Yerel basından Nevzat Cingirt, Düzce’nin sesi gazetesinde, geçen gün bizim gündeme taşımaya çalıştığımız okullarla ilgili bir değerlendirme yapmış, Turgut Özal okulunun yerleşkesiyle ilgili sıkıntıyı anlamış. Doğru olan yönleri de var ama doğru olmayan bir şey var; insana yapılan yatırım dünyanın en büyük yatırımıdır. Orhan Yavuz, Akçakoca’daki Ümran Boru fabrikasının kurucusu. Mesleğe yeni girdiğim günlerde bir fabrikada bu Türkiye’de iki veya üç konsepte uygun dünyadaki doğal gaz ve birçok boruları üreten çok istisna tesislerden bir tanesi. Bir gün kendisine, ‘Orhan Bey Akçakoca’yı yani Düzce’yi niye tercih ettiniz?’ diye sormuştum. ‘Ben İç Anadolu’danım. Buraya bir geldim, burası lojistik noktasında demir çelik fabrikalarına ve denize yakın ve buradaki insanın gözünün içine baktım, o kadar ışık gördüm ki, çok zeki, çözüm odaklı ve heyecanlı olduğu için geldim.’ demişti.

Evet çok zeki ama eğitim, bina ve konuşlanma noktasında bu zekanın karşılığını göremiyor.

Düzce’nin milletvekilleri yok mu? ‘Türkiye tarihinde olmayan bir afeti yaşadık.’ diyorlar. Evet yaşadık da depremden önce neredeydiniz?

Bu sene Düzce’de bir sel oldu, yetkililer geldi, çözümler üretilecek, ‘ekonomik sıkıntı var.’ Devletin maddi, manevi ve içtimai yatırımları deprem bölgesine gitti kabul. Depremden önce neredeydiniz? Turgut Özal Lisesi binası, okullardaki güçlendirme konusu, buraya Milli Eğitim Bakanı geldiğinde Sayın Bakan parayı harcayacak yer arıyordu! Niye istemediniz?

Bürokrat, burayı idare etmekle görevli, yatırımlarla görevli olan milletvekili. Vali de demiyorum çünkü Sayın Vali devlet kademesinde devleti temsil eder ama bürokrasi kanalında temsil eder. Konuları bürokratın önüne getirir. O isteme kapısından isteyecek, işi takip edecek bir siyaset lazım, irade lazım. Bu birçok birimde yok. Düzce ilinin siyasi noktada sahibi yok çünkü dertlenen yok, baba, dede, amca, kardeş bu coğrafyada yaşayıp, bu coğrafyada ölecek bir dert yok. Siyaset bittikten sonra milletin içine girip de insanlarla yaşamak gibi bir dert yok. Ben Düzceli bir insan olarak bu kadar zekalı tüm insanlığa faydalı olacak beyinlerin yetiştirilecek alan bulmak aziziyetini yaşadığım için ben utanıyorum! Her şeyde bir mazeret. Mazeret var da çözüm üretmek için oradasınız, imtiyazlısınız, dokunulmazsınız, makam sahibisiniz. Niye çözüm üretmiyorsunuz? ‘Turgut Özal Anadolu Lisesi’nde darbe var, nereye getirelim?’ Çözüm üretin!

Necmi Hoşver, Allah sana hayırlı uzun ömürler versin, Avni Akyol, Allah sana rahmetiyle muamele eylesin. Biriniz hayattasınız, biriniz topraktasınız ama sizin şu memlekete yaptığınız hizmetin sadakasını yapamıyorlar. Necmi Hoşver veya Avni Akyol milletvekili veya siyasetçi olsaydı biz bugün Turgut Özal okulunu konuşmuyor olurduk.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan eğitime ve yatırıma müthiş destek veren bir lider. İstemediler.

Necmi Bey Düzce’de yaşıyor ve Düzce’nin dertleriyle ilgileniyor. Sayın Necmi Hoşver sizden bir ricam var, bu siyasetin nasıl yapılması gerektiğini, yatırımın nasıl alınması gerektiğini, yolun nasıl yürünmesi gerektiğini, çözümün nasıl üretilmesi gerektiğini anlatın.

Bir Ercan Öztürk’ümüz var milletvekilimiz, gece gündüz yarışıp duruyor. İyi niyetli. Ne kadar çözüm üretebilir, onu da zaman gösterecek.

Maalesef bugün geldiğimiz yer, eğitim. Şu anda Düzce, yapılanmasıyla, okuluyla beraber iyi bir halde değil. Öğretmenler gayretli, idareciler gayretli.

Bu millet zeki, milleti aptal yerine koymayın!

HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN