Düzce Merkez Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli Diyetisyen Sümeyra Ağırman, yaz aylarında beslenme alışkanlığına yönelik tavsiyelerde bulundu. Tansiyon ve diyabet rahatsızlığı bulunan vatandaşların beslenmesine yönelik çeşitli bilgiler veren Ağırman, ayrıca günlük meyve ve su tüketimine de değindi. Yaz aylarında havanın geç saatlerde kararmasından dolayı akşam öğünlerinin bilinçsizce ertelenebildiğine dikkat çeken Ağırman, önerilerine ilaveten tansiyon ve diyabet hastalarının öğle sıcağından kaçınmalarının altını çizdi.
“Bol bol su tüketilmeli”
Tansiyon ve diyabet rahatsızlığı olanlara çeşitli önerilerde bulunan Diyetisyen Ağırman, “Beslenme konusundan önce şunu belirtmek istiyorum ki; tansiyon ve diyabet hastalarımız, yazın öğle vakitlerinde dışarıda bulunmamaya özen göstersin. Çünkü güneş ışınları o vakitlerde yeryüzüne dik geliyor. Sabah erken vakitlerde ve akşamüstü dışarıya çıkmalarını öneriyorum. Sıcakların artmasıyla beraber terlememiz de artıyor. Bu da vücutta sıvı ve elektrolit kaybına yol açıyor. Netice itibarıyla tansiyon ve diyabet hastalarımız bol bol su tüketimine önem vermeliler” şeklinde konuştu.
“Yemek pişirme yöntemleri de çok önemli”
Yaz ayları tatil aylarında beslenme düzeninin bozulduğuna dikkat çeken Diyetisyen Ağırman, “Yazın hazır gıda tüketimimiz artırıyor. Bu durumlar da şeker ve tansiyon düzeyini olumsuz etkiliyor. Beslenmemizde tüm besin gruplarının bulunduğu dengeli öğünleri tercih etmeliler. Hastalarımız öğünlerini atlamasın. Havalar geç karardığı için akşam yemeklerinin saatleri de erteleniyor. Kilo kontrolü açısından bu durumun önüne geçmeliyiz. Aşırı yağlı ve hamurlu yiyeceklerden uzak durmalılar. Bunlar vücutta baş ağrısı ve halsizliğe neden oluyor. Bu sebeple tansiyon dengesizlikleri yaşanabiliyor. Yemek pişirme yöntemleri de burada devreye giriyor. Haşlama, ızgara, fırınlama ve buharda pişirme gibi yöntemler tercih etmeliler” dedi.
“Meyvenin yanında kuruyemiş veya süt grubu maddeler tüketilebilir”
Sebze ve meyve tüketimi çerçevesinde açıklamalarda bulunan Ağırman, “Öğünler zeytinyağlı yiyecekler, salatalar ve daha çok beyaz et ağırlıklı olmak üzere hazırlanmalıdır. Şeker hastaları özellikle ara öğünleri atlamamalıdır. Atlandığında, şeker dengesizlikleri oluşuyor. Ayrıca glisemik endeksi yüksek olan incir, kavun, karpuz gibi meyvelerin tüketimini de sınırlandırılmalıdır. Meyve tüketimimizi günlük 2-3 porsiyonla sınırlandırabiliriz. Meyveleri tek başına tükettiğimizde özellikle kan şekerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bunun için de meyvenin yanında çiğ kuruyemiş veya süt grubundan ürünleri tüketmek kan şekerini dengeleyecekti” açıklamalarında bulundu.
Çay ve kahvenin suyun yerini almadığını belirten Ağırman, “Bu maddeler vücuttan sıvı atılmasını sağlıyor. Bu yüzden su yerine tüketemeyiz. Günlük ortalama 2,5-3 litre civarında su tüketebiliriz. Su ihtiyacımızı karşılayabiliyor muyuz diye merak ettiğimizde de idrar rengine bakmalıyız. Renk, eğer açık renkteyse sıvı alımı yeterlidir. Fakat koyu sarıysa yetersizdir. Ayrıca sağlıklı bireyler sıvı tüketimine maden suyunu da ekleyebilirler. Burada dikkat etmemiz gereken şey ise tansiyon hastalarının maden suyu tüketiminde sodyum oranı fazla olan maden sularını tercih etmemelidirler. Öte yandan, sıvı tüketimine ek olarak hazır meşrubatlar yerine evde hazırladığımız limonatalar, şekersiz kompostolar, kefir ve ayran gibi ürünleri de günlük beslenmemize ekleyebiliriz” diye konuştu.
HABER-OĞULCAN ÖNER