Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün ‘işçilere ücretsiz izin verin’ talimatına rağmen Beltaş yönetimindeki isimlerin işçileri tamamen işten çıkarmasını kendisinin hazırlayıp sunduğu Yorumlu-Yorum programında masaya yatırdı. BELTAŞ yönetiminde kraldan çok kralcı ismin olduğuna dikkat çeken Ünsal, “Burada sıkıntı şu; yani kraldan çok kralcı mantığı var. Kaldı ki işçi çalışıyor, piyasanın altında çalışıyor, Beltaş’ta çalıştım, belediyede çalışıyorum diye bir duyguyla çalışıyor. Piyasadan belki 3-5 kuruş ciddi bir rakam az alıyorlar, ama belediyede çalıştıkları için böyle bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyorlar. İşin sonunda bütün yollar Ankara’ya çıkar, hesabı şirketlerde.” açıklamalarında bulundu.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce gündemine ışık tutan ‘Yorumlu - Yorum’ programında Düzce Belediyesi şirketi Beltaş’tan işçi çıkarılması konusuna değindi. Ünsal, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün işçileri mağdur etmeyecek talimatına ters davranan Beltaş yöneticilerini eleştirdi.
“İşten çıkarın ifadesini ben duymadım”
Düzce Belediyesi’nde riyaset makamından farklı talepler olmasına rağmen Beltaş yöneticilerinin farklı işlemler yaptığını söyleyen Ünsal, “Bir haber var, yerel medyadaki internet sitelerinde. ‘Beltaş işçileri çıkardı, 20 tanesi Çilimli’den 10 tanesi falan yerden’ derken biz de bu konuya şaşırdık. Çünkü bizzat Sayın Faruk Özlü’nün yanındaydım, konuya vakıfım ve şahidim. Faruk Bey’in dediği; ‘Bu dönemde tasarruf tedbirleri döneminde işçileri ücretsiz izine çıkarın ve dönüşümlü bir şekilde çalıştırın’ şeklinde. Yani iki ay biri çalışsın, iki ay biri çalışsın, kimse de mağdur olmasın. Ama işten çıkarın ifadesini ben duymadım. Bunu kim nasıl uyguladı, bilmiyorum. Hiç kimsenin mağdur edilmeden, ‘ücretsiz izin’ diye ben duydum, yanındaydım. Bir konudan dolayı ve adamları akşam işten çıkarmışlar, etmişler, eylemişler. Sonra bir düzeltme geldi, ama aslında burada sıkıntı şu; yani kraldan çok kralcı mantığı var. Kaldı ki işçi çalışıyor, piyasanın altında çalışıyor, Beltaş’ta çalıştım, belediyede çalışıyorum diye bir duyguyla çalışıyor. Piyasadan belki 3-5 kuruş ciddi bir rakam az alıyorlar, ama belediyede çalıştıkları için böyle bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyorlar. İşin sonunda bütün yollar Ankara’ya çıkar, hesabı şirketlerde. Belediyede başarının, başarısızlığın bütün faturası kime çıkar? Belediye başkanları, riyaset makamına çıkar. Riyaset makamı diyor ki; ücretsiz izine ayrılın, ama birileri direk işten çıkarmış, yine bir arkadaşımız bir haber yapmış. Haberde Muhsin Bey var, birde Hasan Ulutaş diye bir arkadaş var, orta da Zübeyir Yiğit var. Şimdi ne Muhsin Bey’in ne Hasan Bey’in işten çıkarma yetkisi yok. Çünkü Genel Müdür Zübeyir Bey. Zübeyir Yiğit o işlerden çıkarıyor, tam yetkili. O Yönetim Kurulu başkanları veya başkan vekilleri, sadece konuyla ilgili bilgi alırlar, tasarruf genel müdürdedir. O niye, nasıl yapılmış, onu da anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü Hasan Ulutaş var orada, İzmir’den bir arkadaşımız, yönetimde Genel Müdür yardımcısı. Bir yetkisinin dahi olduğunu bilmiyoruz biz ki, işçi çıkaracak.” dedi.
“Faruk Bey’in insiyatifi veya talimatı farklı yansımış”
Düzce Belediyesi Dr. Faruk Özlü’nün talimatlarının işçilere farklı yansıtıldığını belirten Ünsal, şöyle konuştu: “Bir değişik bir şey var; bu Muhammed Doğan Kaya arkadaşımız var. ‘Bu akşam Muammer Kızılırmak ile birlikte bütün bu iddialara cevap vereceğiz’ dedi. Herhalde Beltaş’ın sözcüsü Muhammed Doğan Kaya arkadaşımız, kendisi bu mesleği seviyor. İnşallah keyifle de izleriz. Bakalım ne olmuş, iddialar neymiş, kim kime niye saldırıyormuş. Ege asfalt konusu diyor, ege asfalt konusunu izah edeceğiz, bunlar neymiş ne olmuş, kim ne etmiş ne eylemiş bunları hep beraber göreceğiz. Herhalde öyle bir görevlendirme oldu tabii, gayet doğal bu süreç içerisinde. Faruk Bey’inde oluru var mı, yok mu? Bilmiyorum. Ama bir tanıtım yapmışlar, onu da izleyeceğiz. Şimdi işçinin konusunda dediğimiz gibi, bu pek makul olmamış, Faruk Bey’in insiyatifi veya talimatı farklı yansımış. Bunun da bir değerlendirmesini, herkes yaptığı gibi Sayın Özlü de, Sayın Zübeyir Bey de yapar.”