Düzce’nin menfaati ve çıkarları için her türlü mücadeleye hazır olanlar, gerçek Düzceliliği iliklerine kadar yaşarken, sadece kişisel hırs ve çıkarları için şehrin havasını soluyanlar ise gelip geçici makamlarında bu memlekete en büyük zararı veriyor. Arapçiftliği Mahallesi’ndeki devlet arazilerinden kum ve çakıl çıkartılması amacıyla kurulan düzenin arka planında daha büyük bir kurgu olduğuna dikkat çeken Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, “Basında çıkan haberlere göre 200 milyonluk bir malzeme boşaltılmış, 200 milyon öyle hafif alınacak bir rakam değil. Doldururken kazanmışlar, boşaltırken kazanmışlar. Kim kazanmış? Kimin malından kazanmış? Bunun mutlak bir karşılığı olmalı, bir izahı olmalı.” dedi. Sosyal medyada Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün savunuculuğunu yapmak üzere açılan, belediye ve Özlü hakkındaki her olumsuz haber sonrası yargı dağıtmaya kalkan ‘Sadettin Kantar’ isimli sahte hesabı yönetenin merak konusu olduğunu söyleyen Ünsal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını kullanmaya çekinmeyen bu fake hesabın basın tarafından daha detaylı ele alınması gerektiği çağrısı yaptı.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce ve ülke gündemini kendine has yorumlarıyla değerlendirmeye devam ediyor.
“DEVLETSİZ; NE AHLAK VAR, NE NAMUS VAR, NE DİN VAR, NE İMAN VAR, HİÇBİR ŞEY YOK”
Yorumlu-yorum programının son bölümünde ilk olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında başlatılan soruşturmayı ele alan Ünsal, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben, şerrin içinde hayır, hayrın içinde şer olduğuna inananlardanım. MHP lideri bir açıklama yaptı, dedi ki, "Masumiyet karinesi vardır, bir suç ispat edilene kadar" diye. Tabii, bunlar hoş görülür, hoş görülmez, bir yerlerden bir şey olur ama bu ülke kazma, kürek, balta, nacakla istiklalini ve istikbalini kazanmış bir ülkedir. Biz bu sıkıntıyı aşarız, önemli olan şu, devlet ve mekanizmaları yıpranmadan çıksın. Çünkü devletsiz, vatansız insanları, Suriyeliler’i, Iraklılar’ı, Gazzeliler’i görüyoruz. Devletsiz; ne ahlak var, ne namus var, ne din var, ne iman var, hiçbir şey yok. Önemli olan tartışalım, konuşalım. Süleyman Demirel'e bir zaman sordular: "Efendim, gençler yürüyor." Yollar yürümekle aşınmaz." dedi, "Yürüsün" dedi. Demokrasiyle, halkın iradesiyle aşılmayacak hiçbir sebep, hiçbir sıkıntı yok. Vakti zamanı geldiğinde, benim buna diyeceğim bu kadar. Yani biz, hayrın içinde şer vardır, şerrin içinde hayır vardır diye inanan insanlarız. Biraz da yaşadığımız gibi değil de, inandığımız gibi yaşarsak meselelerin daha kolay çözüldüğünü göreceğiz.”
“BUNUN TEK SUÇLUSUNUN, TEK MÜSEBBİBİNİN MUHTAR OLMASI KABUL GÖRMEZ”
Arapçiftliği Muhtarı Muammer Ceylan, Düzce Belediyesi iştiraki BELTAŞ Genel Müdürü Üzeyir Yiğit ve BELTAŞ'ın kiracısı Ege Asfalt üçgenindeki anlaşma sonucu Arapçiftliği'ndeki devlet arazilerinden kum ve çakıl çıkarılması konusunda cevap bekleyen birçok soru olduğuna dikkat çeken Ünsal, şöyle konuştu:
“Şu ana kadar herhangi bir açıklama yok, siyasi parti temsilcileri veya herkes kendi kafasına göre bir şey yazıyor, biz de bir şey söylüyoruz. Yeniden Refah İl Başkanı atandı, yani Yeniden Refah derken Düzce'nin en büyük muhalefet partisinin temsilcisi Davut Güloğlu denilen bir vatandaş geldi, gitti buraya. Yüzde 30 oy aldı, bunun bir sahibi yok, Yeniden Refah İl Başkanı ses çıkarmıyor. Önceden Mehmet Ali Çelik bir şeyler söylerdi, il başkanı atandıktan sonra onun da ağzı burnu kapandı. Ama bir şeyler paylaşılıyor, rakamlar var, 200 milyon diye, 100 milyon diye. Şimdi bunun bir ilmi, bilmi bir çalışması olur. Yani bu alanlardan ne kadar malzeme alınmış? Ne kadar verilmiş? Ne kadar nizami? İşin sonunda muhtar zaten günah keçisi ilan edilmiş. Bütün yük ve şimşekler muhtarın üzerinde. Yıldırım çarpmasına karşı minarelere bir kablo verirler de topraklamaya gönderirler, muhtar o vaziyette şimdi. Toprağa gömülen o emtia gibi bütün şimşekler muhtarın üzerinde. Muhtar, bunu tek başına nasıl yapacak? Bir de BELTAŞ Genel Müdürü, bu nasıl oluyor? Bunun bir açıklanması lazım, kamuoyuna izah edilmesi lazım. Yani bunun sadece bir Ege Asfalt, bir muhtar, bir BELTAŞ Genel Müdürü Üzeyir Yiğit noktasında bakılması, bu işi boşluğa getirir. Bunun tek suçlusunun, tek müsebbibinin muhtar olması kabul görmez.
“BU İŞTEN HERKES KAZANMIŞ BELLİ, ORTADA BİR ŞEY VAR AMA BELEDİYE NE KAZANMIŞ?”
Bu işten herkes kazanmış belli, ortada bir şey var ama belediye ne kazanmış? Kamunun malı, Yörük malı, Yörük malından birileri bir şey kazanmış ama Yörük ahalisi kazanmış mı? Belediye kazanmış mı? BELTAŞ kazanmış mı? Kazanmış mı? Kazanmamış mı? Belki de kazandı, bilemiyoruz. Ortada belli olan, Yeniden Refah'ın belediye meclisi, arkadaşlarımızın yazdığı, basında çıkan haberlere göre 200 milyonluk bir malzeme boşaltılmış, 200 milyon öyle hafif alınacak bir rakam değil. Bilgin olacak ki fikrin olacak. Ben tam bilmiyorum, ölçmedim, biçmedim resmi bir açıklama yapılmadı, bunun bir fizibilitesi çıkmadı. Rakamları söylemek çok kolay, söylemek kolay “bekara hanımı boşamak kolay olurmuş” hesabı ama işin özünde şu var, bunun mutlak ve mutlak bir yerden bir açıklama yapılması lazım. Doldururken kazanmışlar, boşaltırken kazanmışlar. Kim kazanmış? Kimin malından kazanmış? Güzel bir başlık atmışlar. Babanızın çiftliği mi? “Arapçiftliği değil de orası babanızın çiftliği miydi?” demişler, doğru demişler, bence bakış açısı doğru. Bunun mutlak bir karşılığı olmalı, bir izahı olmalı.”
“SAADETTİN KANTAR” BİLMECESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafıyla açılan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’yü savunması ve topluma ayar vermeye kalkan paylaşımları ile tanınan, belli bir amaca hizmet için adeta silah gibi kullanılan ‘Sadettin Kantar’ hesabına atıfta bulunan Ünsal, görüntülü yorum programları yapan basın mensuplarına bu fake hesabı ele alması çağrısı yaptı.
Ünsal, “Şimdi Oxijen Medya’daki Nevzat Cingirt ve Aslı Öneç Atik arkadaşımız, güzel bir program yapmışlar. Böyle sosyal medyada çıkan konuları enine boyuna, değerlendiriyorlar, yorumluyorlar. Çünkü sosyal medya, toplumumuzun vazgeçilmez bir parçası oldu. Şu an bir açlık var orada, ne zaman doyar bilmiyoruz ama sosyal medya dediğimizde çok fake hesaplar var. Şimdi biz, haşa Allah'ı görmeden, bilmeden iman ediyoruz, zaten iman orada başlıyor, varlığın metafizik boyutu gibi. Ancak sosyal medyada bir ‘Sadettin Kantar’ var, bütün paylaşımları Faruk Özlü ile beraber yapıyor. Topluma mesajlar veriyor, nasihatlar veriyor, aba altından sopa gösteriyor. Yazıyor, çiziyor ama bunun kim olduğunu bilmiyoruz. Kimilerine göre, Faruk Bey bunu kullanıyor, iddia tabii bunlar, kimilerine göre Üzeyir Bey kullanıyor, kimilerine göre Kültür Müdürü Burçin Sarıcan var böyle bukalemun gibi bir arkadaş, o kullanıyor. Herkes bir yorum yapıyor burada. Fakat işin enteresanı şu, gülüyorum bazen. Şimdi “Saadettin Kantar” mahreç ismi kullanılarak topluma nasihat verme, kulak çekme, aba altından sopa gösterme ile ilgili bir paylaşım olduğu zaman, oraya "Sayın Başkanım" diye yazanlar var, ben buradan yola çıkarak söyledim. Ben sevgili Nevzat Cingirt abiden, o bizim büyüğümüz ve sevgili Aslı Öneç Atik kardeşimizden de, bunu bir değerlendirmesini istiyorum. Sosyal medyadaki bu fake hesaplar var, bir Düzceli var, bilmem ne var, mutlaka ve mutlaka bu ve bunun gibi tabii iyi niyetten olabilir, stratejik olabilir, onu bilemeyiz. Saadettin Kantar'ın logosunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı var. Ama bir Kantar ki, nasıl tartıyor? Nasıl ediyor? Hakikaten ince ince ipek kozasını işler gibi işliyor.” dedi.
“BAKAYIM BU KANTAR KİMİ TARTAR?”
“İşin sonunda bu memlekette yaşıyoruz.” diyen Ünsal, değerlendirmesini şöyle noktaladı: “Memleket için kavga edelim, memleketin menfaati için birbirimize her şeyi söyleyelim. Ama burada yaşayacak olan insanlar var, yaşamayacak olan insanlar var. Bir gün, sayfalar kapanacak, müdürler, makamlar, başkanlar gelecek, gidecek ama biz gene medyada olacağız. Yük bizde, biz yine medya mensubuyuz, biz yine konuşacağız ama bir belediye başkanı veya bir il müdürü, yarın konuşmayacak. Onların hükmü bittiği zaman gidecek, biz yine devam edeceğiz. Onun için yük bizim üzerimizde daha fazla, daha sorumluluk var. Sevgili Nevzat Cingirt abiyle Aslı Hanım’a da bu konuyla ilgili ben tavsiye ediyorum tabii yapmaları, yapmamaları önemli değil ama bir değerlendirsinler, bakayım bu kantar kimi tartar?”
PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN