Efendim bundan yaklaşık 42 sene önce bu memleketin milli iradesine bir 12 Eylül sabahında, Amerika'nın “Bizim çocuklar” dedikleri bir ihtilal yaptılar, millet iradesine el koydular!
Bu memleketin yıllarca ileri gitmesine, Dünya ile Entegre olmasına darbe vurdular! Bu 12 Eylül'ü böyle hatırlıyoruz!
Bir de bugün okullar açıldığı bütün eğitim camiasına öğretmenlere ve öğrencilere tüm buradaki emek veren öğrenmeye çalışan ve öğretmeye çalışan tüm emekçilere hayırlı olsun diyoruz…
Nasrettin Hoca (Allah rahmetiyle muamele eylesin) borcu varken bir tek borç ödemezmiş. Bir gün cebinde para varken alacaklılar gelmiş bir kavga kıyamet, dayak yemiş parayı vermiş…
Hanımı demiş ki ya adam bu sefer cebinde para vardı niye sen bu dayağı yemeden vermedin? Nasrettin Hoca demiş ki biz ne zaman dayak yemeden parayı ödedik ki bugün ödeyelim?
Şimdi Sabahın erken saatlerinde okuluna giden işine giden insanlar Düzce'de trafik keşmekeşi gördüler. İnsanlar Düzce’nin bir ucundan bir başına 45 dakika da bir saatte gittiler, trafik kilitlendi…
Her şeyin bir zamanı var! Zamanlama stratejik bir olay! Belediyemiz evet güzel asfalt yapıyor yol yapıyor ama bu iş 12 Eylül'de, okullar açılınca mı yapılır?
Sabah okuluna giden servisler işine gidenler sahaya indiğinde Düzce'de trafik keşmekeş hale geldi!
Düzce Belediyesi'nin ve burada bu işi koordine eden ilgili birimlerin burada insanlara çektirdikleri sıkıntıyı bir Allah biliyor bir de biz!
Bugün sabahtan beri telefonlarımız durmuyor insanlar yorum atıyor telefonlarla fotoğraf atıyor…
Bunu niye dillendirmiyorsunuz, niye gündeme getirmiyorsunuz diye…
Bizim gündeme getirmemizle de trafik açılacak diye bir kaide yok. Ama burada Şu olabilir; Sayın Valinin ve Emniyet Müdürümüzün hassasiyetlerini bu konuda biliyoruz!
Bu ana arterlerde ve kavşaklarda trafiğin daha hızlı yürümesi için bir koordinasyon olmalı! Sabah saat 8 ile 10 arasında en az 2 saat trafik polisleri trafik zabıtası Bu konuyla ilgili yetkili etkili kim varsa mutlaka ve mutlaka şehir merkezinde, karayolunda mutlaka ve mutlaka bir koordinasyon olması lazım!
İnsanlar çok mağdur insanlar aşırı derece mağdur! Şikâyetlerin ardı arkası kesilmiyor.
Şimdi gelelim Cuma günü açıkladığımız bir konuya… Konu neydi? Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri öncesi meclis toplanmamıştı…
Meclis toplanmamış ve bazı hesapları mizanlarına İbra etmemişti!
Burada çok ciddi bir sıkıntı var! Yani insanlar her gün bir varsayımlarla bir hesaplarla gidiyor ama bunun da bir açıklanması lazım! Bu geçtiğimiz hafta içinde hafta sonunda bir gelişme oldu… Ki bunu da dipnot olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul milletvekili Gürsel Tekin bir açıklama yaptı; HDPliler’e Bakanlık verebiliriz… Allah Allah!
Bu anayasal boşlukta, dünyanın en özgür ülkesi Türkiye! HDP bu memlekette milletvekili seçiyor! Bunlara bakanlık verebiliriz! Kime Şirin görünmek istiyorsunuz?
Tunç Soyer! İzmir Büyükşehir Belediye başkanı! Çıktı bu Osmanlı'ya hakaret ede ede…
Evlat ananı atanı say! Bereket büyüklerle beraberdir diyor Şeyh Edebali…
Sultan Vahdettin Han ihanet içinde dediniz. Vahdettin Hanın İstanbul'dan ayrılmaması bile bu memleketin kuruluşunun ve altyapısını tamamladı!
Ve hain diye Okuduğunuz, hain dediğiniz, hakaret ettiğiniz, altınlarla kaçtı dediğiniz Vahdettin Han'ın ilaç paralarından dolayı ve diğer ihtiyaçlarından dolayı cenazesine haciz konuldu!
Ya bu ne biçim bir anlayıştır? 9 Eylül'de İzmir'in Yunanistan’dan kurtuluşu… Bu nasıl bir Kurtuluş?
Kim bu Yunanistan? 400 yıl senin eyaletin olmuş, adamları yönetmişsin, elini ayağını öpmüş…
400 sene sonra devlet olmuş, ondan kurtulmuşsun! Bunu kutluyorsun!
Bir millete bu kadar hakaret edilmez! Türk milletine hakarettir bu! Yunan'dan kurtulmak yol kazasıdır bu! Hasbelkader İngilizlerin teşvikiyle desteğiyle bu Topraklara gelmiş… Yunanistan'dan kurtulduk…
Bu millete hakaret ediyorsunuz ve hakaret ederken de bu milletin asli unsurlarına hakaret ediyorsunuz…
Yazık günah değil mi toprakta yatan ecdada? 9 Eylül'de İzmir'e giren Mustafa Kemal ve yanındaki komuta kademesi o ihanet içinde dediğiniz Osmanlı'nın askeri subayı ordusu değil mi? Bu gökten zembille mi indi? Bu ordu bu komuta kademesi İzmir'de Yunanı denize dökmemiş…
Bu memlekette Emperyalist diye bir bir örtü var… İngiliz düşman Yunan da bunun Tetikçisi…
Bunu millete lanse etmediğiniz, konuşmadığınız sürece ne var? Siz o Yunanın bıraktıklarındansınız!
İşte buradan sonuca geliyorum; bu memlekette Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun helalleşelim dediği yerde, yaraları kapatalım, toplumun bütün kesimleriyle helalleşelim dediği yerde yarayı bir daha kanatan bir zihniyet var!
Bunlara inanmak mümkün değil! Tüm bunlara kim inanıyorsa bizde böyle yavaş yavaş inanmaya başlıyorduk…
Ama bunlar Yunan'ın İngiliz'in içimize bıraktığı İngiliz’in İrlandalı’sı gibi…
Türk milletini tarih sahnesinden çıkardığınız zaman dünyada tarihi yazamıyorsunuz! Bir arabanın tekerleri gibi!
1200 yıl önce, şu an dünyaya hükmeden 1200 yıllık İngiliz’e baktığınızda 1200 yıl önceki tarihte İngiliz diye bir millet yok! Alman yok, Rus yok ve Amerikalı zaten iki yüz yıl olmuş kurulalı…
Ama bu kurulduğu günden beri insanları sömüren ve insanların kanı üzerinden canı üzerinden kendilerine saadet kuran bu devletler asaletli olmuş, güçlü olmuş…
Ya ben bir daha söylüyorum ve tekrar ediyorum! Bu ülkenin başında, bütün idari birimlerinde irade sahipleri bu milletin değerleriyle örtüşmediği sürece her zaman emanet kalacaklar!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Yunan kalıntısı, Yunan özentisi, İngiliz sömürüsüne hizmet eden ifadelerini Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı, bizim anladığımız ve toplumun anladığı dilde anlayacağı dilde bir açıklamasını yapmazsa; ben hiçbir şekilde siyasetlerine ve samimiyetlerine inanmıyorum! İnanan varsa da buyursun gitsin!
Çünkü bu milleti sömürerek, bu milleti küçülterek, bu millete rencide ederek, hakaret ederek bu ülkede Müslüman Mahallesi'nde salyangoz satılmaz dedik!
Çarşamba günü akşamı inşallah Görüşmek üzere hoşça kalın dostça kalın Allah'a emanet olun…