Ekonomi

“PLAJLARDA MAVİ BAYRAKLAR YENİDEN DALGALANACAK”

Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak, kıyı kesimindeki ruhsatsız yapıların yıkım kararı ile ilgili sessizliğini ilk kez Öncü TV ekranında bozdu. Eski Belediye Başkanı Okan Yanmaz dönemine işaret eden Albayrak, “Bu kaçak binaların yapılmasına izin veren de, yıkım kararı veren de aynı belediye” dedi. Yıkım kararının bakanlık ve mahkemece alındığının altını çizen Albayrak, kıyı kesiminde ki kaçak yapılardan Akçakoca halkının da rahatsız olduğunu söyledi. Öte yandan Albayrak, yine...

Abone Ol

Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak, kıyı kesimindeki ruhsatsız yapıların yıkım kararı ile ilgili sessizliğini ilk kez Öncü TV ekranında bozdu.  Eski Belediye Başkanı Okan Yanmaz dönemine işaret eden Albayrak, “Bu kaçak binaların yapılmasına izin veren de, yıkım kararı veren de aynı belediye” dedi. Yıkım kararının bakanlık ve mahkemece alındığının altını çizen Albayrak, kıyı kesiminde ki kaçak yapılardan Akçakoca halkının da rahatsız olduğunu söyledi.  Öte yandan Albayrak, yine eski Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ın döneminde kaybedilen mavi bayrakların yeniden Akçakoca plajlarında dalgalanmaları için çalışma yürüttüklerini söyledi.  Yat limanı ile ilgili proje için de konuşan “Proje tasarruf tedbirlerine takıldı” ifadesine yer verdi.

Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu ‘Güne Merhaba’ programına konuk olan Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak, ilçede yürüttüğü çalışmalar ile hayata geçirmek istediği projeleri anlattı.

“Yollarımızın durumu çok kötü”

Akçakoca kent merkezindeki yolların çok kötü durumda olduğunu ve önceliklerinin altyapı ile birlikte yol sorununun bir an önce çözülmesi olduğunu ifade eden Albayrak, durumun vahametini “Yollarımız felaket durumda” diyerek özetledi. 

Albayrak, içme suyu ve kanalizasyon ile ilgili çalışmalarının aksamadan devam ettiğini dile getirerek,    “Yollarımız bir felaket durumda. Yani bir tanesi değil her yer, yol diye bir şey yapılmamış son 5 yılda, gerçekten fecaat durumda. Üniversite yoluna başladık, zaten yaz ayına kadar üniversite yolunu bitireceğiz. Alt yapısı olmayan bir kale bölgesi var, gerçekten altyapısı yok, kanalizasyon yok. Şuan da orayı ihale ettik, fosseptik çukuru var, bizim vidanjör sürekli gidip, çekiyor büyük bir maliyetle karşılaştık. Denize akma ihtimali yok zaten, o bölgenin alt yapısını ihale ettik. Çok ciddi bir altyapı çalışmaları yapacağız, ondan sonra yollarımıza başlayacağız. Yollarımızın durumları çok kötü, yani giderseniz bir bölgeyi yaparsınız, ama tamamı kötü Akçakoca’nın yollarının. Sadece basit onarımlar yapıyoruz, içme suyu ve kanalizasyon alt yapısıyla ilgili onarımlar yapıyoruz.  Üniversite yolumuzu, 13 yıl önce yapacaktım ben. Ben geldim, hala duruyor şimdi düğmeye bastık. Üniversite yolunu, yaz ayına kadar bitireceğiz, hizmete açacağız” diye konuştu.

“Kıyı kanuna muhalefet kaçak yapıların hepsi yıkılacak”

Belediye Başkanlığı görevine gelir gelmez kıyı kesimindeki kaçak yapı sorunu ile karşılaştıklarını anlatan Albayrak, bunun için gerekli adımları attıklarını söyledi. “Bu kaçak yapıların inşa edilmesine izin veren de, yıkım kararı alan da aynı belediye” diyen Albayrak, eski Belediye Başkanı Okan Yanmaz dönemine dikkat çekerek, “Arkadaşlarımızın bir kısmı bu konuyu ısrarla anlamak istemiyorlar. Şimdi 1’inci aşaması, şöyle bir şey yaşanmış geçen yıl yüzlerce, binlerce CİMER şikayetine dayalı. Yeni valimiz gerçekten, biz Düzce olarak şanslıyız, tam bir devlet adamı, hayranım kendisine. Son derece eşit davranıyor, bütün belediyelerimize, bütün vatandaşlarımıza. Hiçbir siyasi ayrım gözetmeden, bir devlet adamı kimliğiyle bütün yaklaşımı gerçekten mükemmel hareket ediyor. Valiliğimiz ve Çevre İl Müdürlüğümüz bu CİMER şikayetlerine dayalı ne oluyor demişler? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İl Müdürlüğümüz vasıtasıyla Akçakoca sahillerinde bir inceleme yapıyor. Geçen sene ben belediye başkanı değildim, o zaman bir inceleme yapıyor ki; kaçak yapılar, ruhsatsız yapılar, kıyı kanununa aykırı, kıyı kanununa aykırı kaçak yapılar tespiti yapılıyor. Bu süreç geçen sene Eylül ayından itibaren başlayarak, devam ediyor. Sonunda belediyeye resmi yazılar yazılıyor, Akçakoca Belediyesine. Seçime son 3 ay dönemine denk geliyor. Akçakoca Belediyesi’ne diyor ki;  ‘ne oluyor burada? Bunlarla ilgili gerekeni yapın.’ diyor. Bu kaçak yapıların kurulması için izin veren, aynı belediye. Ruhsatsız bunların tamamı…  Belediye aynı zamanda, bunların yıkım kararını alıyor. Benim yıkım kararını aldığım bir yer yok yani. ‘Bu dönemde yapın, hem de yıkın’ diyor aynı belediye, aynı ekip, aynı insanlar. Bu insanlara kaçak olmasını, buraya ruhsat verilemeyeceğini bile bile, bu yapılar yaptırılmış, göz yumulmuş, net söylenmesi gereken bu. Şimdi biz göreve geldiğimizde, Kaymakamlığımız’dan bize bir yazı geldi.  Bizde, ilk 1 ayımızda bu tespitleri yapıyorduk, bende yıkım kararı alındığını bilmiyordum tabii. Ruhsatsız olduklarını biliyorduk hepsinin, ama yıkım kararı olduğunu bilmiyorduk.  Biz göreve geldik, kaymakamlığımızdan yazı geldi bunlarla ilgili, ‘Gerekeni yapın’ diye.  Çünkü kaymakamlığımıza da aynı talimat gelmiş. Bizde o sıra sayın Kaymakamımız ve Valimizle görüşmeler yaptık,  ‘en azından, bu yazı atlatabilir miyiz?’ diye. Bir masraf yapmışlar, ciddi bir bedelleri olmuş. Bu yaz en azından kullansınlar, yaz ayından sonra yıkımları kaldırılsın diye düşündük. Ama o sırada, enteresan bir şey yaşandı.  Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu kararıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye çapında böyle bir karar aldı. ‘Kıyı kanununda ne var ne yok yıkılacak’ denildi bu kararda” şeklinde konuştu.

“Bu yıkım kararları benim değil, devletin ve mahkemenin almış olduğu kararlar”

 Yıkım kararlarının kendi tasarrufunda olmadığını kaydeden Albayrak, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu sadece Akçakoca ile alakalı olan değil, Akçakoca’yla alakalı olan, bizim valimizin vasıtasıyla daha erken başlamıştı. Böyle bir karar alınınca da, artık bizim söylenecek bir şeyimiz kalmadı, inisiyatifimiz kalmadı. Bakanlık artık böyle bir karar aldı, bu kararı aldıktan sonra bizde yıkım kararlarımızı aldık. Buradaki arkadaşlarımızın bir kısmı, mahkemeye gittiler. Mahkeme kararlarına baktık, hep yürütmeyi durdurma, yani yıkımı durdurma kararları çıktı. O zaman biz frene bastık, beklemeye aldık, mahkeme kararlarının sonucunu bekleyelim dedik. Ağustos ayının sonlarına doğru, mahkeme kararı gelince dedik ki; ‘zaten yaz bitiyor, Ekimi bekleyelim’ dedik. Yıkımlar için, sıra sıra, peyderpey mahkeme kararları geldi. Bizde Ekim ayı itibariyle, bütün arkadaşlara haber gönderdik, ‘artık kaldırın’ dedik. Bizim yapacak bir şeyimiz yok, devletin kararı bu. Hatta mahkemelerde artık netleşti kaldırın demiş. Mahkeme kararı var, artık yani bırak devletin kararını, artık mahkeme kararı var, ben artık sadece uygulayıcıyım. Devletin ve mahkemenin aldığı kararı uygulama yetkisi, belediye başkanlarındadır. Benim böyle bir şey yapmam demek, imar müdürümün yargılanması demek. Ardından diğer arkadaşların, görevi ihmalden yargılanmaları demek, benim yargılanmam değil. Hatta görevden alınma sebebimdir. Bizim devletin aldığı, mahkemenin aldığı bu karara karşı bizim durmamız mümkün değil. Yani oralar ruhsatlandırıla bilir, yerler değil yanlış bir uygulama yapılmış, yanlış bir uygulamaya göz yumulmuş ve bunun bedelini oradaki vatandaşlar öder o yatırımcılar öder. Şunu da görüyoruz zaten halkımızın da bu kıyı kanununa aykırı olan yerlerle ilgili halkımızın yüzde 99.99’u da burası kaldırılsın diyor, halkımızda kaldırılsın istiyor.”

“Karavan turizmi ile ilgili projemiz var”

Karavan ve çadır turizminin Türkiye genelinde olduğu gibi Akçakoca’da da büyük rağbet gördüğünün altını çizen Albayrak, bu konuda projesinin olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:

Bununla ilgili bir projemiz var, üzerinde çalışıyoruz. Karavan turizmi ve çadır turizminde patlama yaşanıyor. Çadırla ilgili ne yapacağımızı belirledik, karavanla ilgili yer seçimi çalışması yapıyoruz. İnsanlar artık ekonomik sıkıntılardan dolayı, karavan turizmine yöneliyor, emekli insanlarımız bir karavan alıp, Türkiye’yi gezmeye kalkıyor. Bu kapsamda Akçakoca’ya gelen de çok oluyor. Böyle bir bölge hazırlıyoruz, ama genelde insanalar deniz kenarı istiyor. “

“Mavi bayrağa engel olacak sebeplerin birçoğunu ortadan kaldırdık”

Eski Belediye Başkanı Okan Yanmaz döneminde deniz suyu kirliliğinin gerekçe gösterilerek indirilen mavi bayrakları yeniden plajlara kazandıracaklarını vurgulayan Albayrak, “Önümüzdeki yazla ilgili ciddi bir hazırlığımız var. Mavi bayrağa engel olacak sebeplerin birçoğunu ortadan kaldırdık. Geçen yıldan denizimizle ilgili elimizde tahliller var ve problem olacak bir duruma rastlamadık. Arıtmamız tıkır tıkır çalıştı geçen yaz. Sadece birkaç şebeke kaçaklarımız var, bununla ilgili de hazırlıklarımız var, önümüzdeki yaz düzelteceğiz. Köylerimizle ilgili kaymakamımız ciddi çalışmalar yapıyor. Bir cihaz bu, arıtmadan çıkan tahlili, online olarak anında merkeze gönderiyor. Bu cihaz bizde yok, bunun alımı ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bunun dışında son derece başarısız olduğumuz bir konu var, o da plaj yönetimi. Plajların temizliği, yönetimi ve güvenliği. Bununla ilgili üniversitemizle beraber, önümüzdeki yaza çok ciddi bir çalışmamız var. Sadece plaj yönetimi değil, Akçakoca’nın temizliği ile alakalı temizlik kültürünü, halkın bakış açısını değiştirebilecek bir anlayış, üzerine çalışma yapıyoruz. Güneydeki plaj yönetimi, temizliği, güvenliği, bakımı ve onarımı konularında başarısızız. Karadeniz genel olarak başarısız” açıklamalarında bulundu.

“Yat limanı tasarruf tedbirlerine takıldı”

İlçede hayata geçirilmesi planlanan yat limanı projesi ile ilgili kaynağa ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Albayrak, son olarak şunları söyledi:

“Olmamasına engel bir durum yok. Onay verilmiş, sadece kaynak gerekiyor. Tasarruf tedbirleri de var. Yat limanı konusunda bir netlik yok. Yeni barınak yapılması konusunda, ciddi mesafe alınmış, sadece kaynak gerekiyor. Akçakoca’mıza yakışan yeni bir barınak yapılabilir. Mevcut barınağın derinliğini artırıp, daha büyük gemilerin yaşanacağı bir liman haline getirebiliriz. Fakat dediğimiz gibi, kaynak gerekiyor, tasarruf tedbirlerine denk geldik. Tasarruf tedbirleri kapsamında yeni yatırımlara pek izin verilmiyor. Eski barınak, yeni barınak, yat limanı bunların üzerine düşünülebilir.”

HABER: Savaş ARI