Aşılar konusunda anne babalara hassasiyet çağrısında bulunan Yılmaz, çocukların sosyal hayatlarında çevresel etkilerden muhafaza edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bünyeleri yetişkinlere göre daha zayıf olan küçük çocuklarda çevresel etkiler, salgın hastalıkların yanısıra mevsim geçişlerinde de hastalık semptomları görülebiliyor.
Çocuklarda ateş, mide bulantısı, kusma gibi şikâyetlerle baş gösteren bu semptomlar, anne babalarda kaygı ve paniği de beraberinde getiriyor.
Özellikle acil servis ve çocuk polikliniklerinde oluşan uzun kuyruklarda anne babalar çocuklarını tedavi ettirmek için sıra beklerken, bu hastalıklardan korunmanın yöntemlerine ilişkin Çocuk Hastalıkları Uzman Doktoru İdris Abdullah Yılmaz, Öncü Haber’e özel değerlendirmelerde bulundu.
SOLUNUM VE BAĞIRSAK ENFESİYONLARI EN SIK GÖRÜLENLER
Solunum ve bağırsak enfeksiyonlarının her dönemde sıklıkla görülebildiği vurgulayan Yılmaz şunları söyledi:
“Her dönemde olduğu gibi üst solunum yolu ve alt solunum yolu enfeksiyonları, genelde bağırsak enfeksiyonları çok sık görülen enfeksiyonlar. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte enfeksiyonlar düşecek ve çocuklar hiç enfeksiyon kapmayacak gibi düşünülse de, yaz aylarında da enfeksiyonlar baş göstermekte.
AŞILAR AKSATILMAMALI
Son dönemde bir kızamık salgını da söz konusu, asistanlığımın ilk 3 yılında kızamık vakası hiç görmedim ancak son bir yıldır kızamık vakaları da artış göstermekte. Bu hastalık ile alakalı önlem ve koruyucu önlemler çok önemli, bütün çocukların aşılanması gerekiyor, sığınmacı çocukların da aşılanması gerekiyor. Kızamık aşısının çocukların üzerinde yüzde 90’ın üzerinde koruyuculuğu olmasına rağmen, geçmiş yıllarda bu konuyu halletmiş olmamızın verdiği rahatlık ve aşı hassasiyetinin azalmış olması, bu tür sorunların yeniden baş göstermesine neden oldu. Çocuklar bireysel hareket kabiliyetini elde edememiş olmasına karşın aile bireylerinin kararları çok önemli oluyor.
BELİRTİ GÖRÜLDÜĞÜ ANDA MÜDAHALE EDİLMELİ
Havuz, Plaj, gibi toplu ortamlarda etkileşime giren çocuklarda bu salgının artmasına neden oluyor. Hasta çocukların hastalık belirtilerinin başladığı andan itibaren diğer çocuklar ile etkileşimini en aza indirmesini tavsiye ediyorum. Hasta olan çocukların etkileşimini kısıtlamak ve solunum yolu ile bulaşan hastalıklara maske, ve karantina hayatı gibi önlemler alınabilir.
DÜZCE’NİN KİRLİ HAVASI DA HASTALIKLARI TETİKLİYOR
Havayı değiştiremeyiz tabi, Karadeniz bölgesinde astım sıklığı gerçekten yüksek oranlarda bulunabiliyor. Astım hastalığına yatkınlığı varsa ve sürekli hava kullanma, sürekli acil servisine gelme öyküsü varsa bu hastalara koruyucu tedaviler uyguluyoruz.
Alilerin bu konuda farkında olması çok önemli öncelikle, bu çocuğun koruyucu tedavi alması ve ailelerin genellikle yaz ayı diyerek gelmemesi ve yazdığımız ilaçları düzgün kullanmamasından dolayı bu hastalıklar kontrol altına alınamıyor.
DOKTORLARA GÜVENİN, TEDAVİYİ İHMAL ETMEYİN
Batı Karadeniz bölgesinde yaşayan vatandaşların bu hastalığı karşı duyarlı olması önemli ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında da risk oluşturduğunu söylemek gerekir. Doktorlarına güvensinler ve her doktorun burada görevini samimiyetle yapmaya çalıştığını düşünüyorum, ailelerin doktor doktor gezdiğini görüyorum, bizim kapımız herkese açık gelebilirler, elimizden gelen bir şey var ise yaparız.”
Haber – Ahmet Çelik
Görüntü – Berkay Eray Aktaş