Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olmasıyla birçok kişi tatile çıktı. Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, konuyla ilgili ‘Yorumluyorum’ programında değerlendirmelerde bulundu. Eskiden bayramlarda birliğin olduğunu, fakat günümüzde bayramların sadece tatil amaçlı görüldüğünü belirten Ünsal, “Eskiden Sıla-i Rahim yapılırdı. Sıla-i Rahim sünnettir, bizim inancımızda, ananı atanı say, bereket büyüklerle beraberdir diyen Şeyh Edebali'nin, bizim manevi liderimiz öyle derdi. Şimdiki tatiller, bayramın birinci gününde birkaç anne babayı ziyaret et, teyze, hala, amca, akraba yok. Oradan da fotoğraflar, selfiler. Bir millet asaletiyle ve kültürüyle yücelir, kültüründen özünden koptuğu zaman, geleneğinden göreneğinden anneannesinden uzaklaştığı zaman millet olma şuurunu kaybeder.” açıklamalarında bulundu.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce’nin gündeminin konuşulduğu ‘Yorumluyorum’ programında eski bayramların kalmadığından yakındı. Türk devletinin geleneğini devam ettirmenin çok önemli olduğuna vurgu yapan Ünsal, bayramın tatil amaçlı değil aile, akraba, dost ziyaretleri amacıyla görülmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Bayram buluşmaları nazarı itibara alınmalı”
“Bizim eskiden bayramlaşmalarımız vardı” diyen Ünsal, “Devlet protokolü, o gün bütün resmi kurumlarda toplanır bir arada bir bayramlaşırdı. Güzel bir töreydi. Devlet, millet buluşmasıyla millet bayramlaşmada sarılırdı. Bu sabah bayram namazından sonra camiye doğru gidiyor. Tabii camide de olsun. Ancak devletin asaletiyle, milletin ferasetinin buluştuğu bayram buluşmaları nazarı itibara alınmalı. Ben orada devletimin bütün yetkililerini görmek isterim. Çünkü illerde devletin temsilcisi Sayın validir. Valinin himayesindeki, riyasetinde tüm birimlerle beraber orada ben bulunmak isterim, vatandaşlarımız da bulunmak ister. Bunun yavaş yavaş kapsama alanından çıktığını görüyoruz, bu pek bizim Türk devlet geleneğine uygun bir şey değil. Bunun yaşam bulması lazım, hayat bulması lazım. Devlet asaletinin ve devlet muhabbetinin vatandaşla bir konsensüs halinde olmasında fayda var.” ifadelerini kullandı.
“Artık bu millet özüne dönmeli”
Eskiden bayramlarda akraba ziyaretlerinin olduğunu günümüzde ise bayramlarda tatile çıkıldığını belirten Ünsal, “Herkeste bir bayram telaşı var, ancak alışveriş merkezlerinde şurada burada hiçbir şekilde bir tasarruf yok. Yani kafelerde oturmalarda, kalkmalarda hiçbir şekilde çok büyük bir tasarruf yok. Ekonomik sıkıntıdan bahsediyoruz, ya ekonomik sıkıntı görülmüyor, yaşam alanlarına baktığınız zaman. Ama diğer konulara baktığınız zaman tabii ekonomiden ranttan en çok beslenenlerin yaşam kalitesi düşüyor. Bir de tatil var. Eskiden Sıla-i Rahim yapılırdı. Sıla-i Rahim sünnettir, bizim inancımızda, ananı atanı say, bereket büyüklerle beraberdir diyen Şeyh Edebali'nin, bizim manevi liderimiz öyle derdi. Şimdiki tatiller, bayramın birinci gününde birkaç anne babayı ziyaret et, teyze, hala, amca, akraba yok. Oradan da fotoğraflar, selfiler. Bir millet asaletiyle ve kültürüyle yücelir, kültüründen özünden koptuğu zaman, geleneğinden göreneğinden anneannesinden uzaklaştığı zaman millet olma şuurunu kaybeder. Biz aile olarak, millet olarak birbirimize gerek milli kültürümüzde gerek dini kültürümüzde dayanışmayla, sosyal yaşamdaki paylaşımla ayaktayız. Ancak şu anda asalet git gide deforme oluyor, özelliğini kaybediyor. Bu millete ana, baba, çocuk yok, çekirdek aile öğretildi. Kim diyor bunu? Bize aşılayan kim? Bunu bize öngören kim? Babaanneden, dededen asaletini almayan bir evladın, bir torunun, bir gelinin, bir erkeğin bu memlekette faydalı olma şansı yok. Torunlar asaletini dededen öğrenecek, babaanneden öğrenecek, anneanneden öğrenecek. Biz aile olmaktan, Türk milli kültürünü ve İslam dinindeki o geleneği kaybetmek üzereyiz. Artık bu millet özüne dönmeli, ananın babanın, asaletin gereğini ve üslubunu gerek sıla-i rahimlerle, gerek mezarlık ziyaretleriyle, gerek bayramlaşmalar yaşamadığımız sürece biz işte tarihte ve gelecekte o şanlı kudretli millet olma idrakinde git gide uzaklaşırız.” ifadelerini kullandı.
PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;
