Düzce’de kepenk açan esnafın çevre illere göre daha pahalı satış yaptığından yıllardır dert yanan vatandaşlar, Bolu, Sakarya ya da İzmit’ten alışveriş yapmaya yöneliyor. Özellikle ekonomideki sallantılı gidişatın yansıması olarak son dönemde zaten yüksek fiyatlı olan etiketlerin daha da cep yakması Düzce’nin ‘pahalı şehir’ unvanını taçlandırıyor. Bu durumu ‘Yorumlu-yorum’ programında ele alan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, yetkilileri fahiş fiyata karşı denetime, Düzceli esnafı ise sağduyuya davet etti.

Hayat pahalılığının A’dan Z’ye her üründe hissedildiği bir süreçte değil indirim yapmak diğer illerle kıyaslandığında fiyatları hep yüksek olan Düzceli esnafa tepki yıllardır devam ediyor. Markalı bir ürünü raflarına koyan esnafın 3 bin liraya sattığı ürünün internette yarı ya da daha aşağı fiyatta satıldığını gören, Sakarya’da 200 lira bile ödemediği bir porsiyon yemek için Düzce’de 400-450 TL istenmesine isyan eden Düzceliler, yavaş yavaş yerli esnafa sırt çevirmeye başladı.

Pahalilik Market 780X470

DÜZCE’NİN İMAJINI ZEDELİYOR

Kasabından manavına, bakkalından butiğine, pastanesinden lokantacısına, züccaciyesinden hırdavatçısına hizmet veren esnafın artık sadece cebini değil ahilik kültürü gereği toplumu da düşünerek adım atmasını isteyen vatandaşlar, bu sayede alışveriş için çevre illere gitmeye gerek kalmayacağının altını çiziyor. Düzce’nin imajını zedeleyen bu önemli konuyu Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınında gündemine alan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, alıp başını giden etiketler ve keyfekeder uygulanan fiyat artışlarına karşı denetim mekanizmasının harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

P1234555

SAKARYA’DA 140, DÜZCE’DE 200 LİRA

Sözlerine her alanda hissedilen fahiş fiyatlarla başlayan Ünsal, “Domatesin kilosu olmuş 60 lira, limonun kilosu olmuş 100 lira, günlük olarak sürekli fiyatlar değişiyor. Tabii Türkiye'nin bir ekonomik sıkıntısı var. Ancak Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girmiş de kadıya şikayet etmiş. Kadı demiş ki ‘Evinin kapısı kilitli miydi? Pencereler kapalı mıydı?’ Nasreddin Hoca ‘Yok. Kadı efendi bütün suçu bana yüklüyorsun. Hırsızın hiç mi günahı yok?’ Onun misali bakınız; Sakarya'da bir porsiyon köftenin fiyatı 140, Düzce 200 lira. O kadar fiyat farkı var ki Düzce en pahalı şehir oldu. Ticaret İl Müdürlüğü ne iş yapar? Serbest piyasa ekonomisi var. Fahiş fiyat uygulayan, keyfi fiyat uygulayan, fırsatların içinden fırsat doğuran, fırsatları fırsat bilen esnaf noktasında niye bir denetim yapılmaz? Ticaret İl Müdürlüğü ve zabıta koordinasyonunda fiyat kontrolü niye yapılmaz? Siyasetçiler, bürokratlar bu memlekete hizmet ediyorlar. Sakarya'da Et Balık Kurumu var, fiyat ucuz. Burada niye yok? Burada da olsun. Biz de ucuz et yiyelim. Düzce'de Ticaret İl Müdürlüğü ve devletin yetkili makamları ne iş yapar da fiyatları denetleme noktasında bir kontrol mekanizması kurulmaz. Vatandaşın da üzerine düşen görevler var.” dedi.

Ekran Alıntısı-144

“VERGİDE HASSASİYET YOK, FİYAT ARTIRMADA YARIŞIYORUZ”

BEN GİDİYORUM, HAKKINI HELAL EDEN ETSİN ETMEYEN AHİRETİ BEKLESİN BEN GİDİYORUM, HAKKINI HELAL EDEN ETSİN ETMEYEN AHİRETİ BEKLESİN

Vatandaşa da sorumluluk düştüğünü belirten Ünsal, şöyle devam etti: “Vergi sisteminden bahsediliyor. Gittiğimiz hangi lokantada hesap ediyoruz kredi kartıyla ödemediğimiz zaman, hangi lokantadan vergi fişi alıyoruz. Hiç kimse vergi noktasında bir hassasiyette değil ama fiyatlandırma konusunda, zam konusunda birbirimizle yarışıyoruz. Her tarafta böyle bir fırsatçılık var. Bu fiyatların denetlenmesi lazım. Herkes evinin önünü süpürürse bir cadde tertemiz olur, biz de evimizin önünü süpürelim. Gerek zabıta gerek Tarım İl Müdürlüğü, gerekse Ticaret İl Müdürlüğü hepsinden önemlisi vatandaşın, her kaliteli mala daha uygun şartlarda kavuşması için bunun yapılması lazım.”

Ekran Alıntısı (2)-1

TİCARET İL MÜDÜRLÜĞÜ NE İŞ YAPAR?

“Düzce en pahalı şehir olma noktasına doğru ciddi ciddi gidiyor.” diyerek sözlerini sürdüren Ünsal, “Yani faturalar, marketler, yerel marketler, ulusal marketler, ticarethaneler denetlenmeli. Tek tek denetlenmeli. Bu fiyatı neye göre veriyor bu insanlar? Bir kelle paça çorbası olmuş 130 lira. Ama 10 lira daha üzerine ilave ettiğiniz zaman aynı parayla Sakarya'da köfte yiyorsunuz. Herkes maliyetlerden bahsediyor, esnaf noktasında veya fiyatlandırma noktasında kimse kazançtan bahsetmiyor. Memur, işçi maliyetleri anlatılırken fiyatlandırmada maliyeti anlatıyorsun ama kazancı anlatmıyorsun. Doymaz ve aymaz bir toplum olduk. Özellikle Düzce'de Ticaret İl Müdürlüğü’nün gerek hijyen konusunda gerek mevzuat konusunda özellikle fiyat konusunda yetkileri var. Çünkü belediye adam asmaz, para basmaz. Bütün yetkiler var belediyede. Ticaret İl Müdürlüğü’nde de var. Milleti bu ekonomik sıkıntının içinde fırsatlar oluşturan fırsatçılık ve şeref yoksunlarını ayıklamak için gereğinin yapılması lazım.” diye konuştu.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;

Editör: Tuğba Aksoy