2 defa Düzce’ye gelme durumu hâsıl olan CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu olağanüstü bir durum olmazsa Çarşamba günü saat 10.30’da Düzce’de programlarına başlayacak. Videolu göndermeler vardı, Düzce Belediyesi Kılıçdaroğlu’na göndermişti, CHP İl teşkilatı da karşılık vermişti. Bir söz dalaşı yaşanmıştı.
Şimdi oldum zanneden bir CHP İl Teşkilatı var. Bir tane milletvekili çıkaracağım hayaline kapılan CHP İl Teşkilatı var ve bu arkadaşlar bu günkü temaslarımızdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun programını açıkladılar. Sayın Kılıçdaroğlu muhtemelen Cumhurbaşkanı adayı olacak, Türkiye’nin takdiri, nasıl kabul görürse öyle olur. Ancak burada şu var. Bunun usulü, adabı, kaidesi vardır.
İktidara talip olan insanlar inanmışsa bu konuda insanlar maddi manevi tüm imkânlarını ortaya koyarlar. Siz iktidara talipseniz, siz milletvekili çıkaracağınıza inanıyorsanız bunu bir Pazar günü ya da daha önceki gün, basın toplanır, durum anlatılır ve bir heyecan katılır. Buraya geleceği zaman gümbür gümbür tanıtımlar, enformasyonlar yapılır. Buna bir bütçe ayrılır. Yerel basında, gazetelerde Sayın Kılıçdaroğlu gelecek bugün programımız şu diye bir tanıtımı yapılır.
Buna vaktini ayıramayan, buna aklını yetiremeyen buna nakdini ayıramayan bir partinin, bir teşkilatın Genel Başkanı ağırlaması ne kadar doğru, ne kadar kabul görür, ne kadar etik? bu kararı ekranlardan bizleri izleyenler versin…
Ama burada şu var, Kılıçdaroğlu geldiği zaman mutlak ve mutlak şu konuya açıklık getirmeli, bu memlekette mütedeyyin ve muhafazakâr kesimin 20 yıllık kazancı var, peki bu insanlar başörtülü hâkim, başörtülü doktor, başörtülü savcı, başörtülü öğretmen… Bunlara tahammül edebiliyor mu? Bu kazanımlar ne olacak? CHP li bir arkadaşa “selamün aleyküm” dediğin zaman, istisnalar kaideyi bozmaz! Merhaba, iyi günler der… Bizim selamımızı nasıl yapacaksınız? Aleyküm selam diyecek misiniz? İşte milletin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de bu.
Bugün Cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulan bir genel başkan Düzce’ye geliyor buna ayıracak ne vaktiniz var ne nakdiniz var. Burada kuru bir gürültü var. Siyaset o kadar kolay bir şey değil. Siyasetin okulu yok. Siyaset yaşayarak öğreniliyor.
Düzce Belediyesinde bir görev değişim oldu Serkan Yılmaz görevden alındı Bilim Merkezinin başına getirildi, çok isabetli bir atama yapıldığını duyduk. Gölyaka Belediyesinde başkan yardımcısı olan Kalender Aydın, Düzce Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne getirildi. İşin ehli olan bir isim.
18 Mayıs günü bizim haber merkezindeki arkadaşlarımız Düzce Belediyesi Basın Birimini arayıp 19 Mayıs için Başkanınızın bir mesajı var mı diyorlar ama saat 16.30 a kadar gelmiyor. Düzce Belediyesinin basın biriminin içten kaynayan sıkıntısının tezahürü olarak, farklı girişimler yaparak tarafımıza ulaşmasını sağladık.
Tabiri caizse Düzce Belediyesinde güzel atamalar var, özellikle Kalender Bey’in o birime getirilmesi zaman içinde görülecektir! çünkü bu birimler siyasi birimler, bu makamlar siyasi makamlar. Vatandaşın lehine, vatandaşın imkânına, vatandaşın gönlüne hitap edecek tüm bürokratik işlemleri bu minvalde yorumlamayanlar işin sonunda kahve köşelerinde hatıralarını anlatan ve ya bir yerlerde oturup hatıralarını yazan insanlar haline gelirler.
Diyoruz ya siyasetin okulu yok diye. Bir balya samanı iki öküze paylaştıramayanlara yetki verilirse bazen böyle Alinacip haller ortaya çıkar, bu siyaset için de bürokrasi için de geçerli.
Büyüklerden birinin sözü ile kapatalım. Diyor ki; “Etkili kişini yetkisizliği, yetkili kişini etkisizliği vardır orada iş bereketsizliği.” Anlattığım her iki konuda da ‘yetkili etkisiz, etkili yetkisiz, bereketsiz bir iş’ var ortada.
İnşallah herkes kendi halinin derdiyle dertlenir, derdiyle hâllenir, irade ve riyaset makamına uygun hareket eder.
Hani Perşembeni gelişi Çarşambadan belli olur derler ya… Göreceğiz bakalım, Rabbim ne eyler? Ne eylerse güzel eyler…