Zalimlerden olmamak.
Zalimlerden bir zalimi seçmemek, seçmek zorunda kalacak davranışlar içersinde ve konumda yer almamak.
Onurlu ve şahsiyetli bir hayat sürebilmek, vicdan sahibi olmak, yürek sahibi olmak.
İblisin önümüze sunmuş olduğu iki kutbuda reddederek üçüncü yolu seçmek.
Ne pagan-putperest olmak nede seküler-küreselci olmak, ne yaratanı hayatımızdan silmek nede ona ortak olmak.
Sadece özgür olmak.
Ne yaratanı hayatından silenlere meyletmek, onlarla yol yürümek, aynı tarafta yer almak nede ona ortak olanlara meyletmek, onlarla yol yürümek, aynı tarafta yer almak, her iki yürüyüşünde ayak izlerini takip etmemek, ağızlarının içine bakmamak.
Her ikisinide elinin tersi ile iterek reddetmek, ellerini tutmamak, sözlerine itibar etmemek.
Bunları reddetmenin yanında kendimizi boşlukta bırakmadan sadece ve sadece fıtratın sesini dinleyerek Rabbi’mize yönelmek, ne zalim ne de esir olmamak.
Evet, özgür olmak.
Hayatımızı birilerinin eline teslim etmemek, birilerinin sizin hayatlarınıza Rabb adına yön vermesine izin vermemek, yada nefsimize teslim olmamak.
İşte üçüncü yol- kutup üzerinde durabilmek.
Bu ancak özgürce karar verebilmek ve özgür olabilmek ile mümkündür.
Peki özgür olmanın tanımı nedir, insan nasıl özgür karar alabilir ve özgür olabilir.
Bu özgürlüğünü nasıl koruyabilir ve en sonunda bu özgürlüğü üçüncü kutba nasıl taşıyabilir.
Her şeyden önce insan, aklını ve iradesini birilerinin eline teslim etmemesi ile bu mümkün olur.
Fıtratın sesini dinlemek, akletmek, düşünmek, ölçüp biçip tartarak ve irade göstererek, Rabbi adına kendi konumunu şekillendirerek bu mümkün olur.
Bu konumlamayı sizin adınıza yapmak isteyen ve bu konumlara oturmak isteyenleri elinizin tersi ile iterek, kesin sesinizi ve defolun hayatımızdan diyebilmek ile bu mümkün olur.
Uzatılan onlarca elleri reddederek onları tutmayarak, bana Rabbimin eli yeter diyerek bu mümkün olur.
Ve bu iradeyi gösterenlerle dost olmak ve salat üzere yan yana, omuz omuza, birinin diğerine üstünlük taslamadan yol yürümesi ile bu mümkün olur.
Fıtratının derinliklerinden gelen sesi dinleyerek vicdani hür, iradesi hür bir şekilde, hayatını şekillendirecek fıtrat gerçeğine hitap eden söze teslim olması ile bu özgür kişilikler ve toplumlar ortata çıkabilir.
Ancak bu kişiliği oluşturduktan sonra, bu oluşumu ortaya çıkaran söze bağlılığını süreklilik kazandırarak kendisini koruyup salat ve selam üzere Rabbine kavuşabilir.
Evet şu an yeryüzünde iblis kökenli iki kutbun ateşli bir mücadelesi var iken, bu özgür iradeyi gösterecek olan bizler, üçüncü yol-kutup olarak insanlığın önünde örneklik teşkil ederek yer almalıyız.
Bunu mutlaka yapmalıyız.
Çünkü iblis boş durmuyor, her iki koldan, insanlığı paylaştırmış olduğu yeni dünya düzeninde bu kutupların iktidarlarını ve otoritelerini devam ettirecek ateşe odun taşıttıracağı yüzlerce sözü ve elleri bizlerin önüne koyarak, bu odun taşıma eylemini insanlığa yaptırtmak istemektedir.
Gelin bu ateşe odun değil su taşıyalım.
Bu iki otoritenin ve onların hamisi olan iblisin tüm planlarının ellerinde patlamasına vesile olalım.
Odun taşıyıcılığı vasfını sırtımızdan atalım, bize bu hammalığı yaptırtmak isteyen, ortalıkta dolaşan bu iki kutbun söz sahiplerini ve taşeronlarını ve bunlar tarafından ellerimize tutuşturulan odunları, sahipleri ile beraber canınız cehenneme diyerek su kovaları ile değiştirelim.
Ve bu kovalarının içerisindeki suları ateşin üzerine üzerine dökelim.
Ateş ve odun sahipleri apaçık ortada iken, taşeronları bizlerdenmiş gibi davranmakta, insanlığın iyiliği için hareket ettiklerini söylemektedirler.
Sözde kötülüğün karşısındalar ama herbir sözleri ve eylemleri koca bir yalan ve aldatmacadan başka bir şey değildir.
Peki kim bunlar, isimleri ne bunların, nasıl anlıycaz iyilik adına hareket edip etmediklerini.
Ve sözlerinin değerlerini.
Bunları tanımak için vicdanınıza sorun, yüreğinize sorun, ortaya serpilenlerin fıtratınıza ağır gelip gelmediğine bakın, düşünün, akledin ve en sonunda Rabbinizin sözleri ile ahengine bakın.
Davetlerinin en sonunda nereye varacağına bakın, samimi bir şekilde bakın.
Emin olun tüm çıplaklığı ile gerçekleri göreceksiniz.
Rabbimizin bu yönde apaçık vaadi var, yeterki samimi olun ve iyilik adına, kendiniz adına bir adım atın.
Ben varım diyin.
Ve cesurca bunların karşısına çıkarak haykıralım.
Bizler zalimlerden olmayacağız diye ve bizler odun taşıyıcılığı yapmayacağız diye.
Bizler insanlığın üzerinde duran bu yakıcı ateşi söndürmek için su taşıyacağız diye.
Cesur olun korkmayın, gerçek olan yakındır ve bu gerçekliğe ulaştığımızda buda nereden çıktı demeyelim.
Son pişmanlık kimseye fayda vermez, gelin özgür olalım ve üçüncü kutupta yer alarak iyilik adına yeryüzünde var olalım.
T.K. @ kul6303839