Gündem

ŞİMDİ SIRA DÜZCELİLER’DE: DÜZCE’NİN İŞLETMESİNE SAHİP ÇIKALIM

Geçtiğimiz mart ayında kent merkezindeki bir konteynerde bulunan hayvan kemiklerinin bir ata ait olduğu yönünde kesin sonuç gelmeden öngörüde bulunan İl Tarım Müdürlüğü’nde görevli veteriner yüzünden hedef gösterilen Gölyaka Sapağı’ndaki ‘Korkmazlar Pide Salonu’, Düzce’nin en rağbet gören pidecisi iken haksız iddialar sonucu işleri adeta bıçak gibi kesildi. Yıllardır özenle seçtikleri büyükbaş hayvanları bizzat kendi tesislerinde keserek müşterilerine güvenlik ve sağlıklı ürünler servis eden...

Abone Ol

Geçtiğimiz mart ayında kent merkezindeki bir konteynerde bulunan hayvan kemiklerinin bir ata ait olduğu yönünde kesin sonuç gelmeden öngörüde bulunan İl Tarım Müdürlüğü’nde görevli veteriner yüzünden hedef gösterilen Gölyaka Sapağı’ndaki ‘Korkmazlar Pide Salonu’, Düzce’nin en rağbet gören pidecisi iken haksız iddialar sonucu işleri adeta bıçak gibi kesildi. Yıllardır özenle seçtikleri büyükbaş hayvanları bizzat kendi tesislerinde keserek müşterilerine güvenlik ve sağlıklı ürünler servis eden ve bu konuda rüştünü ispatlayan pide salonunun sahipleri 4 aydır yaşadıkları mağduriyet nedeniyle içini Yorumlu-yorum programında Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’a döktü.

Veteriner hatasının ceremesini 20 yıllık işletmenin çektiğini belirten Ünsal, “Bu insanlar sabah kalktıklarında kaç kişiye istihdam sağlıyor. Aynı zamanda mücadele veriyorlar. Öyle Yörük malıyla kurban kesmiyorlar. Mücadelelerini veriyorlar, emek veriyorlar. Bu emekler zayi edilmemeli.” dedi.

DÜZCE’YE ÇEVRE İLLERDEN MÜŞTERİ ÇEKEN LEZZET DURAĞIYDI

Düzce’nin en eski ve lezzetli pide salonlarından olan, sadece Düzce’den değil çevre illerden de Gölyaka Sapağı’na müşteri çekmesiyle adından söz ettiren ‘Korkmazlar Pide Salonu’ haksız itham yüzünden yaşadıkları mağduriyetin artık son bulmasını istiyor.

4 AY ÖNCE ‘KOKU’ YÜZÜNDEN ATILAN KEMİKLER İŞLETMENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

3 Mart 2024 tarihinde iş yeri önündeki çöp konteynerinin düzenli olarak boşaltılmaması yüzünden kestikleri hayvanın kemiklerini düzenli toplama sağlanan şehir merkezindeki konteynere atan pide salonu sahipleri, koku ve sinek çevre sakinlerini rahatsız etmesin diye yaptıkları bu hamleden bin pişman oldu. Önce kemikler bulundu ardından bunları konteynere atan çalışanın kamera görüntüleri yayıldı.

VETERİNERDEN İŞLETMEYİ MAĞDUR EDEN YANLIŞ ÖNGÖRÜ

Başlatılan inceleme kapsamında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli olan veteriner Düzce Valisi Selçuk Aslan’a kesin bir öngörüde bulunarak, ‘Bunlar at eti!’ dedi. Olanlar da bundan sonra oldu. Kestiği büyükbaş hayvanın kemiklerini koku olmasın diye çöpe atan Korkmazlar Pide Salonu sahipleri bir anda ‘At eti kesiyorlar’ ithamlarıyla karşı karşıya kaldı. Durumun öyle olmadığını anlatmaya çalışsalar da kesin sonuç gelene kadar meramını kimseye anlatamadılar.

VALİ ASLAN SÜRECİ DÜZELTMEK İÇİN ÇABA GÖSTERDİ

Sonucun Düzce Valiliği’ne ulaşması ve kesilen hayvanın büyükbaş olduğunun kesinlik kazanmasının ardından haksızlığa uğrayan işletmede Düzce basını ile bir araya gelen Vali Selçuk Aslan, işletme aleyhine olan süreci düzeltmek için çabaladı.

ÜNSAL BÜYÜK HAKSIZLIĞI YORUMLADI

Yorumluyorum programında hem yaşanan büyük haksızlığı dillendiren hem de işletme sahipleri Yaşar ve Cemil Korkmaz’a mikrofon uzatan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, şöyle konuştu:

“TABİRİ CAİZSE DEVLET ‘PARDON!’ DEDİ”

“Ayın 6'sında Ankara'dan yetkili laboratuvardan gelen tetkike göre bu kemiklerin danaya ait olduğu yönünde sonuç geldi. Bir iş yerinin, 20 yıldan beri ticaret yapan bir işyerinin itibarı ve güveni sarsıldı. Düzce tüm basın bunu yaptı ve bu iş yeri sahipleri Sayın Vali’den randevu istediler. Sayın Vali Selçuk Aslan ‘Bir dakika bekleyin burada bir hata yapıldı, bir eksik yapıldı.’ deyip geçtiğimiz ay bizleri, Düzce basınını burada toplayarak Sağlık İl Müdürünü, Tarım İl Müdürünü, Emniyet Müdürünü, İl Jandarma Alay Komutanını ve devletin ricalini buraya getirip bir yemek yendi. Tabiri caizse devlet ‘Pardon!’ dedi. Vali de gerçekten bir devlet aklıyla, devlet yaklaşımıyla buradaki hadisede yapılan hatayı tabiri caizse ‘Pardon’ diyerek iş yerini onore etti. Ancak toplumda 20 yıldan beri emeğiyle, gecesiyle, gündüzüyle mücadele veren bu insanlar ne oldu? At eti satan, at eti üreten bir işletme gibi lanse edilmiş oldu. İsim verilmedi ama adres buraya çıktı.”

20 YILLIK VETERİNER ATIN İSKELETİ İLE DANANIN İSKELETİNİ BİRBİRİNDEN AYIRAMADI

“Burada bir cehalet var, burada bir basiretsizlik var, burada bir beceriksizlik var.” diyen Ünsal, “Bir memur, bir görevli yani 20 yıllık da görevli atın iskeleti ile dananın iskeletini birbirinden ayıramayıp devletin valisine bu şekilde bilgi vermiş. Biz de bu bilgilere göre bu haberi yaptık. Tabiri caizse işletme yargısız infaza muhatap oldu. Netice itibariyle bu kişi hakkında yasal işlem yapıldı. 657'ye tabi olan bütün mevzuatlar uygulandı.” dedi.

VETERİNER HATASININ CEREMESİNİ 2O YILLIK İŞLETME ÇEKTİ

Öncü Ailesi olarak ziyaret ettikleri işletmede yemek yediklerini ve ne lezzet ne de hijyen yönünden bir sıkıntı ile karşılaşmadıklarını anlatan Ünsal, şöyle devam etti: “Daha önce Düzce basınındaki arkadaşlar da bunu yedi. Ben Düzce basını olarak bu hatadan dolayı, bu eksikten dolayı, bu basiretsizlikten dolayı, bu beceriksizlikten dolayı, bu sorumsuzluktan dolayı bizi de düşürdüğü bu boşluktan dolayı tüm Düzce halkından ve kamuoyundan, özellikle işletmenin emektar insanlarından özür diliyorum. Tabiri caizse burada bir işgüzarlık var. Bir cehalet mi diyelim, ihanet veya başka bir kasıt aramıyoruz. Peki bu işletmenin ne yapması lazım? Bu işletme sıyırdığı etlerin kemiklerini burada bir konteynere koyması lazım. Burası belediye mücavir alanları içinde değil. İl Özel İdaresi mücavir alanları içinde haftada bir geliniyor buraya. Haftada bir bu çöpler alınıyor. Köy statüsünde bir hafta boyunca konteynerde kalacak olan et, kemik bu memlekette koku salar, hastalık salar. Çünkü bakterisi çok hızlı üreyen bir madde kemik. Netice itibariyle bunlar da böyle bir çözüm üretmişler. Bu çözümde bu devletin de bir ihmali var. İşletmenin devamlı kemiğini bıraktığı bir yer olmalıydı. Devlet buna benzer iş yerlerinden haftada bir ise alması gereken günde almalıydı. Ben buradaki hadiseyi net olarak anlatıyorum. Diyorum ki nasıl diploma verildi, kim verdi onu da bilmiyoruz da bir veterinerin basireti bağlanmıştır. Ancak bu noktada bir memurun bir işletmeyi ve bir toplumu nasıl değiştirdiğini daha iyi gördük.”  

Ünsal ardından sözü, yaşadıkları mağduriyeti daha iyi anlatmaları için işletme sahiplerine verdi.

“BİZ KENDİMİZDEN EMİNİZ; ABDESTİMİZDEN DE ŞÜPHEMİZ YOK, NAMAZIMIZDAN DA YOK”

Yaşar Korkmaz: “Biz burada çok olumsuz bir durumla karşı karşıya kalıp mağdur olduk. Bunun tabii ki bir kasıt olduğunu düşünmüyoruz. Bilinçsizlik diyorum yani, devletimize bırakıyorum. Halkımızın teveccühüne bırakıyorum artık buradan ötesini. Biz kendimizden eminiz. Bizim abdestimizden de şüphemiz yok, namazımızdan da yok. Başlı başına hayatımız değişti. Bu noktadan sonra yüzde 50'nin aşağısına bizim işimizi düşürdüler. Biz böyle bir duruma maruz kaldık. Takdiri toplumumuza bırakıyorum, halkımıza bırakıyorum.”

“İNŞALLAH BUNDAN SONRASINDA TOPARLANACAK, MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ”

Cemil Korkmaz: “Kardeşimin dediklerine katılıyorum aynı şekilde mağdur kaldık. Böyle olmaması lazımdı. Ama Sayın Valimiz geldi, gerekeni yaptı. Ama bu yeterli gelmedi. Şu anda da inşallah düzeleceğine inanıyoruz. Çiğ yemedik, karnımız ağrısın. Kardeşimin dediği gibi abdestimizden de eminiz, namazımızdan da. Böyle bir duruma maruz kaldık. İnşallah bundan sonrasında toparlanacak, zamana ihtiyacımız var, mücadelemize devam ediyoruz. 12 yaşımdan beri bu işi yapıyoruz, 55 yaşındayım. (At eti) Ne rengini gördük, ne kemiğini gördük. Ama böyle bir şeyin tamamen bir talihsizlik diyelim bilinçli olan bir şey de değil, kastı olan bir şey de değil buna eminiz.”

“DÜZCE BASINI OLARAK ÖZÜR DİLİYORUZ”

İşletmelerin kaderlerine yön veren, devletin mevzuatını uygulayan memurların çok titiz ve hassa davranması gerektiğinin altını çizen Ünsal, “Söz vardır iş bitirir, söz vardır baş götürür. Memurlarımız ve devlet görevlilerimiz görevlerini yaparken çok hassas davranmalı. Çünkü onların ayın 15'inde bir tereddüdü yok, devlet maaşını veriyor. Her sabah uyandığı zaman o günkü yevmiyesini alıyor. Ama bu insanlar sabah kalktıklarında kaç kişiye istihdam sağlıyor. Aynı zamanda mücadele veriyorlar. Öyle Yörük malıyla kurban kesmiyorlar. Mücadelelerini veriyorlar, emek veriyorlar. Bu emekler zayi edilmemeli. Güzel bir sözle bu işi tatlıya bağlayalım. İnşallah bizim inancımızda bir ifade var, ‘Her hayrın içinde bir şer, her şerrin içinde bir hayır vardır.’ İnşallah bu şer hal işletmeye hayırlar kazandırsın. Düzce'deki tüm esnaflarımıza inşallah hayırlı, bereketli, bol kazançlı günler nasip etsin. Çünkü bugünlerde insanlar gerçekten ekonomik olarak yaşadıkları sıkıntıdan dolayı, yeme-içme-gezme gibi ihtiyaçlarından fedakarlık ediyor. Ama emek veren, emekçi olan insanlara da Allah kolaylık versin. Temel’e sormuş komutanı; ‘Temel, düşman karadan gelirse ne yaparsın?’ ‘Ateş ederim komutanım.’ ‘Havadan gelirse ne yaparsın?’ demiş komutan. ‘Ateş ederim komutanım.’ demiş. Komutan, ‘Ya yerin dibinden gelirse?’ Temel cevap verememiş. ‘Komutanım bu memleketin benden başka askeri yok mu?’ demiş. Bu memleketin basınına ve insanlarına emek veren bir kardeşiniz olarak ben bir daha söylüyorum. Bu işletmeden çıkan enformasyondan dolayı Düzce basını adına, tüm arkadaşlarımız zaten haberi yapanlar da buraya gelmişti. Belki böyle bir şey olmadı ama tüm arkadaşlarımız adına özür diliyorum. Tüm esnafımıza hayırlı, bereketli, kazançlı günler diliyorum.” şeklinde konuştu.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;