Düzce’de Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçesi (enflasyon rakamları, paranın değer kaybetmesi hepsini hesaplayarak) 1 milyar 47 milyon lira. Düzce Belediyesi’nden bahsediyorum. Sayın Dr. Faruk Özlü’nün belediye başkanı olmasıyla hedefler büyütüldü. 1 milyar 47 milyonluk 2022 yılı bütçesi planlandı. Bunu nasıl bu kadar net söylüyorum. Biz eski belediye başkanları gibi kaynağı, yatırımı olmayan bütçeyi koymayız diye bir beyanı var Faruk Özlü’nün. Geçtiğimiz hafta Belediye Meclis Toplantısı’nda da 100 milyonluk bir kredi izni verildi belediye başkanına. Bu hani Dursun Ay döneminde belediyenin borçları gibi görünen, çok borçlandırdığı söylenen tabloda yani bir buçuk yılda aldığı mesafeyi bir mecliste bir yetkiyle bu şekilde kredi çekilmiş oluyor. Düzce’de çok büyük hedefler var. Çok büyük imkanlar sunuluyor. Ama mesela Millet Bahçesi’ni TOKİ’ye yaptırdı. Eski kalıcı konutlar şimdiki adıyla Bahçeşehir’in yolu eskiden karayollarında değildi. Düzce Belediyesi Bu yolu Karayollarına devretti. Şimdi yapılıyor b u yol. Yapıldıktan sonra yine yolun bakım ve onarımı, kullanım hakkını yine belediyeye verecek. orada milyonlarca lira destek. Bu çok güzel bir uygulama. Şehir içinde asfaltlar yapıldı, muhtarlık binaları yapılıyor. Güzel güzel hizmetler yürüyor. Ama belediyede bir bilgi var. Cengiz Tuncer… Biliyorsunuz doçent doktor, beyin cerrahı, alanında çok iyi bir doktor. Belediye başkan yardımcısı olarak Faruk Özlü’nün ekibinde yer almıştı. Bu hafta itibariyle Düzce Belediyesi ile yollarını ayırıyor. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yeniden oluşumu adına rektör beyle bir danışmanlık kadrosuyla beraber tahsis edilecek bir kadroyla beraber orada vatandaşa intikal noktasında çıkan olumsuzlukları berferaat etmek için Cengiz Tuncer tenzile rütbe ile Üniversiteye geri gönderiliyor. Biliyorsunuz bir önceki dönemdeki belediye başkanlığında büyük yetkileri vardı. Şu anda kısıla kısıla itfaiyeydi, park bahçelerdi derken şimdi Üniversiteye geri gönderiliyor. Şimdi bunları neden anlatıyorum? Büyük hedeflere küçük insanlarla gidilmez mantık olarak. Fakat Faruk Özlü’nün en büyük yalnızlığı vizyon ve misyon noktasında kendisini anlamaya çalışan, anlamayan ve kraldan çok kralcılık yapan insanlar. Mesela Necla Erdoğan… Belediyenin İnsan kaynakları şirketinin müdürü. Şarkılar izim hayatımızı anlatır. Hani cafcaflı arabası diye bir şarkı var… Altında makam arabası güzel, makam odası o da güzel. Yapılan iş; birkaç basına fotoğraf. Belediyedeki personeli gerek şirket gerekse belediye noktasında canından bezdirmiş. Örneğin; çok etkili olacak bir kişiye mesaisini vermiyor. Birine mobbing uyguluyor. Bu makamlara siz bunun için mi geldiniz? Kraldan çok kral olmanın mantığı ne? Hasbalkader gelinen noktalarda size bu iradeler verildi ise bu millete hükmedin, zulmedin, mobbing uygulayın diye mi bu yetkiler size verildi? Bir örnek daha vereyim Okan Kaltu… Fen İşleri Müdürüydü. Kendisini geçen akşam aradık. Hasan Günden beyi de aradık. Sayın Faruk Özlü’ye de bilgi verdik. Konu kısaca şu; E-5’de yol tamiratı var. Bütün trafik Memursen yoluna kaymış durumda. Memursen ve Aşiyan Konakları’nın olduğu yerde hız engelleyici bir set vardı. Bu çok ciddi fayda sağlıyordu Memursen ve Aşiyan Konakları çıkışlarında. Okan Kaltu buraya asfalt yapıldıktan sonra sete gerek olmadığına karar vermiş ya da tespit etmiş. Set yerine buraya EDS yapılacakmış. Gözün aydın Düzce’ye yeni bir EDS hattın daha oluştu. Müjdeler olsun. Bu Millet EDS’yi tanıdığından, gördüğünden beri gülüyor da gülüyor, çok mutlu. Gene mutluluğuna mutluluk eklenecek. Tabi ne zaman biter bu mutluluk onu göreceğiz sandıkta…
EDS’nin görevi trafik akışını sağlamak. Efendim bu engelleyiciler olduğu zaman ambulans ve polise zorluk çıkarıyormuş. Daha önceden vardı. Bir tane ambulansın içinde hasta ölüyormuş. Mazerete bakın. Bir tane ölen hasta var mı? bu mazeret bir mantık. Doğru mudur? Evet doğrudur. Ben bilmiyorum. Ben şu soruyu soruyorum; Şu anda ağır tonajlı araçlar da dahil orada bir trafik var sabahları can pazarı yaşanıyor. (Bende orada oturuyorum. İnsanlar görüyor bunu.) Peki orada bir mala bir cana zarar gelirse bunun hesabını kim verecek? Aşiyan Konakları ve Memursen evlerinde ciddi bir kitle oturuyor. Bide alandan girenlere bak. Nasrettin Hoca demiş ya eşekten düşen gelsin yanıma diye ben burada özellikle Sayın Faruk Özlü’nün dikkatini çekmek istiyorum. Burada sabahları can pazarı yaşanıyor Sayın Özlü. Ve bu konuyu zatıaliniz de biliyor, Sayın Hassan Günde de biliyor, Sayın Okan Kaltu da biliyor. Normal seyir halinde insanlar yavaş gitsin ama oradan çıkışlarda bir sıkıntı var. Sabahları o konaklardan, o bölgeden, o mahalleden, Memursen ‘den bir dünya insan çıkıyor. Birisinin burnu kararsa bunu kararı kim verdiyse o bunun müsebbibidir. Çünkü daha önce vardı. Efendim neymiş Trafik Komisyonu’ndan karar almamız lazımmış. Daha önce zaten bunun kararını vermişti. Daha önce verilen bir karar ve tecrübe edilmiş bir set var. Hangi ambulans orada hastayı tümsekten geçerken rahatsız etmiş? Hangi polis arabasının altı vurmuş da takla atmış? Böyle bir şey var mı? Hayır.
O yoldan gün de kaç tane ambulans, kaç tane polis arabası ve kaç bin tane araç geçiyor. İstisnayı kaide olarak bu milletin önüne koyup da millete zulmetmeyin. Yazık günah. Burada bu günlerde trafik çok yoğun E-5’deki çalışmadan dolayı. Eğer bu yolda bir mala bir cana zarar geldiği zaman bunun müsebbibi bu kararı kim veriyorsa, kim arkasında duruyorsa kim bunu bu şekilde öneriyorsa odur. İnşallah Allah bizi böyle bir durumla imtihan etmesin. Birileri mutlu, mutsuz, eğri, doğru olacak diye birilerinin canının yanmasına gerek yok. İnsanlar buradaki oluşumun eski haline dönmesini istiyor. İstemeyen kim? Orada yaşıyor mu? Çıkış yapıyor mu? Hayır. Evet çok ciddi bir konu bu da. Yorumlu – Yorum’da değerlendirdik ve inşallah netice alabiliriz.
Evet dipnota geçelim. Gölyaka Cumhuriyet Halk Partisi eski ilçe Başkanı Abdullah Şahin… AK Parti İlçe Başkanı Fazlı Koç Merhum başbakan Adnan Menderes’in asılması yıldönümü ile ilgili ilgili bir paylaşım yapıyor. Abdullah Şahin de bu paylaşıma “astıklarımız, asacaklarımızın teminatı” gibi bir yorum yapıyor.
Kim bu Abdullah Efendi? Kimi asacaksınız? Abdullah Şahin’i severim. Birçok noktada rahatsızlığı da var tedavi görüyor. Allah şifa versin ama “astıklarımız, asacaklarımızın teminatı” gibi bir cümleyi sen hangi cüretle kullanıyorsun? Ey CHP eski ilçe başkanı.
Biz Bunu CHP İl Başkanı’na sorduk. Diyor ki kabul etmiyoruz. Çok hadsiz bir açıklama. Bizi bağlamıyor. CHPLİ Özgür Özel çıkar kuran kurslarına ileri geri konuşur, çıkar Gürsel Tekin Der ki “HDP’ye bakanlık verebiliriz.” İçişleri Bakanlığı’nı mı vereceksin? İçişleri Bakanlığı’nı HDP’ye verirsen HDPLİ İçişleri Bakanı başsağlığı için şehidin cenazesine mi gidecek? Yoksa teröristin cenazesine mi gidecek?
Birileri çıkıyor, bu milletin milli değerleri ile kendini bağlar. Ben inanmak istemiyorum. Eğer Gürsel Tekin’le ilgili Abdullah Şahin ile ilgili ve Özgür Özelle İlgili CHP yönetimi, CHP düşüncesi, CHP inancı, CHP camiası herhangi bir işlem yapmazsa Kılıçdaroğlu’nun helalleşmek için attığı adımların bu millete kurduğu masaların hepsi hikaye.Demek ki kedinin asaleti fareyi görünceye kadarmış. Backgroundlarında, iç dünyalarında bu milletin, milli, manevi değerleriyle öyle bir düşmanlık var ki Abdullah Şahin sen kimi astında kimi asacaksın? Bunun cevabını veremiyorsan konuşma. Verdiysen, yazdıysan niye kaldırdın? İnanıyorsan niye kaldırdın? İşte bu kadar. İç dünyaları çok farklı. Ama CHP İl Başkanı’nın bu konuda benim kadar hassas olduğunu ideolojisi farklı olabilir ama tepkisini ortaya koydu bu da zaten bu memlekette siyasetin politika, iki yüzlü, riyakar yönünü de ortaya koydu. Bunlar tam bir politikacı, iki yüzlü bir portre bunlar. Abdullah Şahin ile ilgili sadece açıklama değil bununla ilgili, yasal olarak devletin savcılarını devletin emniyet birimlerini de göreve davet ediyorum. Sen kimi asmanın peşindesin Ey Şahin? Efendim hastaymış. Hastaysa hastalığını bilsin. Otursun oturduğu yerde. Bu milletin böyle hadsiz, hudutsuz, seviyesiz ve hiçbir şekilde arkasında durulmayacak ifadelerle geçirecek vakti de yok tahammülü de yok. Çarşamba günü görüşmek üzere. Hoş çakalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.