İbrahim Aykut'tan bahsetmek istiyorum. Allah rahmetiyle muamele eylesin. Konuralp'in efsane Belediye Başkanı hakka yürüdü. Yıllarca mücadele verdi. Mücadelesinde yılmadan usanmadan çalıştı. Konuralpliler çok üzüldü. Çünkü Konuralp belde belediyesi statüsüne tutmak için büyük bir çaba sarf etmişti. İbrahim Aykut Konuraplilerin gönüllerine büyük bir muhabbetle dokunmuştu. Allah rahmetiyle muamele eylesin.
Haftasonu Akçakoca’ya gidelim dedik. 50 yataklı bir devlet hastanesi temeli atıldı. Önceki dönem Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici tarafından yeri alınıp Sağlık Bakanlığı'na tahsis edilen emeği çok olan, ismini sayamayacağımız insanlar vardır. Akçakoca Devlet Hastanesi temeli atıldı. Güzel bir organizasyon yapıldı. İnşallah memlekete millete faydalı olur.
Akçakoca’da bir farklı bir seçim havası var. Seçim havası dediğimizde de şu ana kadar görünen tabloda CHP'nin adayı Fikret Albayrak ve MHP'nin adayı Okan Yanmaz arasında geçiyordu. AK Parti aday çıkardı ama sessizdi aday. Tanıtım toplantısındaki o enerji, heyecan, hırs, istekle Osman Cumhur’u hakikaten ‘Ben varım ve geliyorum.’ noktasında bir çizgiye taşıdı. AK Partililer Akçakoca'daki parti yapısı belediye başkanının arkasında tek vücut oldular. Aday tanıtım toplantısında bu gözle görüldü. Akçakoca'daki belediye başkanı seçimlerinde AK Parti damga vurmaya başladı. Yükseliş böyle devam ederse artık hangi denge oturur, onu bilmiyorum.
Gözüme bir şey ilişti. Yığılca’da AK Parti'nin eski belediye başkanı, Yeniden Refah’tan aday olan Muzaffer Yiğit’in telefonlardaki bir kimlik uygulamasında bir fotoğrafı var. Kendisi AK Parti'nin ampul logosunun içinden yanıyor, gösteriyor. Sen Yeniden Refah’tan aday olmuşsun. Telefonu açtığın insanlar seni AK Parti logosuyla görüyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Yeniden Refah’tan aday olmuşsun, telefonunda AK Parti'nin logosu var. Olacak bir şey mi bu? Yığılca'da yaptığımız değerlendirmelerde gördüğümüz kadar AK Parti'nin adayı Selami Savaş 3-4 partinin aldığı oy kadar oy alır. Muzaffer Yiğit de milletten vefa bekliyor ama en güzel vefayı da Cumhurbaşkanı’na kendisi göstermiş. Ramazan Baltacı Milliyetçi Hareket Partisi'nin adayı iddialı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Benim buradan Sağlık İl Müdürü Yasin Yılmaz'a bir tavsiyem var. Dört noktaya ambulans bıraksın. 31 Mart akşamı saat 17:00’de sandıklar açılıyor. 4 yere ambulans bıraksın, donanımlı ve doktoruyla beraber. Seçim sonuçlarına tahammül edemeyen başkan adayları olacak. Kalp krizi olur, tansiyon olur, bayılma olur, ayılma olur dört noktada birer ambulans hazır dursun.
Sosyal medyadan gerek asıl hesaplardan, gerek yedek hesaplardan gerek fake hesaplardan yorumlar yapılıyor. Özellikle Öncü’nün bir yönetim paneli var. Sizler buraya yorum gönderiyorsunuz. Biz bunları Yorumluyorum’u yazarken, konuşurken önümüze eleştirildiğimiz noktalar geliyor. Bizi eleştirdikleri iki nokta var. Birinci nokta ‘Ankette Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı niye yok?’ diyorlar. Ben Cumhuriyet Halk Partisi adayının ne bir basın toplantısını biliyorum ne bir ziyaretini biliyorum. İl başkanını zaten tanımıyoruz. Bir de Davut Güloğlu’nu çok eleştiriyorlar. Bizim gazeteci arkadaşımız Selçuk Akyol'a dedim ki ‘Selçuk bey, buyursun gelsin Davut Güloğlu medyaya para vermem derse parasız bedava gelsin. Bizi de eleştir, toplumu da eleştir. Tabii sorusuyla cevabıyla öyle kor halinde değil. Davut Güloğlu'nu davet ediyoruz. Kitabın Ortasından programını kabul eder, etmez kendisi bilir. Yalnız Davut Güloğlu buraya gelirken hiçbir navigasyon kullanmasın. Evinden çıksın, bir bulsun bakayım şu Öncü’nün olduğu yeri. Bizim itirazımız o. Çok güzel bir sanatçı, benim de çok sevdiğim bir sanatçı; sesiyle, müziğiyle,e yorumuyla sevdiğim sanatçı. Ama siyaset başka bir şey. ‘Davut Güloğlu’na söz hakkı vermiyorsunuz?’ diyorlar. Buyurun, Öncü hepsine açık. Davut Güloğlu buraya geldiğinde bir anekdot yapmıştı. ‘Sakarya'dan, her yerden belediye başkan adayı ol diye teklif ettiler. Ben İstanbul'daki hanemden, düzenimden kalktım, buraya geldim.’ demişti. Bir lütuf gibi sunuyor ama ben de dedim ki; ‘Sayın Güloğlu iyi güzel de sen İstanbul'da bir ilçede veya Sakarya'da veya Rize'de bir yerde aday olsaydın. Düzce'de bakan var. 1. lig futbolcusuyla futbol oynamak başka, amatör kümede başka. Rakibin Faruk Özlü gibi 30 yıllık devlet deneyimi, siyaset deneyimi olan birisi.’ Davut Güloğlu'nu bekliyoruz, buyursun. Bu arada bugün (4 Mart) Selçuk arkadaşımla görüştüm. Ondan bir netice bekliyoruz. Cuma günü belli olur.
Düzce'deki siyasette, Türkiye genelinde de var, sessizlik var. İnsanlar menfaatten midir, korkudan mıdır, vicdandan mıdır, cüzdandan mıdır nedir sessiz. Bu dönem gibi bulanık, bilinmeyen, tespit edilemeyen bir seçim daha görmedim. Bir hanımefendi bir paylaşım yapmış. ‘Hristiyanlar Noel'de yüzde 20-30 ticarette indirim yapıyorlar. Müslümanlar Ramazan ayı geldiğinde fiyatları yükseltiyor.’ Ne hale geldi bizim inancımız? Ramazan geliyor her şey pahalanıyor. Bu nasıl bir vicdan, iman, ihlas? Bir adam Almanya'da bir işten atılıyor. Hiçbir haklarını da vermiyor patron. Alman mahallenin papazına gidiyor. Papaz yazı yazıyor, mektubunu kapatıyor. ‘Git, bunu patronuna ver.’ Adam mektubu patrona verdikten sonra hemen adamı işe geri alıyor, bütün sosyal haklarını veriyor. Adam merak ediyor, patronuna diyor ki ‘Papaz size ne yazdı?’ Patron ‘Sen Müslüman mısın ki böyle hak yiyorsun, dedi bana.’ diyor. Maalesef son yüzyılda bu eğitim sistemi, bu yapı ile geldiğimiz noktada Ramazan ayına da girerken bu Müslümanlar’ın dünya malı menfaatinden dolayı bir Müslüman olarak utandım. İnandığı gibi yaşayan Müslümanlar’dan olalım, yaşadığı gibi inananlardan olmayalım.