değil böyle bir ihtiyaç olmuş. Neticeler göze alınmış. Belediyede bir iş yürüyor mu? Yürümüyor. Bunu diğer belediye başkanları örnek alın, Düzce’den olmasına gerek yok, dışarıdan buna benzer bir ofis kurun, bir örnek var şu an. Belediye başkanlar yardımcıları istenilen sonucu vermiyorsa belediyedeki birim müdürleri istenilen sonuç vermiyorsa örnek çok güzel. Dr. Faruk Özlü’yü tebrik ediyorum. Faruk Bey yerelde ve ülkede yerel yönetimler reformunu yapacak bir tecrübeye haiz oldu.
‘Belediye Başkanlığı’nı niye yapıyoruz, niye yapacağız, niye seçeceğiz?’ Ona da iyi bakmamız lazım.
Siyasette bir kavga var. 45 milyon euro’luk bir kavga. Düzce’de duyun ancak yüzde 45’ini kullanabiliyoruz. Bu da ekonomik bir kayıp. Muhalefet tarafı, ‘Bunu 4 sene önce yapsaydın.’ diyor. Kimsenin bir yere gittiği yok. Özlü yine belediye başkanı adayı. CHP bir aday çıkaracak. MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu Faruk Özlü’ye, ‘Biz ittifak yapalım.’ demiş. Sonuç ne olursa da bu para Düzce’ye lazımsa kullanılmalı ama ‘4 sene önce neredeydin?’ sorusu da doğru. ‘Şimdi gerekliydi’ deniliyor, o da doğru.