CHP İl Başkanlığı Örgütü’ne merhaba! Rıdvan Bilgin, CHP'de Sayın Talih Özcan'la beraber yol arkadaşlığı yapmış, genel seçimlerde de mücadele vermiş bir isim. Daha sonra biz milletvekilliğinde vermiş olduğu çabadan sonra kendisini belediye başkan adayı olarak biliyorduk, umuyorduk, açıklanacak diyorduk. İşin sonunda gele gele Muş'un bulanık ilçesinden Düzce'de 25-30 yıllık geçmişi olan, ailesinin mezarı olmayan, öldüğü zaman Düzce'ye gömülemeyecek, iyi saz çalan, iyi çiçek sulayan bir o kadar da akşamları güzel demlenen bir Sedat Çelikel geldi. Dağıstanlı dedi ya 'Örgüt ne derse o olacak' öyle oldu. Örgüt 20 kişiyle yürüyebildi. Dağıstanlı'nın örgüt dediği Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi odalardan çıkamadılar, çıktıklarında da 20 kişi.
Mustafa Armutçu abi var; bizim mesleğimizin duayenlerinden olur ve kendisi bir değerlendirme yaptı. ‘CHP’nin eski Lideri Kemal Kılıçlaroğlu’nun tarafında olduğu için Talih Özcan kaybetti, İlhami Caboğlu da sınıfta kaldı.’ dedi. Talih Özcan'ın dedesinin mezarı Düzce sınırları içinde. Talih Özcan, yerli, milli ve Düzceli. İthal dedik ama ithalin feriştahını getirdiler.
Ve ne oldu? Düzce'de 1 yıldır çalışan Rıdvan Bilgin'in çevresindekiler, sevenleri, onu destekleyen seçmenler nereye gider onu bilmem. Ama bildiğin bir gerçek var, CHP il örgütü tamamen örgüt 20 kişiden fazla değil. Sağdan say 20 soldan say 20. Belediye başkan adayını açıklıyorsun 20 kişi ile sahaya inilir mi? 'Partimize yeni girenleri değerlendirmeyeceğiz eskiler olsun' Haluk Demir'i yapın. Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına nur yağardı. Bunlar nurdan ne kadar anlar onu da bilmem.
Bakınız Kadim Durmaz CHP Tokat Milletvekili, gerçekten halk ve gönül insanı. Ben tanıyınca CHP'ye karşı yıllardan beri olan tepkimin bertaraf olduğunu gördüm. Özellikle Semih Cemşit, il başkanlığı yaptığı dönemde hakikaten bu insanlara dokundu. O statükocu değil, halk tipi yani halka yakın. Ecevit vardı bir zamanlar…
Halka yaklaşımı için Ecevitvari bir yaklaşım denirdi yani insanlara değer vererek yaklaşmak, tepeden bakarak değil! Farklı bir yapıyla CHP'ye bir değer katmıştı. Olduğu mezbahaneden çıkarıp şehrin güzel bir yerine getirmişti. Bugün geldiği nokta, o eski bildiğimiz yani ne Semih Cemşit'le izah edilebilecek ne Kadim Durmaz'la ifade edilebilecek ne Talih Özcan'la anlatılamayacak bir CHP haline geldiler. Ve milletten oy alacaklar, bugünkü tabloya göre çok acınacak bir hal var ortada. Şeyh Edebali Osman Gazi'ye nasihat ediyor diyor ki 'Üç kişiye acı; cahil arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene'. Düzce siyasetine bakıyorsunuz. Dr. Faruk Özlü, Topçular Köyü’nden Düzce'nin evladı, makine mühendisi, müsteşarlık yapmış ve kendi alanında doktora yapmış. Mehmet Keleş, yine Düzce'nin evladı, Düzce'de yetişmiş, Sayın Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte yol arkadaşlığı yapmış. Düzce'ye gelmiş belediye başkanlığı yapmış, ‘Herkes Audi’ye binerken biz Passat’a mı bineceğiz?’ derken Passat’la Audi arasında harcanmış belediye başkanlığından ayrılmış, alınmış görevden.
Yılmaz Eser var inşaat mühendisi MHP'nin adayı. Düzce'de birçok kamu ihalelerine girmiş. Kamuda ve devlette sürecin nasıl yürütüldüğünü, yapıldığını hem fiili olarak görmüş hem pratiğinde bunun dâhisi olmuş. O da bir değer.
Ama diğerlerine bakıyorsun, Dr. Sedat Çelikel. Sedat Hoca’nın işi, Nasrettin Hoca'nın işine benziyor.
Hoca bir gün hanımına, ‘Hanım ben tüccar olmaya karar verdim.’ diyor, hanımı da ‘Ya sen ne anlarsın ticaretten adam.’ diyor. Bunun üzerine Hoca, ‘Sana tüccar hanımı derler bana tüccar derler geçinir gideriz.’ diyor. Onun hesap desinler diye yola çıkmış, inanmış birilerine işte 20 kişi ile de sokaklarda kalakaldı.
Davut Güloğlu, çarşamba günü bizi ziyarete gelecek öyle biliyoruz. Türkiye'de tanımayan yok. Yeniden Refah Parti'sinde aday. Muhafazakâr ve mütedeyyin kesim düşünüyor 'Bir şarkıcıya nasıl oy vereceğiz?' Davut Güloğlu hareketli mi hareketli, sempatik mi sempatik, hoş mu hoş. Faruk Özlü de Anıt Meydanı'nda gençlere konserler verdi. Gençler coştu, eğlendi. O muhafazakâr kesim eleştirmişti ‘Şimdi nasıl oy vereceksiniz türkücüye?’ diyorum.
Faruk Özlü'ye baktığımız zaman hadi Mehmet Keleş kurtarıyor, Yılmaz Eser de inşaat mühendisi. Bunların arasında acınacak hali var Faruk Özlü'nün. Hacim olarak koysak Faruk Özlü ile bir araya gelmiyor, kilo olarak koysak ağır basıyor. Bunları değerlendirecek bir kilogram, hacim birimi yok. Parmakla ölçsek olmuyor, milimetre ile ölçsek tutmuyor. Faruk Özlü'nün şu adayların içinde acınacak hali var.
Bunların içinde birisi Kadir Gecesi doğmuş. İlçelerde şu anda belediye başkanlığı noktasında, isim açıklama noktasında seçimleri kazanabilecek adamlarla oynanıyor. ‘Kinim dinimdir.’ diyenler var bu da bir partinin yetkilisi. Yani ‘Ben bu adamı sevmiyorum, bu adam olmasın.’ Neye göre? Senin de sevilmeyecek yönlerin var. Maalesef bu oynayanlar yarın bu sahada olmayacak. Oynayacaklar, kazacaklar, gidecekler.
Düzce merkezde bu üç kişi ve üç parti arasında bir denge kurulur. AK Parti, İYİ Parti ve MHP finale bunların hangisi gider bilmiyorum. Diğerleri ‘Biz de aday koyduk.’ desinler. Yeniden Refah'ın adayı Sakarya'da yaşıyor. Git Sakarya büyükşehirden aday ol. Ey Sedat Çelikel burada iyi doktorluk yapmış olabilirsin. Git Muş'tan aday ol. Kimin var burada hiçbir şey yok. İthalse, ithal dedik ya Talih Özcan'a ithal dedik ama yerliden daha çok yerli ve milli oldu. İnsanların arasına karıştı. Örgüte ve siyasete nasıl yön vereceğini gösterdi ama görmek isteyen görür, görmek istemeyen görmez. CHP'nin içinde Talih Özcan'a ithal diyenler ithal bir aday koydu.
Davut Güloğlu, sahaya bir insin, insanlarla iletişim kursun. İki ithal adayımız oldu. CHP'deki Muş Bulanık’tan Op. Dr. Sedat Çelikel ile Rize'den Karadeniz'li popçu Davut Güloğlu hayırlı olsun. Ama bir şey daha olsun, Düzce kazansın, bir şey daha olsun biz kazanalım, bir şey daha olsun Düzceliler iradelerini doğru bildikleri yerde, inandıkları yerde, dost doğru oldukları yerde istedikleri adayların olması için mücadelesini versin.
Bu arada diyorlar ki ‘CHP’den Çelikel'e oy gitmez, oyların çoğu Faruk Özlü'ye gider.’ O da onun kimliğidir diye artık onu da zaman gösterecek.
CHP'li derken gönül insanları da var, güzel insanlar da var. Halka dokunan, halkçı olan, insanların değerlerinde eksik aramayan, değerlerine saygı gösteren insanlar da var. Örneğini verdim. Tokat Milletvekili Sayın Kadim Durmaz çok beyefendi, saygın ve saygı duyulan bir insan. Talih Özcan da aynı şekilde. Şimdiki ekip Haluk Demir'den daha kötü bir hale getirdi CHP'yi. Bu getirdikleri noktada da birçok oyu kendi partilerine kanalize edemeyeceği buradan görünüyor. Zaman içinde bunlar ortaya çıkacak.