Eğitim

“TEK MAĞAZA UYGULAMASINDAN VAZGEÇİLMELİ”

2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın başlamasına sayılı günler kala Düzce’de okul alışverişi telaşı başladı. Ekonomik dalgalanmalara bağlı olarak A’dan Z’ye her alanda yaşanan zam furyasından okul kıyafetleri ile kırtasiye malzemeleri de nasibini alırken, anne-babalar forma konusunda tek bir mağaza şartı yerine bütçesine göre alışveriş yapmak istiyor. Bu konuyu gündemine alan TESK, bazı okulların sadece belli mağazalarla anlaşma yapmasını eleştirdi.

Abone Ol

Okul masrafları her geçen yıl daha da artıyor. 2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı için geri sayım sürerken Düzce’de okul alışverişi için çarşıda hareketlilik başladı. 

Tek bir mağaza koşulu yerine ailelerin bütçesine göre alışveriş yapmasının önünün açılması gerektiğine işaret eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı açıklamada, “Okulların açılmasına az bir zaman kaldı, tabii telaşe de başladı. Ailelerin alması gereken okul kıyafetleri, eşofmanlar ve hangi okula gidiyorsa o okulun özel kıyafetleri var. 19 milyon çocuğumuz okula başlayacak ancak okulların bir bölümü kıyafetlerini tek bir mağazaya yönlendirmek suretiyle oradan temin ediyorlar. Dolayısıyla hem ürünlerin kalitesi düşük hem de fiyatları yüksek. 2 bin 500- 3 bin TL ye bir okul kıyafeti alınıyor. Oysa daha önce herkes bütçesine uygun bir şekilde pazarlık ederek, piyasa araştırması yaparak alışveriş yapsın diye serbest kıyafete geçilmişti.” ifadelerini kullandı.

“BAZI OKULLAR SADECE BELLİ MAĞAZALARLA ANLAŞMA YAPIYOR”

Okul kıyafetlerinin tek bir noktada satılmasının haksız rekabet oluşturduğunu söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, şunları kaydetti: “Okul kıyafeti tek bir noktada değil farklı yerlerde satılması, öğrenci hangi okulda okursa onu ayrıca yakasına takmalı. Böylece mecburi bir fiyatın oluşması veya nasılsa müşteri mecbur, başka yerden alamaz mantığıyla hareket edilmesiyle haksız rekabet oluşmaz. Tabii bununla birlikte defter, kalem, silgi, çanta, suluk gibi diğer okul araç gereçleri de var. Sadece kıyafetler ortalama 2 bin 500 TL- 3 bin TL’ den başlayınca aileler düşünüyor. Öte yandan bazı okulların kıyafet masrafları 3-5 bin TL’den çok daha yüksek oluyor. Veliler bu kıyafetleri çocukların sağlığı için sentetik olmasın diye özen göstererek seçmeye gayret ediyor. Ama bu yönlendirmeler hem fiyatlardaki birlikteliğin sağlanmasını yani rekabet unsurunun ortadan kalkmasını ve onların dikte ettiği, çok da kaliteli olmayan ürünleri alma mecburiyetinde bırakıyor.” 

“OKULA BAŞLAYACAK 19 MİLYON ÖĞRENCİ PİYASA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Okula başlayacak 19 milyon öğrencinin piyasa için çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, şöyle devam etti: “Bütün piyasa eğitim-öğretim sezonunu bekliyor. Diğer anlaşmalı olmayan ve okul kıyafeti satanların hepsi perişan oluyor. Halbuki tek tip olsun istemiyoruz ama her okul için yakasında amblemini takabilecek bir yer olsun. Ama kalitesini aileler ve bütçeleri tespit etsin. Böyle ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket edip aileleri zor durumda bırakıp çocukların da hevesinin kırılmasına gerek yok. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı’mız ve okul aile birlikleri en azından piyasadaki fiyat analizlerinin düzgün yapılarak satın alınmasını sağlayacak bir tedbir lazım. Yapılan uygulama gerçekten de fiyat istikrarını bozucu, aileleri huzursuz edici, aynı zamanda çocukların şevkini kırıcı bir pozisyon alıyor. Bir an evvel buna bir çözüm bulunmalı. Serbest kıyafetse onu aileler hangi yerde, hangisi bütçesine uygun onu alabilmesi sağlanması lazım. Çocuklarımızın ve ailelerinin bu konudaki rahatsızlıklarının da giderilmesi şart.”