Gölyaka Belediye Başkanı Muzaffer Coşkun, eski Belediye Başkanı Yakup Demircan tarafından hazırlanan ve seçim vaatleri arasında bulunan, rüzgar regülatörü ile ilçeye elektrik sağlayacak olan projenin usulsüz olduğunu savundu. Özel bir şirkete verilen projeyi mahkeme yoluyla iptal ettireceklerini kaydeden Coşkun, “Billboardlara asmış, kocaman kocaman işte elektrik bedava, elektriği bedava veriyor bize diye.  Yani seçim vaadini yap da sözleşmeye imza atma. Tamamen usulsüz bir şey, mahkeme kararıyla iptal edeceğiz. Boş bir şey, sıkıntılı bir şey, saçma sapan proje” dedi. Öte yandan Coşkun, Yakup Demircan’dan belediyeyi 20 milyonun üzerinde borçla aldığını öne sürdü.

Whatsapp Image 2024 08 17 At 12.06.39-2

31 Mart yerel seçimlerinde, ilçe halkının desteğini arkasına alarak Belediye Başkanlığı ipini göğüsleyen MHP’li Belediye Başkanı Muzaffer Coşkun, rüzgar regülatörü projesi üzerinden, önceki dönem belediye başkanı AK Partili Yakup Demircan’a yüklendi. Öncü TV mikrofonuna yaptığı açıklamada, proje için, “Hayal satmaya gerek yok, yaptırdığı projeler benim masamın üzerinde” diyen Coşkun, özel sektöre yaptırılacak projenin durdurulması için mahkeme yoluna gideceğini belirtti.

“Firmaya özel bir proje yapmış”

Seçim öncesi Yakup Demircan’ın vaatleri arasında da bulunan proje ile ilgili ne ÇED Raporunun hazırlandığını ne de köylülerden izin alındığını söyleyen Coşkun, “Hayal satmaya gerek yok, yaptırdığı projeler benim masamın üzerinde. Bilmiyorum 50 sene sonra belki yapılabilecek projeler. Tamam, yukarıya rüzgar gülü yapacaklar, şimdi rüzgar santrali özel firma gelecek iki tane kuracak, yani adamla öyle bir sözleşme yapmış ki, bu firmayla özel bir sözleşme yapmış. Yukarıya 4 tane santral yapılacak rüzgar santrali yapacak, ikisini sana verecek ikisi kendine kalacak. Öyle bir yer tahsisi yok, öyle bir efendime söyleyeyim ÇED raporu almamış, bir yerden izin almamış, köylüye sormamış, yani tamamen saçma sapan bir sözleşme. Billboardlara asmış, kocaman kocaman işte elektrik bedava, elektriği bedava veriyor bize diye.  Yani seçim vaadini yap da sözleşmeye imza atma. Tamamen usulsüz bir şey, mahkeme kararıyla iptal edeceğiz. Boş bir şey, sıkıntılı bir şey” diye konuştu.

D-5

“Bizim sınırlarımızda olan turizm alanları Milli Emlak’ta”

Düzce’de doğa turizmin önde gelen mekanlarından olan Efteni Gölü sınırlarının Milli Emlak’ta olmasının kendileri için sıkıntı olduğunu aktaran Coşkun,  “Burada Efteni diye bir köy var, olmayan bir köyden bahsediyorlar. Bizim sınırlarımızda kalan bölgeler, bizim sınırlarımızda gözüküyordu. Hacıyakup Köyü, İmamlar mahallesi gibi yerler. Şimdiyse yaklaşık olarak Gölormanı, Cevizlik, Hacıyakup karşı tarafta Paşakonağı, yani birkaç köy.  Hatta bizim İçmeler Mahallemize kadar, oraya kadar tek bir Efteni gölü olarak parsel yapmışlar. Tek parsel ve Gölormanı Köyü’ne bağlamışlar. Şimdi bizim adımız Gölyaka; yani gölden geliyor ve bizim ilk adımız da Efteni zaten.  Yani bizim gölden Eftenya, Hacısüleymanbey köyü, oraya kadar Efteni diye geçer. Şimdi biz tuttuk, Gölormanı’na bağlandı burası, evrakları istedik yazı işlerinden. Milli Emlak’a bağlı bir bölge oldu. Bizim sınırlarımızda kalan bölge, bizim olsun bize bağlansın tamam Efteni Gölü olabilir. Gölyaka Milli Emlak’a bağlansın, Düzce Milli Emlak’a bağlanmasın Gölarmanı’na bağlanmasın. Ben bilmiyorum neden böyle bir değişikliğe gidildi? Kimsede açıklayıcı bir bilgi sunmadı bize. Yalnız şöyle bir şey var; bilmiyorum doğru olur mu bu ama? Mesela bizim şuanda çalıştırdığımız yer var, iskele var. Milli Parklardan kiraladığımız orası, bizim sınırlarımızda olan, bir yer ve biz çalıştırıyoruz. Bizim sınırlarımızın içerisinde olduğu için, yarın gelip atıyorum Gölarmanı Muhtarlığı veya Düzce Belediyesi derse ki burası bizim sınırlarımızda; biz çalıştıracağız burayı derse bu haksızlık olmaz mı? Şimdi biz orada iskelenin etrafında bir düzenleme yapıyoruz şuanda. Oranın ihalesini biz aldık, zararına aldık. Onu da söyleyeyim; biz işletiyoruz diye aldık. 3 milyonluk işi, 2 milyona falan yaptıracağız orada. Sadece biz işletiyoruz diye, bir şey kazandığımızda yok. Sadece halka hizmet, sadece yani burayı Gölyaka Belediyesi işletiyor, burası Gölyaka’nın mülkünde Gölyaka’nın sınırları içerisinde demek için burasını işletiyoruz. Bilmiyorum böyle bir sıkıntımız olacak mı?” ifadelerini kullandı.

“Parti ayrı gözetmeksizin çalışmalarımızı sürdüreceği”

Parti ayrı gözetmeksizin çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyerek, birlik ve beraberlik vurgusu yapan Coşkun, ilçe halkına en güzel hizmetleri sunmayı hedeflediklerini dile getirdi. Coşkun konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Zaten bir 6 ay veya yılsonuna kadar toparlanma süreci, önünü görme süreci var. Bunu her belediye başkanı ikinci dönem seçilenler yapmaz bunu, ama ilk defa seçilenler yapar.  Ben ilk defa seçildim, benim ne yapmam gerektiğini, kafamda projelendirmem için bana bir 6 ay lazım. Zaten bunu arkadaşlarımla değerlendireceğim. Biz de şu da yok; o AK Partiliymiş, MHP’liymiş, Yeniden Refahlıymış falan. Bizde bu yok, biz hep beraber oturduk, hepimize ayrı hepimize görev verdik. Bu gibi projelerde de hep beraber hareket edeceğiz. Bu millete faydalı olan şeylerde beraber hareket edeceğiz, beraber çalışacağız. Şimdi bunun için bir süreç gerekiyor, mesela bir 6 aylık 7 aylık süreç gerekiyor.”

“Belediyeyi 20 milyonun üzerinde bir borçla aldım”

Gölyaka Belediyesi’ni eski başkan Demircan’dan 20 milyonluk bir borç yüküyle aldığını anlatan Coşkun,   “20 milyon üzerinde bir borç var, bu borcu kapatmam lazım. Sonuçta bu yapılmış, öyle veya böyle yani seçimden sonra 2 milyonluk fatura geldi mesela. Bu bile belediye ye bir yük. Yani bunun planlamasını yapmak için, önce biraz kendini rahatlatman gerekir. Ondan sonra biz yapacaklarımızı yapmak için istediklerimizi öncelik sırasına göre yapacağız.” ifadelerine yer verdi.

2-456

TEZGAHLARDA PALAMUT BEREKETİ TEZGAHLARDA PALAMUT BEREKETİ

“İlçenin altyapısını yenilemek istiyorum”

İlçenin önde gelen sorunlarından bir tanesi olan altyapı ile ilgili çalışma yapmak istediğini söyleyen Coşkun, “Benim yapmak istediğim 3 tane yol vardı, açmak istediğim. Açamayacağım onu da söyleyeyim,, birini belki açarım, ikisini açamayacağım. Çok büyük maliyet, birisi buradan Kültür Parktan Düzce’ye olan bir yol, bu benimle olacak iş değil. Şimdi burada sedyeden karşıya köprü yapacaklar, düşünsenize bu köprüden Düzce’ye gidiş geliş 7 dakikaya düşecek. Birincisi bu, bu sadece benim değil, benim babamın da hayaliydi, Bekir beyin de hayaliydi, Yakup beyden duymadım. Mükemmel olur, birincisi bu. İkincisi 1994 yılında buranın alt yapısı yapıldı, bana göre belediyecilik olarak yapılmış en büyük yatırım ve iyilik Gölyaka’ya. O zaman bazı illerde dahil kanalizasyon yoktu, babam söz verdi, ‘yapacağım’ dedi. yardım dahi almadı devletten kendisi yaptı. Şimdi 3 tane deprem gördü bu alt yapı miadını doldurdu.Biz burada yaşayacağız bizim çocuklarımız burada yaşayacak. Bunun yenilenmesi lazım, yani keşke bunu yapabilsem, elimden geldiği kadar yapmaya çalışacağım. Yalnız çok büyük bir proje, bugün nereden baksanız 700-800 milyon değeri tutacak bir proje. Bir sosyal binayı herkes yapabilir” şeklinde konuştu.

“Kardüz Yaylasına tesis yapacağım”

Kardüz Yaylası’nı turizme kazandırmak için yapacağı çalışmalardan da bahseden Coşkun, “Kardüz Yaylası ile ilgili günü birlik tesisler için tahsis talebinde bulunmuş Yakup Bey. Tahsis verilmiş yalnız 7 buçuk dönüm tahsis vermişler. Günü birlik tesis için 100 dönüm ot parası istemişler, 300 bin lira civarında. Yani onun vermenin bir mantığı yok. Çünkü kullanmayacağın alanın ot parasını vermek saçmalık. Şimdi o para ödenmediği için iptal oldu, miktar ödenmediği için iptal oldu. Biz tekrar tahsisini talep edeceğiz. Tahsisini talep ederken de sadece kullanım alanını 7 buçuk dönümün ot parasını ödemek için, müracaatta bulunacağız. Büyük bir ihtimalle o şekilde olacak. Eğer bunu alırsak, bir tesis yapmayı düşünüyoruz oraya. Çünkü orada bir gereklilik var. Bu yıl orada, bir festival düzenlendi ve o festivale bizde dahil olduk. Yani o festivale ana sponsoru biz olduk. Buradan katkısı olan herkese, ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şimdi oraya günü birlik tesis yapacağız” açıklamalarında bulundu.

HABER: Savaş ARI

KAMERA: Emirhan TÖNGEL

Editör: Tuğba Aksoy