Geçtiğimiz günlerde bir yakınımız Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sıra almış, bekliyor. Oradaki sekreter diyor ki ‘Doktorun bugün ameliyat günü. Siz paralı muayene aldınız ama bugün gelmez.’ Hasta ‘Sıra verdiniz, nasıl gün verdiniz?’ diyor. Ondan sonra başka biri de diyor ki ‘Sen bu doktoru Cimer’e şikayet et.’ Maalesef içeride böyle bir yapılanma var.
Geçtiğimiz günlerde yine bizim bir yakınımızın kan değeri 3'e düşmüş. Ölüme yakınlaşma anı. Saat 2'de hastaneye gidiyor. 4.30'a kadar gerekli müdahale olmuyor. Daha sonra Rektör Nedim Sözbir, Cengiz Hoca devreye giriyor. Cengiz Hoca, ‘Burada böyle bir durum varmış, ne yapıyorsunuz?’ deyince yetkililer devreye girip hastanın tedavisi, kanın verilmesi takviyenin yapılması 3 saat sonra gerçekleşiyor. Vatandaş rektöre ulaştı, derdini anlattı. Anlatamayan vatandaşın durumu ne olacak?
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eski ve yeni diye bir tartışma var. Eskiden burayı yöneten, buradan nemalanan, faydalanan güruh bir görev değişimi olsa da içerideki kalıntılarıyla beraber yeni yapılanmayı iyi niyetli yeni yapıyı bir şekilde bertaraf ediyor.
İşin özünde İdris Şahin var. Daha önce dekanlık yapmış, bunun ekibi var. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir şeyler oluyor. Rektöre, başhekime ve başhekim danışmanı Cengiz Tuncer'e vatandaş ulaşıyor. Cengiz Tuncer de biraz daha hassas olması lazım. Biraz daha duygularla değil, doğrularla hareket etmesi lazım.
Burada özellikle Sayın Nedim Sözbir Düzce Üniversitesi Rektörü hakikaten gayretli, samimi. Tıp Fakültesi’yle ve diğer fakültelerle bir şeyler yapmaya çalışan biri. Cengiz Tuncer danışman olarak verilmiş. Etkili çözüm bulunamıyorsa hani bir söz var ya ‘Askerde merhamet vatana ihanettir.’ Merhamet etmeyin, lütfen çözüm üretelim. Biz Hatice'yi görüyoruz, neticeyi görmek istiyoruz. Her insanın, her canın aynı şekilde tedavi görmesini istiyoruz.
Bir sıkıntı daha var, onun da tespitini ortaya koyalım. Hani göçmen kuşların geçiş güzergahları olur, bir yerden bir yere göç ederlerken biraz beklerler. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Düzce Üniversitesi'nin genel anlamda yapısı bu. Makamını ve unvanını almak isteyen insanlara, akademisyenlere bugüne kadar alıştırılmış herkese makam herkese unvan herkese imkan vaadiyle. Bugün geçici değil de kalıcı, emanet değil de esas ilim adamı, bilim adamı akademisyen noktasına geçiş başladı. Birileri direniyor. Kim direniyorsa buradan aleni bir şekilde, ismimizin önünde profesör yok, doçent yok, doktor yok. Ama bu halimizle tartışılır noktaya getirmeyin, kavga bitsin. Artık insanlar tedavi edilsin. Kurumun iyi niyetinin bertaraf olmasını bizi alet etmeyin. Siz istemiyorsanız istemediğiniz yerden çekin gidin. Kimse sizi kovmak zorunda, ezmek zorunda, dövmek zorunda kalmasın.
Düzce İl Emniyet Müdürü Sayın İbrahim Ergüder ve ekibi Düzce Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı İslam Keleş başkanlığında, biz de kenardan köşeden başkan, vekil ve diğer arkadaşlarımızla beraber iadeyi ziyareti kabul ettik. Şeref duyduk. Özellikle uyuşturucuyla ilgili mücadelede Düzce emniyetinin hakikatle, ibretle adam gibi görev yaptığına ben şahidim. Eksik var mıdır, mutlaka vardır. Ama bir gayreti gözler önüne serdiler. O konuda ailelerden yardım istendi.
Uyuşturucu bu memlekette bir nesli bitiren bir milleti sömüren ve bir milletin geleceğini çıkmaz sokaklara sokan bir illet. Ailesiyle, polisiyle ve basınıyla hepimiz bununla savaşmakla yükümlüyüz. Görevini en iyi yapan, en imanlıdır, en vatanseverdir. Memlekete, millete, insanlığa ne kadar faydalı ona bakmak lazım.
Hüseyin Ünlü Akçakoca Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı geldiği günden beri insanlarla güzel diyaloglar kuran bir devlet aklı, devlet adamı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bayrakları olmadan diğer siyasi parti ilçe başkanlarını ve sivil toplum kuruluşlarını davet ettikleri 29 Ekim balosuna davet ediliyor. Komutana da ilk etapta bir konuşma veriliyor hitap şeklinde cumhuriyetin 100. yılında bu memlekette kuruluş iradesine emeği geçenlere Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e büyük methiye sunuyor.
Bununla ilgili unutmayalım Atatürk'ü çok sevebilirsin çok sevmezsin. Çok Müslümansındır, değilsindir ama kriter memlekete ne yaptığındır, memlekete nasıl hizmet ettiğindir. Yetki noktasında gücünü emniyet için mi, menfaat için mi, insanlık için mi kullanıyorsun önemli olan bu.
Hüseyin Binbaşı Akçakoca'dan görevden alındı, merkeze verildi. Bir arkadaşımız bunu Cimer’e yazıyor. Çok CHP İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz’un işgüzarlığı. Senin ne işin var orada. Askerin konuşması da gayet doğal. Ama eleştirdiğiniz yönler vardır. Ancak ben bir örnek vermek istiyorum. Hüseyin Ünlü, Akçakoca Jandarma Bölük Komutanı şu anda merkeze alındı soruşturmadan dolayı. 300 tane uyuşturucu operasyonuna imza atmış. Akçakoca Emniyeti de 25 tane operasyon yapmış.
Düzce polisinin bu gayretinin içindeki ölçüyü size söyleyeyim. Hüseyin Ünlü Binbaşı hakikaten görevini güzel yapan bir komutan. Belki polis bölgesi azdır bilemiyoruz. Köylerde alan daha geniş olduğu için operasyon alanı daha fazladır. Ama şuna inanıyoruz hak yerini bulmalı. Hüseyin Ünlü binbaşım hakikaten memleketine milletine devletine hizmet noktasında samimi bir birey.
Bir memuriyeti buraya getirmek de kolay değil, göndermek de kolay olmamalı. Hüseyin binbaşıyı Akçakocalılar da çok seviyor. Devletin şefkatli ama resmi dilini konuşan, iyi niyetli memlekete millete faydalı bir adam. Bununla ilgili de kamuoyunda herhangi bir çıkacak olan menfi veya müspet haberden ziyade, ben burada net söylüyorum. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.
Kimse ne Atatürkçülük ne milliyetçilik ne muhafazakarlık ne laiklik ne dindarlık peşine düşmesin. Önce görevini yapacağız, memlekete faydalı olacağız. İstediğiniz gibi inanın. Laiklik denilen ifade, din özgürlüğü vicdan özgürlüğü. Osmanlı'daki yapı aslında yine laik bir yapıydı. Çünkü Hristiyan geleneklerine göre Musevi, Musevi öğretilerine göre, Müslüman öğretilerine göre yargılanıyordu. Hayatının nizamı, ticareti de yargılaması da ölümü de ona göreydi. İnsanların hayatları ve görüşleri yönünden değil hayata bakışı ve insanlara faydası yönünden bakmamız lazım.
