TÜRKİYE DÜZCE’Yİ TANIMIYOR, TANITALIM

Hafta sonu Antalya'da YÖREX Fuarı bitti. ‘Sizin oraların nesi meşhur?’ diye bir slogan var. Yöresel yiyecekleriniz ve coğrafyanızla ilgili bilgi veriyorsunuz ancak bizim orada yaptığımız röportajlarda, değerlendirmelerde ziyaretçilerin, ‘Düzce, Sakarya'ya mı bağlı?’ sorusu ile karşılaştık. Coğrafyadaki yerimizi bilen çok insan yok. Düzce'yi yeteri kadar tanıtamıyoruz. Konuralp pirincimizle, yöresel yiyeceklerimiz, kabağımızla, birçok ürünümüzle kendimizi tanıtma fırsatı bulduk. İnşallah faydası olur Düzce'ye. Fuara belediye başkanlarının gelmesi, cuma günü akşamüstü Düzce Belediyesi Hasan Günden Bey'in oraya giderek balonlar dağıtılması, ‘Düzce’ye Gelsene’ söylemleri faydalı oldu. Düzce Üniversitesi’nin gayretli, samimi, iyi niyetli bir rektörü var. Prof. Dr. Nedim Sözbir Hoca hakikaten orada gönlünü koydu. Üniversiteli öğrenciler büyük bir mücadele verdi. Yemekleri pişirdiler, köfteyi pişirdiler, sunumunu yaptılar. Özveriyle mücadele verdiler. Düzce Üniversitesi Rektörü nezdinde tüm mücadele veren, emek veren kardeşlerimize teşekkür ediyoruz.

AK PARTİLİ ESKİ YÖNETİCİ İHALE KOMİSYONUNA SÖVDÜ, SAYDI

Üniversitede geçtiğimiz günlerde bir ihale oldu. İki boyutlu bir ihale. Halı saha ve bunun yanında spor salonu ve bir kantin ihalesi. 3 seneden beri yıllık 260 bin lira gibi bir rakamla, bir ev kirasına tekabül etmeyen bir rakamla burası işletilmiş. Ondan sonra ihaleye girilmiş. İhale iptal olmuş. Günlük bin lira. Halı sahanın da saati bin 800, bin 700 lira civarında. Üniversite kampüsü içinden edindiğimiz son bilgi, bin 100 lira 1 saati. Öğrencilere özel ama dışarıdaki adama 2 bin liraya satabilirsin. Çay 7 lira dışarıdaki adama 15 liraya satabilirsin. Burası da günlük bin liraya bir spor salonu, bir kantin, kafeterya bir de halı saha. 1 kişi girmiş ihaleye, bu ihale devam etmiş. Bir de tenis kortu var orada. Tenis kortu ihalesi olmuş 150 bin liradan çıkmış ihaleye. Fakat o ihale esnasında Rahman Aydın diye bir arkadaş, AK Parti'nin eski il yöneticisi ihaleye girdiğinde evrak eksikliğinden dolayı ihale komisyonuyla terslik yaşıyor. Küfür kafir, sinkaf derken ortalık karışıyor. Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuyorlar. O adam da diyor ki; ‘Ben bu ihaleyi iptal ettireceğim.’ 150 bin liraya ihaleye çıkan yer, 450 bin liraya tekrar ihale ediliyor. Düzce'de yıllardır tenis sporuna gönül veren Düzce Tenis Kulübü var. Bunlar alıyorlar ihaleyi. Bunu iptal ediyorlar. Şimdi soru şu; ‘Bu adamın ne etkisi var?’ Evrakları eksik, daha önceden de burayı saatliğine 120 lira gibi bir rakamla, dışarıdan bütün randevuları oluşturup piyasaya satmışlar, para kazanmışlar. Bugün alamayınca ihalede dümdüz gitmiş heyete. Netice itibariyle evrağın eksik. Ama bu ihale neden iptal oldu? Bunu anlamak mümkün değil. Devletin imkanları, siyasetin ve riyaseti tasarruflarıyla böyle kullanılmış. Bu ihale komisyonuna hakaret eden, tehdit eden, ileri geri konuşan adam ‘Ben bu ihaleyi iptal ettireceğim.’ diyor. Bu ihale iptal oluyor. 150 bin liradan 450 bin liraya çıkıyor. Bu niye iptal olmuş? Bu sorunun bir cevabı olmalı. Yani bu siyasi güç mü kullandı? İhaledeki komisyona sövüp, saymak, hakaret etmek ve arkasından da ihaleyi iptal ettirmek olacak iş mi? Düzce'de bu ve buna benzer nahoş hadiseler yaşanıyor.

YAYLA KÖYÜ DERMAN BEKLİYOR

İKİNİZE DE YAZIK

Boğaziçi beldesinde Yayla Köyü, mahalle olmak istemedi. Düzce Ulaşım A.Ş. arabaları, Boğaziçi Belediye Başkanı İbrahim Ercan’ın tasarruflarıyla bu Yayla Köyü’ne kadar çıkıyordu. Şimdi sebep nedir, tasarruf tedbirleri midir, maliyet midir, Yayla Köyü’ne bu araçlar çıkmamaya başladı. Sabah hali, işe gidecek olan var, öğrenciler var. Bir, iki seferle buraya gidilse ne olur? Biz sorduk, soruşturduk vatandaşa dedik ki ‘Niye bu uygulama kaldırıldı?’ ‘Biz mahalle olmadığımız için İbrahim Ercan'ın bu işte parmağı var.’ diyorlar. Ne kadar doğru onu bilmiyorum tabii ama sabah ve akşam iki servisle Düzce A.Ş. ne kalkınır, ne batar. İbrahim Ercan'ın burada buna benzer bir tasarrufu varsa da ben bunu yakıştıramadım. Yayla köylüler bu konuda çok muzdarip. Şimdi ben buradan söylüyorum diyorum ki; Düzce Ulaşım A.Ş.’nin Sayın Genel Müdürü bir sabah, akşam da iki servisle bu insanların mağduriyeti giderilemez mi? Eğer İbrahim Ercan burası mahalle olmaya yanaşmadı diye bir cezalandırma yapıyorsa ona da yazık. Eğer buraya gidip gelecek iki turla Düzce Ulaşım A.Ş. batıracaksa Düzce Ulaşım’ın başındaki Turgay Bey'e de yazık. Bu millete hizmet etmek üzere kurulmuş bu belediyeler. Hizmet edeceksiniz. Ulaşımdan hiçbir belediyenin para kazandığı yok zaten. Oradan işine gelen, okuluna gelen bir öğrencinin bu memlekette bu kadar ulaşım hakkı var. Bu hakkı kimse bunun elinden almamalı, almasın.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;