Bugün (10 Ocak) Çalışan Gazeteciler Günü, tüm meslektaşlarımızın çalışan gazeteciler günü kutlu olsun. Bizlerin mesajla, davetiyle, ilgisiyle söylemiyle günümüzü kutlayan tüm sevenlerimize tüm kamuoyunun ve sivil toplum kuruluşlarının, tüm yetkililerine çok teşekkür ediyoruz.
Gazetecileri kimse sevmez. Her zaman anlattığımız bir hikaye var. Ayıya sormuşlar; ‘Bu sene armut nasıl olacak?’ Ayı ‘Bol, sulu olacak.’ demiş. Demişler ki ‘Nereden biliyorsun?’ Ayı da ‘Canım öyle istiyor.’ demiş. Canı nasıl istiyorsa, menfaati nasıl icap ediyorsa, egoları nasıl tatmin oluyorsa, ona hizmet ettiğin sürece gazetecisin, tarafsızsın. Ama işlerine gelmeyen bir haber yapılırsa bir siyasetçi veya herhangi birini yani ‘Sen taraflısın, sen satılıksın, sen yalancısın.’ diyorlar. Bize demediklerini bırakmayanlar, yarın geldiğinde gerek ticari, gerek iktisadi, gerek içtimai, gerek bürokraside ve kamuoyunda bir mağduriyeti olduğu zaman ‘Basın nerede?’ diye bizi ararlar. Ama biz bunların hepsini biliyoruz, hepsinin farkındayız.
Kendine faydası olmayanın, kimseye faydası olmaz. Tarafsız basın diyoruz ya; tarafsız basın yok. Bugün ulusal televizyonlarda, yerel televizyonlarda yatıra kalka, eze eze yorumlayan ve haber yapan insanlar var. Bunlar tarafsız değil. Herkesin bir tarafı var. Taraf olmayan bertaraf oluyor. Ama burada neye göre taraf olunuyor? Vicdanından mı, cüzdanından mı? Vicdan var, cüzdan var, iman var. Biz şuna dikkat ederiz. Mümkün mertebe mazlum olan, doğru olan, emekçi olan, hak olan, hakikat olan bir meselenin üzerinde ne var? Bilerek yapmayız, ama bilmeyerek kırmayalım ondan korkarız, çekiniriz.
Basın camiası siyasetçilerle çok anılır, çok bilinir. Zanneder ki bizim arkadaşlar ‘ye kürküm ye’ Musa peygamberin elinde bir asa varmış, yılan oluyormuş. Kerameti asada zannedermiş. Biz de kerameti kendimizde zannederiz. Bize tabii itimat gösterilir, ama basın kimliği bittiği zaman, 300 metreden yanına yanaşamazsın. İltifat edenler sizi görmezden gelirler. Bu işin doğasında var. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Bizim işimize ne kadar yarıyor bu adam. Bu kadar mı? İtibarsız.
Düzce'de görev yapan gazeteci arkadaşların istisnalar kaideyi bozmaz gayet milli, yerli, vatansever insanlar olduğunu biliyorum. Bu günlerini kutluyorum. 10 Ocak veya basınla ilgili organizasyonlarda, yemeklerde 50-60 kişi dolu dolu gelirler. Ama bir kaza olur, bir haber olur, bir kar olur, bir fırtına olur, bir hal olur 3 gazeteci olur. Masalarda oturup davetlerde bulunan arkadaşlarımızdan ziyade, o sahada gece gündüz mücadele veren gerek asayiş haberinde, gerek yangınında, gerek kazasında, toplumu ilgilendiren meselelerde haber için koşturan arkadaşlarımızın günü daha kutlu olsun. Çünkü masada oturmak kolay.
Düzce Belediyesi, sivil toplum kuruluşlarının davetlerine katılacağız. Birkaç gün anılacak. İşine geleni yazmadığın zaman ‘Sen taraflı gazetecisin.’ İşine geldiğini yazarsan ‘Sen doğruyu yazıyorsun.’ Biz toplumun aynasıyız. Onların da aynasıyız. İnsanlar önce kendine bakacak. Ondan sonra aynada kendini baktığı zaman bizi görebilir. Aynaya bakınca sizi görebiliyor zaten.
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı İlhami Caboğlu ‘Adayımı açıklayacağım.’ demişti. Bugün (10 Ocak) Ankara'ya gitti. Milliyetçi Hareket Partisi'nden bir aday bekliyoruz. Yeniden Refah Partisi'nden Davut Güloğlu ne oldu? ‘Ne oldu sana’ şarkısıyla meşhur olan Karadenizli hakikaten söylemleriyle müziğiyle bize hoş anlar yaşatan Davut Güloğlu. Yeniden Refah Partisi'nden Düzce adayı olacağıyla ilgili bir gündem var. Parti meclisinde karara bağlandığını tahmin ediyorum.
Rıdvan Bilgin Cumhuriyet Halk Partisi'nin Düzce belediye başkan adayı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir İl Başkanı var. Bir koltuk koymuş yanına, bir de kendisi gelmiş. Bir arkadaşımız haber yazmış ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ni kimsenin dizayn etmeye haddi yoktur, hakkı yoktur.’ Koltukla beraber basın açıklaması yapmış. Basınla bir araya gelmemiş, ‘Biz buyuz, siyasetimiz bu.’ Dememiş. Ondan sonra bizim bir arkadaşımız haber yazınca gürlemiş. Semih Cemşit CHP İl Başkanlığı’nı çok güzel bir çizgiye taşıdı. Semih Cemşit öncesinden daha kötü bir hale geldi. Cumhuriyet Halk Partisi İl Teşkilatı oturmuş, basınla bir hukukları, toplantıları yok. Oturmuş, racon kesiyorlar. Böyle siyaset mi olur? Eski CHP kafasına doğru gidiş var. Rıdvan Bilgin Belediye Başkan adaylığı açıklandığı zaman, nasıl bir yol izleyecek, onu da bilmiyoruz. Bu anlayışla, yorum ve eleştiriye açık olmayan adam siyaset yapmasın.
Usulüne uygun bir cevapla cevaplayın. Senin oradaki söylemlerini internette kaç kişi beğenmiş? Sen binlerce insanın okuduğu, yazdığı arkadaşlarla ilgili, basınla ilgili canın istediği gibi konuşuyorsun. Canın istediği gibi konuş da yani kendini de madara etme. Olmuşsun zaten. Talih Özcan gibi bir Milletvekiline bu örgüt talihsizlik. Çünkü Talih Özcan toplumda, tabanda, hastanede, postanede, caddede, sokakta insanlara sarılıyor. Bunların açıklama yapmasından haberi yok, siyaset yapıyorlar. Gazeteci arkadaşlarımız için ileri geri konuştuğundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı’nı kınıyorum.
