23 Kasım 2022’de saat 04.08’de merkez üssü Gölyaka olan 5,9’luk depreme ilişkin AFAD tarafından raporu hazırlandı. Geçtiğimiz aralık ayında AFAD ’ın genel merkezince yayınlanan 20 sayfalık rapor, 23 Kasım depreminin ardından farklı alanlarda yaşanan eksiklikleri inceleyerek, afet yönetimine katkı sunması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarıyla paylaşıldı.
Raporda Düzce’de gerçekleşen deprem hakkında genel bilgiler, afet çalışma grupları, Düzce İl Afet Müdahale Planı, Düzce İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), etki analizi, paydaş değerlendirmeleri gibi birçok başlık bulunuyor.
YARDIMLAR VE SORUNLAR
Raporda Acil Yardımlar başlığı altında Düzce’de yaşanan depremin ardından çadır ve yemek konularında yapılan yardımlarda sorunlar yaşandığına dikkat çekildi.
Çadırların farklı noktalara kurulmasının güvenlik sorunlarına sebep olduğu, çadırların takip ve kontrolünün sağlanamadığı, çadır kurulan alanlarda altyapı olmadığı için elektrik ve ısınma sorunlarının yaşandığının vurgulandığı raporda, bazı alanlarda zemin sorunu olduğu için çadır kurulamadığı belirtildi.
Ayrıca birçok noktada yemek dağıtımında sorunlar yaşandığı, çadır dağıtımında standart bir prosedürün izlenmediği, çadırda kalan kişilerin listesinin birkaç gün sonra hazırlanabildiği ve bu belirsizliğin yemek dağıtımındaki sorunları arttırdığı da kayıt altına alındı.
Raporda ayrıca evlerin hasarlı olmadığı bölgelerde de yersiz çadır talebi olduğu ve bu çadırların yapılan ve yapılacak yardımlardan faydalanmak isteyenler için suiistimale açık hale geldiği vurgulanmış.
AFAD’IN YERİ YANLIŞ
Rapordaki “Afet Yönetimi” bölümünde depremin ardından koordinasyon kurulunun il AFAD Merkezi’nde toplandığı, Düzce İl Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında il ve ilçelerde yeterli koordinasyonun sağlanamadığı belirtilerek, “Afet gruplarının hazırlıksız olması AFAD Merkezi yerinin yanlış seçilmesi, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun yetersiz kalması sağlıklı bir yönetim sürecinin önüne geçmiştir.” İfadelerine yer verildi.
HASAR TESPİT EKİBİ UYGUN SEÇİLMEMİŞ
Raporda, depremin ardından 66 kişilik afet zarar tespit grubu oluşturulduğu, ekibin toplanamaması sonucu kurum dışından yaklaşık 300 kişilik yeni bir ekibin ilave edildiği, bu ekibin de ağırlıklı olarak imam ve öğretmenlerden oluştuğuna vurgu yapıldı.
Ayrıca 66 kişilik ekibin ancak yüzde 20’sinin bu göreve uygun seçildiği, araç planlamasının yetersiz olduğu, zarar tespitine geç başlandığı, kimi konutlarda zarar görülmeden yurttaş beyanı üzerinden rapor tutulduğu belirtilmiş.
AFET MÜDAHALE PLANI AKSAMIŞ
Düzce İl Afet Müdahale Planı’nın 2021 yılında güncellendiği, planın 7,2 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna göre kurgulandığı, Vali başkanlığında 27 kurum amirinin bulunduğu koordinasyon kurulu oluşturulduğundan bahsedilmiş ve yöneticilerin yedeğinin belirlenmediğinin altı çizildi.
Buna rağmen 5,9’luk depremde afet müdahale planının yeterli seviyede aktif olarak uygulanmadığı belirtilen raporda, “TAMP, Düzce depreminde yeterli seviyede aktif olarak uygulanmamıştır. TAMP ana planı ve operasyon planları hazırlanmış olsa da sahada bu hazırlıkların yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar senaryo 7,2 Mw büyüklüğünde bir depreme göre hazırlanmış olsa da yapılan hazırlıkların büyük bir afetin müdahalesini karşılamadığı, personel araç ve diğer kaynak kapasitesinin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Deprem meydana geldiğinde yaşanan karmaşa ortamının asıl kaynağı, TAMP uygulanması ile ilgili yöneticilerin tam olarak bilgilendirilmemesi, uygulayıcıların görev ve sorumlulukları tam olarak kabullenmemesinden kaynaklanmaktadır.
Afet meydana gelmeden önce yapılacak farklı senaryolarla tatbikatlar kurumları ve yöneticilere afetlere müdahaleye hazırlayacaktır. Özellikle ilçelerde yapılan görüşmelerde Kaymakamlarımızın afetlere hazırlık ve müdahale konusunda bilgilendirilmedikleri görülmüştür” tespitleri kayda geçirildi.
DEZENFORMASYON SORUNU
AFAD ‘ın raporunda Düzce depreminin ardından halkın uygun olmayan kaynaklardan yanlış bilgilendirildiği, Düzce Valiliğinin bir iletişim planı hazırlamadığı, Valilik tarafından sosyal medyanın aktif olarak kullanılması gerektiği ve günlük basın bildirileri yayımlanması gerektiğine dikkat çekildi. Raporda bölgede yeni bir deprem olacağı beklentisi ve buna yönelik sosyal medyada yapılan bilim dışı paylaşımların insanlarda panik derecesini arttırdığı da öne çıkan sorunlar arasında yer aldı.
Haber – Ahmet Çelik