Dünya siyasetine yön verdiği düşünülen iki büyük devlet vardır. Her biri, birer devlet niteliğinde 50 eyalet ve bir federal bölgeden oluşan Amerika Birleşik Devletleri, diğeri ise, bugün 85 federal bölüm ile yönetilen Rusya Federasyonu'dur.
Oysa gözden kaçan, hiç meydanda görünmeyen, ABD'ye de Rusya'ya da ayar veren bir devlet daha vardır. Asıl adı United Kingdom, yani Birleşik Krallık olan ülke…
Bu krallığa bağlı kaç ülke var dersiniz? Tam tamına 72 ülke. Nereden mi biliyorum? Çünkü, Dünya Olimpiyat Oyunları’na alternatif, 2018 yılında yapılan, 21. İngiliz Milletler Topluluğu Olimpiyatları'na 72 bağımsız toplum katılmıştır. Anlayacağınız adamlar kendi başlarına olimpiyat düzenliyorlar.
Bir de bilirsiniz, İngiltere ‘’Üzerinde güneş batmayan ülke’’ olarak ifade edilir. Yani güneş Yeni Zelanda'da doğdu mu, daha batmadan Avustralya'da doğuyor. Orada batmadan Hindistan'da, Güney Afrika, Kenya Nijerya derken, Kanada'ya kadar uzanıyor. Kısacası, dünyanın yaklaşık 1/3'üne İngiliz Krallığı hükmediyor.
Dünyada herkesin Birleşik Krallık dediği bu ülkeyi biz İngiltere olarak tanıyoruz. Gençlik yıllarında izlediğim Eurovision Şarkı Yarışması’nda, sunucu puan veren ülkeleri okurken, ‘’United Kingdom’’ dediğinde, "Burası da neresi?" demiştim içimden. Dünya haritasındaki yeri gösterilince anladım. O zaman, biz niye İngiltere diyoruz diye aklıma takılmıştı. Biraz daha büyüyünce anladım.
Ne demek istediğimi merak edenlere, İsrail'in nasıl kurulduğunu araştırmalarını tavsiye ederim. İsterseniz kısaca anlatayım.
Grand Britanya'da bağımsız bölge kurmak isteyen Yahudilere, ‘’Size Süleyman Mabedi’nin olduğu yer yakışır!’’ diyerek hedef gösterenler İngilizlerdir. Filistin’de, Sultan Abdülhamit Han'dan toprak alamayan Yahudilerin imdadına yine İngilizler yetişmiş, 1. Dünya Savaşı’nı çıkarıp, topyekûn Osmanlı'ya saldırarak Filistin'in İngiliz mandasına girmesini sağlamışlar, sonra da "tarihi anayurt vaadiyle" dünyanın dört bir yanından Yahudilerin dalgalar halinde göçüne izin vermişlerdir. Bunu sağladıktan sonra da bölgeden çekilip İsrail'in kurulmasına çanak tutmuşlardır.
Demem o ki, İngilizler dünyanın en tehlikeli milletidir. Aslında herkes bilir ki, ‘’İngiliz siyaseti’’ diye bir deyim de vardır. Bu deyim, sinsi, riyakâr ve ikiyüzlü siyaset yapmayı, kendini çok da tehlikeye atmadan potansiyel çatışmaları tahrik etmeyi, her türlü ortamdan menfaat temin etmeye çalışmayı anlatır.
Çünkü onların siyaset anlayışları "güç oyunu" üzerine kuruludur. İngilizlere göre güç oyununun anlamı, ’’Her gücü alt edecek başka bir güç mutlaka vardır.’’ demektir. Dolayısıyla gidip onu kullanırlar.
Dünyada, uluslararası ilişkiler, toplumsal yönetim ve siyaset eğitimlerinde tercih edilen ülkelerin başında da İngiltere geliyor.
Bunlardan korunmanın yolu da güçlü olmaktan geçiyor. Bu güç de "Dünyada hiçbir güç, zamanı gelmiş bir fikirden daha güçlü değildir." diyen Ertan Özyiğit'in bahsettiği fikirdir. Zamanı gelen fikir ise "Türk Devletler Birliği’nin" kurulmasıdır.
Gelecek, birilerinin peşinden koşan değil, peşinden koşulan Türkiye olacaktır.
Nereden çıktı bu İngiliz Siyaseti derseniz, Düzce Siyaseti de İngilizlerden aşağı değildir. Onuda haftaya yazalım inşallah.
Kalın sağlıcakla…