Bugün 27 Ekim 2022 günlerden Çarşamba. Yorumlu yorum günündesiniz. Ben Sadullah Ünsal. Dün akşam saatlerinde bir haber düştü haber merkezimize. Gümüşova'da bir yangın var, ciddi bir sıkıntı var. Arkadaşlarımız takip ettiler ve baktılar ki bir apartman dairesinde bir yangın var, mahsur kalanlar var. Müdahale eden Gümüşova İtfaiyesi yetersiz kalınca Düzce Belediyesi itfaiye ekipleri gittiler. Bir can kaybı olmadığı hamdolsun ama ne oldu bir iş makinesiyle insanlara balkondan aldılar. Şu ekranlarda gördüğünüz defalarca kitabın ortasından programında diğer programlarda Gümüşova Belediye başkanı Muharrem Tozan'a haksızlık yapıldı, adaletsizlik yapıldı. Gümüşova organize sanayi bölgesinde belediyenin hakkı varken var iken buraya yönetime dahil edilmedi, diye defalarca ben bunun müdafaasını yaptım. AK Parti'den MHP'de diğer partilerde. Burası doğru mu gene doğru. Amma velakin bunun arkasında farklı farklı düşüncelerin yapıların olduğunu gördüm. Bir belediye başkanının görevi nedir? Bir Belediye Başkanı Şehr-ül Emindir, bir belediye başkanının görevi nedir? İnsanların yaşam standartlarını artırmak ve yükseltmek üzere bir siyaset bir hizmet makamıdır. O makam, araçtır amaç değildir. Amaç budur zaten yaşam kalitesini yükseltmek. Şimdi belediye başkanlarının enaniyeti olur mu olur, makam ve mevki yetkisinden dolayı yaşam sarhoşu olurlar mı olurlar. Herkes için geçerli bizim için de geçerli ama burada makamın Şehr-ül Emin'in vermiş olduğu bir sorumluluk dahilinde ne yapılması lazım? O insanların malının canının ve menfaatinin kollanması noktasında fedakârlık yapması lazım.

Bir ortaya bir hal çıktı, peki bunu niye konuşuyorum. Arkadaşlarımız diğer basından, biz de yapmış olabiliriz bir haber çıktı. 3 milyonluk bugünkü şartlarda 3-4 milyonluk bir tane makam aracı iyi de bir marka kaliteli de bir araba. Düzce'de sayılı insanda olabilecek bir araba, belediye başkanının makam arabası, Muharrem Tozan’dan bahsediyorum. Peki saat 11'de Belediyeye git 3'te çık canın istediği gibi hareket et. Bir de ikili noktalarda mülkü idare amirleri ile ilgili Mülki İdare sahiplerle ilgili diğer yerel yöneticilere dosyalar hazırlayıp bu bununla intisaplı bu bununla işi var gibi bilgilendirme noktasında bir zafiyet içine de düşmüş. Herkes eğri bu Muharrem Tozan doğru, herkes yanlış bu doğru. Hiçbir eleştiriye tahammül edemez, edemiyor küplere çıkıyor bir şey dendiği zaman.

Peki bugün mülki idare amirliği, amirleri ve yerel idaredeki irade sahipleri ile itilafa düştüğün konu da kim kaybetti. Gümüşova kaybetti, o halk kaybetti. Herkesi eleştiren herkeste bir eksik arayan odur budur diyen bir yapıdan baktığınız zaman herkes eğri de sen mi doğru, derler adama. Yani burada bir iki tane Çakar almaz işte yürür yürümez bir belediye itfaiye aracı ve bununla ilgili haber yapılınca bizim Muharrem Tozan toz duman etmiş ortalığı. Derdin ne? Biz yazmayacağız mı bu haberleri. Ayranın yok içmeye faytonundan gidiyorsun falan dercesine. Yani bu memlekette bir itfaiye aracı hizmet noktasında zafiyet var. Düzce'de hiçbir belediye başkanının ilk belediye başkanı dahil olmak üzere hiçbir mülki idare amiri olmak üzere olmayanların altında olan makam arabasına biniyorsun. Hak mı bu hakikat mı? Bu burada denmiş ki 3 milyonluk 4 milyonluk neyse. Ciddi bir rakam olan bir araca bineceğine itfaiyede yarın bir gün herhangi bir sıkıntıda insanların merdivenle alınabileceği bir imkân bul o memlekete. Net bir şey söylüyorum bir tane Gümüşova'da o halkın kaderini değiştireceği bir tane eser var mı, var. Ne var makam arabası var. O makam arabası Düzce'de hiçbir belediye başkanının altında yok. Belki de vilayetlerde yok, belki de diğer bölgelerde yok. Ne var işin arkasında? Peki Mülki İdare Amirleri ile ve yerel yönetimlerle sıkıntı ne? Enaniyet. Neymiş sen bu bilgiyi verirsin, vermezsin ben bu brifingi veririm, vermem. İşte makam şu mevki…

Ya arkadaş bu makamlara gelindiyse bu makamlara sizi getiren oy veren insanların hatırına ezilip, üzülüp, kırılıp, incinip neyse hadise noktasında taviz vermen gereken şeyler vardır. Sürekli sorun çözümsüzlüğü çözüm gören bir anlayış, ben çok isyan ettim. Doğru mu, doğru değil tabii. Gümüşova organize sanayi bölgesinde belediyenin olmaması hak mı? Şu andaki gelişmelere baktığınız zaman az bile yapılmış Muharrem Tozan'a. Evet devletin Valisi devletin Belediye Başkanı az bile yapmış. İl Başkanı kaka efendim milletvekili şaka kıl tüy böyle böyle… Ya arkadaş burası bu makamlar Şehr-ül Emin makamları memlekete hizmet yerleri enaniyetlerin veya güç gösterilerinin olduğu makamlar değil ki. Örneğin kısaltalım, Faruk Özlü’yü biliyorsunuz bir gün bir yerde otururken kendisinin Muharrem Tozan’a orantısız güç kullandığını ve haksızlık ettiğini yanlış yapıldığını ve buradan da Gümüşova halkının cezalandırıldığını noktasında bir tespitim oldu. Bunun şahitleri de var, ispatı da var. Aynen Faruk Bey'in dediği şu; Hadi kalkın gidelim dedi. Nereye? Gümüşova Belediye Başkanının makamına.

Yani öcü olan veya olumsuz olan kötü olan bir fotoğrafta hadi kalkın gidelim belediye başkanının makamına bu meseleyi bitirelim. Ama bizim beyzademiz milletle kavga etmeyi çözümsüzlüğü çözüm gören bir yaklaşımda ve tabii o olmadı da. Orada Faruk Bey'e gösterdiği tevazunun adamlığın erdemlinin izahını siz yapın artık. Nereye gelmek istiyorum, şuraya gelmek istiyorum. Bugün Gümüşova halkı belediye başkanının enaniyetinden gururundan kibirinden kendi iç dünyalarında yaşadığı fırtınalardan ceza çekiyor. Biz insanlar yangında ölebilecek yerde bunların hayatlarında ne olur ne olmaz diye düşünmeden milyonluk arabalarla keyif satılıyor. Nasıl olacak bu böyle, oluyor işte.

Ayran yok fayton var ve bugün de geldiğimiz nokta şu Düzce'de Şeyhül Emin olan insanlar o iradeyi veren halkın oyuyla inançlı verilen oylarla gelinen noktada bu insanlar için her türlü insanın şahsına nefsini enaniyetini aşarak şerefine canına malına namusuna leke gelmediği sürece her türlü fedakarlığı yapmak zorunda. Yapmazsanız o balkondan iş makinesine o insanı indirme pozisyonuna düşerseniz o bindiğiniz araba gözüne batar, burada da haber olur. Bunun da arka planı var. Bunu önümüzdeki günlerde zaman içinde size paylaşmaya devam ederiz. Belediye başkanları Şehr-ül Emindir emin hareket etmeli. Bu şehrin Emin'in idrakine göre hareket etmeli.

Dipnot diyoruz ya biz devamlı. Aslında bugün konusu da bu değildi, bir dipnot var. Bunun detayında cuma günü akşamı İnşallah açıklarız. Bir belediye başkan yardımcısının kızı, kadın emeği merkezinde 3 tane dükkânı var. 3 tane kadın beraber başlamışlar, iki tane kadını bir şekilde oradan ayrılmış. 3 tane dükkân tahsis edilmiş hanımefendiye. Almış komisyonlardan geçmiş. Orada Sibel Hanım vardı, görevden alınan onun tasarrufuyla geçmiş. Sonra ne olmuş? Orada bir dükkân dükkânın camı kırılmış böyle büyük bir cam bunun da Ehil bir insan tarafından yer değiştirilmesi lazım cam kırılmadan evvel. Bunlarda bir buçuk lira para istemişler. Biz bunu Buradan alırız buraya takarız ama bir buçuk lira alırız. Bunlar da 1500 TL para istemişler. Kıymetli ya bu Hanım kızımızın bu belediye başkan yardımcısının kızının parası. 1500 TL vermeyeyim diye o diğer getirirken camı kırmış düzeltmiş birkaç lira zararı var bilmiyoruz. Onu da devletin cebinden ödetmeye çalışıyor. Daha bitmedi TYP var ya TYP' den alınan garsonlar var yani orada çalışanlar var temizlik elemanları. Bunlar da bu belediye başkan yardımcımızın ihtiyaçlığı belediye başkan yardımcımızın kızımızın iş yerinde bedava garsonluk yapıyor.

Hal bu, ondan sonra sen bizden ne istiyorsun. Ben sizden bir şey istemiyorum. Bize; size bu haberleri kim yaptırıyor? Bize kimse bu haberleri yaptırmıyor. Biz insanları dinliyoruz, duyuyoruz ve gündemde kamunun adına yörük malıyla kurban kesenlerin halini anlatıyoruz. Çünkü bu ifadeler bu yaklaşımlar bu uygulamalar siyaseten bu millete geri dönüyor. Türkiye'de dünyada büyük bir kavganın içinde bir mücadele var. Dünyanın dengeleri değişiyor dünyanın yönetim biçimi değişiyor kıtaların coğrafyalarındaki dengeler değişiyor, bu dengelerin içinde Türkiye var. Türkiye'nin gelecek olan 100 Yılı bu anlamda inşa ediliyor. Ama bu güçten güç alan insanlar hısım akraba, çoluk çocuk yaşamanın peşinde. Yörük malından kurban kesmenin peşinde, bu yörük malından bu kurbanı hak etmeyene kestirmeyeceğiz. Hak edene mücadele edene helali hoş olsun. Babanın malı evladın zora düştüğü zaman olurmuş. Ama diğer konuda biz bunlara buradan tek tek açıklayacağız bu belediye başkan yardımcımızın konusunu cuma günü akşamı biraz daha detaylandıracağız. O zaman daha net görülecek her şey. Ve siyasetten alınan güç riyasetten alınan güç nasıl rant ve egolara tatmin ediliyor, bu konuları biraz daha konuşacağız ki memlekette bir şeyler kendi kendine düzelmez. BiZ sabunu koyalım Allah kerim diyoruz.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN