HAVAMIZ KİRLİ ÇANAĞIN İÇİNDEYİZ
MAZARET DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETELİM
Ben haber okumuyorum. Ben yorum yapıyorum, bazıları diyor ki ‘Böyle haber okunur mu?’ Evet doğru anchormanların okuduğu haber gibi haber okumuyoruz. Biz yorum yapıyoruz. Düzce bir çanak gibi. Çanak gibi olunca da hava kirliliği oluyor. Dümdüz olsa sağdan soldan rüzgarlar gelse kuzeyden güneyden tertemiz havamız olacak. Havayı nasıl temiz tutarız? Beceri burada zaten. Çanak gibi Düzce’ye çözüm bulmak. Belediye ekipleri sahaya indiler. 6400 kalorinin altında olan kömürler hava kirliliğine sebep oluyor diye müdahale ettiler. Düzce ovasında bu çanağın içinde ve çanağın etrafında Kaynaşlı’da çevre ilçeler dahil bu denetimlerin yapılması lazım. Düzce'de hava alamıyoruz, sabahın o kirli havasında 12:00'den, 13:00’den önce güneşi göremiyoruz. Çözüm üretme adına ne yapılması gerekiyorsa bunun yapılması lazım. Ben jeoloji mühendisi değilim. Çevre mühendisi de değilim ama bildiğim bir şey var. Bu mesele mutlak ve mutlak çözülebilecek bir yapıda olmalı. Bir çözümü üretmeli, ilim adamı olmanın, bilim adamı olmanın, makam sahibi olmanın, sorumlu olmanın değerler içinde değerli olmanın kuralı bu. Düzce'de solumak istiyoruz. Hava kirliliğini her zaman yaşamak istemiyoruz. Onun için sanayide yanan yağ, atık yağ olmak üzere kim nerede havanın temizliğini bozuyorsa belediyeler Çevre İl Müdürlüğü ile beraber en etkili çözüm bulunmalı. Mazereti herkes üretir. Önemli olan çare üretmek.
HAVAYI KİRLETENLERE MÜSAMAHA YOK
SANAYİ ESNAFI ŞİRKET YÖNETİCİSİNE GÜVENMİYOR
KURUMLAR DA VATANDAŞ DA GEREĞİNİ YAPMALI
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi ve Düzce Belediyesi zabıta ekipleri, Sanayi Sitesi’ne gittiler, esnaflarla sohbet ettiler. ‘Ne istiyorsunuz? Hangi şartlarda nasıl dükkan istiyorsunuz? Sizin için ne yapabilirim?’ sorusu var. Güzel güzel temaslar gidiyor, insanların çok güzel yaklaşımları var. İnsan yerine konulduğu zaman, değer verildiği zaman sorunlar çözülecek bir boyuta doğru adım adım gidiyor. Belediyenin gençlik konseyi ve zabıtanın oradaki insanlarla anketi var, ankette sorular soruluyor? ‘Ne istiyorsunuz, nasıl istiyorsunuz? Talebiniz ne?’ Güzel bir uygulama olmakla beraber hatrı sayılan insanların da bu işe dahil olması lazım. Sanayide tansiyon üretip, kaos üretip bu kaostan, bu tansiyondan para kazanmak gibi bir keyfiyeti olan veya imkan kazanmak gibi bir keyfiyeti olan bir halde değil de gerçekten hizmet vermek vatandaşa faydalı olmak noktasında önce size sonra bize belediye bunu bir sosyal sorumluluk projesi gibi yaklaşmaya başladı. Bu çok güzel; insanlara dokunarak, insanları dinleyerek, insanlarla hasbihal ederek, zanaatkarla birebir iletişim kurarak süreci yürütmek doğru bir adım. İletişim kurulan insan önemli. Bu iletişimi önceden sağlıklı kuramayan şirket yöneticilerine karşı sanayi esnafının anormal bir tepkisi var. Güven de kalmamış şirket yöneticisine. Esnafın da anormal bir tepkisi var, güvenmiyor bu insana. İnsan yerine konulduğu zaman tatlı tatlı bir yere geliyor ve gelecek. İnşallah sanayide kaza bela, bir huzursuzluk, mutsuzluk değil de düğün gibi, anıt diker gibi 50-100 sene lafı olacak şekilde hizmetlere imza atmış bir eser üretir gibi yaklaşırsak burada da fedakarlıklar içinde bulunursak bu insanların da yüzü güler. Biz de vakti zamanında makamlar mevkiler bittikten sonra da o memleketten geçerken o insanların mutluluğuyla mutlu oluruz. Ahirette de bize gelen, soru soran zebanilere ‘Bugün Allah için ne yaptın?’ sorusunun karşılığı olarak ‘İnsanlara bunu yaptım.’ deme hakkımız veya fırsatımız doğar. İnşallah her iki konuda da Düzce Belediyesi, Düzce Valiliği ve Çevre İl Müdürlüğü özellikle hava kirliliği konusunda bir entegre çalışması lazım. Bu programı kim dinliyorsa etrafınızda kalitesiz yakıt yakan, sanayi bölgesinde yağ yakan kim varsa hiçbir şekilde komşuya müsamaha göstermeyelim. Çünkü önce can sonra canan diyor büyükler. Önce senin canın, evladının canı, ailenin canı bu kirli havadan kurtulmak, bu kaostan kurtulmak için elimizden geleni herkes vatandaş olarak yapmalı diyoruz.