Düzce’de konuşulmayanların konuşulduğu, siyasetten bürokrasiye birçok konunun ele alındığı Öncü TV’nin “Kitabın Ortasından” programının ikinci bölümünde Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin bölgedeki başarısından, üniversitenin turizme kattığı değerlere kadar birçok konuda bilgiler paylaştı.

“Hastanemiz Türkiye’de organ nakli yapan 2 üniversiteden bir tanesi”

 Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin yapılan yatırımlarla birlikte sürekli büyüyerek Düzce ve bölge insanına kaliteli sağlık hizmeti verdiğini vurgulayan Çakar,  “Tıp fakültesi dekanımızdan, en tepeden başlayarak piramidin her aşamasında hem hastane hem tıp fakültesi çalışanlarımızın ne kadar özveriyle ne kadar emek vererek, çaba sarf ettiklerini görüyorum. Bu sebeple gerçekten çok nitelikli hocalarımız var.” dedi.  

“Türkiye’de önde gelen sağlık kuruluşlarından birisi haline geldik”

“Çok kısa sürede hem cihaz altyapısı açısından hem de eksik alanlarımızı tamamlamak açısından inanılmaz bir noktaya geldik.” diyerek, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Türkiye’nin önde gelen sağlık kuruluşlarından birisi haline geldiğini ifade eden Çakar, “Sağlık konusunda Türkiye’nin örneğin çocuk hastalıkları alanında, en temel yan dal uzmanlıklarına dahi sahibiz. Çok nitelikli endoskopi, diyaliz ünitelerimiz var. Gerçekten iyi bir onkoloji hizmeti veriyoruz. Keşke kimsenin ihtiyacı olmasa… Diğer taraftan şu an organ naklinden bahsediyoruz. Bu gerçekten çok çok önemli, bölgemiz insanının organ nakli alanında başvurabileceği 2 merkez var. Biri Bursa Uludağ Üniversitesi, diğeri de Düzce Üniversitesi. Geçen haftalarda ilk defa canlıdan canlıya böbrek nakli gerçekleştirdik. Daha önce karaciğerde donörden böbrek naklini başarıyla tamamladık. Kalp cerrahisi alanında çalışmaları başlattık. Süreç bir kesintiye uğradı. Çok değerli bir hocamızı kazandık, Sami hocamız geldiler ekibiyle birlikte, onu da hayata geçiriyoruz. Çok nitelikli bir hizmet veriyoruz. Özel hastanede bile olmayan beklentiye sahip oluyor vatandaşımız, bunu da anlıyorum ama haksızlık etmemek lazım, sağlık personelimize hem akademik anlamda hem de cihaz ve donanım anlamında iyi bir yoldayız.”

“Tüm odalarımızda artık banyo-tuvalet olacak”

Bir de müjdeli haber veren Rektör Çakar, şöyle konuştu: “Güzel bir haber daha vereyim. Birkaç hafta içerisinde inşallah pandemi nedeniyle geciktirdiğimiz yataklı servislerimizin tadilatına başlıyoruz. Orada bütün odalarımız tek kişilik veya en fazla iki kişilik olacak. Tüm odalarımızda artık banyo-tuvalet olacak. Bunu da tamamladığımızda inanılmaz konforlu bir hastane ortamımız olacak. Bütün hastane bölgesinin çehresini değiştirdik. İyi bir hizmet verdiğimizi düşünüyorum, çok kısa sürede olanaklarımızı ve eksik alanlarımızı da tamamladık. Güvenle Düzceli’nin gelip hastanemizden memnuniyetle hizmet alabileceğini söylemek istiyorum. Günlük hasta sayımız, poliklinik sayımız 220 – 230 aralığında ve aylık istatistiklerimiz de var. Çevre illerden de önemli sayıda hasta geliyor, Sakarya, Bartın, Zonguldak gibi.”    

“Üniversitemiz Düzce’nin turizmine önemli katkı sağlıyor”

Üniversitenin Düzce turizmine sağladığı katkılara da değinen Çakar, Türkiye’nin en büyük geleneksel tamamlayıcı tıp merkezini kurduklarını söyledi. Çakar, şu ifadelere yer verdi:

“Sayın valimiz önderliğinde kurulan turizm komisyonunun içerisinde doğal olarak biz de varız. İki büyük turizm okuluyla hem Gölyaka hem de Akçakoca’da turizm alanında uzmanlara sahip bir okul olarak tabii akademik olarak katkı sağlıyoruz. Sürecin ne şekilde yönlendirilebileceği, stratejisinin ne olacağı, eko turizminden doğa turizmine varıncaya kadar bölgemizin nasıl canlandırılabileceği konusunda yardımcı oluyoruz. Sağlık turizmi de bizim açtığımız bir alt alan, çok ilgi görüyor. Türkiye’nin en büyük geleneksel tamamlayıcı tıp merkezini şehrimizde kurduk. Şu anda inanılmaz bir ilgi ve alaka görüyor. Cumayeri’nde raftinge gelen, Kaynaşlı’da off-road’a gelen, trekkinge gelen, kampa gelen, Akçakoca’ya konaklamaya gelen Düzce’ye her türlü yolu düşen turisti, oradaki tıbbı nebeviyle geleneksel tıbbın farklı yöntemleriyle bir araya getireceğimiz bir ortamla bütünleştirerek sağlık turizmine katmak için çaba sarf ediyoruz. Şimdi fena mı olur, bir ozon terapisi alıp Akçakoca’ya yüzmeye gitmek, bir turist kafilesi için ya da larva tedavisi için. Bizim bu turizm rotasının içerisine geleneksel tıp turizmini de eklemeye çalışıyoruz. Nasıl Afyon deyince termal tıp akla geliyorsa bizim için de geleneksel tıp akla gelmelidir.”

Tahsisli alana köylü engeli için “Sabrın bittiği yerde devlet yapması gereken şeyi yapar” dedi

 Düzce Üniversitesi’ne tahsis edilen Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’ndeki zirai alanla ilgili şu anda yargı aşamasında olduğunu belirten Çakar, şunları kaydetti:

 “O durumu yargı çözecek, çözülemeyen bir durumdayız. Hır çıkarmak istemiyoruz eskilerin deyimiyle çünkü insan kendi memleketinde böyle bir muameleye maruz kalır mı, kalmaması gerekir. Çok yanlış olduğunu düşünüyorum. (Köprübaşı Ömer Efendi Köyü) Orası bize tahsis edilmiş durumda, o iş bitti. Biz orayı şenlendirmek ve üniversite olarak orada varlık göstermek istiyoruz tıpkı Akçakoca’da verdiğim örnek gibi. Tatsız bir durumla başlamak istemiyoruz, sabır gösteriyoruz. Biz devleti temsil eden bir kurumuz, ne yapmamız gerektiğini biliyoruz ama bu süreç yıllara yayılacak, gelecek nesillere miras kalacak. Sabrın bittiği yerde de devlet yapması gereken şeyi yapar. Orada onu kaderine bırakacak ve ‘Bu öyle olmuyor’ diyecek bir yönetici değilim açıkçası. Yapmam gereken yerde de ne gerekiyorsa yaparım. Bir önceki valimiz, Sayın Zülkif Dağlı döneminde, aslında biz o köye gittik. O köyün sınırları içinde bulunan bir alan, kullanılmayan ve hiç öğrencisi olmayan da bir köy okulu vardı, depremden sonra Dünya Bankası eliyle yapılmış çok sağlam olarak yapılandırılmış bir alan. Yan tarafında sağlık ocağı ve ona ait lojmanlar var, öylece boş duruyor. Biz bu köye ziyaret gerçekleştirdik. Ek bir alana ihtiyacımız vardı, Ziraat Fakültesi ile ilgili tüm çalışmalar için hem uygulamalı hem de ders konusunda. Bölgemizin farklı noktalarına yayılmak istiyoruz. Akçakoca Fındık Merkezi gibi, kültür park içerisindeki yapılacak örnek köy gibi bir kalkınma modelimiz var. O alanda binasıyla, çevresindeki alanla hedeflediğimiz kampüs projesine çok uygun bir alandı. Orada bir toplantı hayata geçirdik. Köylü o zaman çok mutlu oldu ve karar defterine de üniversiteye tahsisi konusunda karar alındı, hayata geçti. Köylü azalarıyla birlikte İGM’ye bu karar iletildi ve akabinde valimiz imzaladı, o kadar hayata geçti. Okul, arazi, sağlık ocaklarının bulunduğu alan üniversitemiz Ziraat Fakültesi’nin ek hizmet alanı olarak; öğrencilerin orada uygulama faaliyetlerini yapabilmesi, eğitim öğretimlerinin bir bölümünü hayata geçirebilmesi için üniversitemize tahsis edildi. Edildikten sonra bizim kamu malını koruma sorumluluğumuz var. Sorumluluğumuza binaen gidip oraya sahip çıkmak istedik. Her ne sebepleyse köy yönetimi tarafından çok tatsız üslupla görevli arkadaşlarımız engellendi. Bu süreci tutanak altına aldık ve gerekli yerlere bildirdik. Bu sürecin tatlılıkla sürdürülmesini istiyoruz. Aksi takdirde orayı kendi kaderine bırakma ihtimalimiz yok.”

“Vatandaşlarımızı ve sevgili gönül dostlarımızı camimize desteğe davet ediyoruz”

Sözü, Düzce Üniversitesi’ne inşası devam eden İlahiyat Fakültesi Camisi’ne getiren Rektör Çakar, Düzceliler’i cami İnşaatına destek vermeye davet ederek, şunları söyledi:

“Cami çok önemli, her şeyi yaptık diye anlatıyoruz ama yapamadığımız şeyler de var. Cami, üniversitemiz İlahiyat Fakültesi’nin camisi ama camiyi biz yapamıyoruz. Keşke biz yapabilsek, 3 bin m2 totalde bir inşaat büyüklüğümüz var ama cami alanımızı Diyanet Vakfı’na tahsis ettik. Diyanet Vakfı’yla yardımseverler üzerinden, mevzuat gereği öyle yapılmak zorunda. Müftümüz yine Cuma namazından sonra destek çağrısında bulundu. Kendisine de çok teşekkür ediyorum ilgisinden dolayı. Vatandaşımızın desteği ile birlikte inşallah bu camiyi bitireceğiz. Vatandaşlarımızı ve sevgili gönül dostlarımızı camimize desteğe davet ediyoruz.”

Kim için ne dedi?

Programın son bölümünde Rektör Çakar, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın kendisine yönelttiği isimleri şöyle değerlendirdi:

FUNDA SİVRİKAYA

Hem benim can arkadaşım hem de üniversitemizin çok kıymetli emektarı.

NECMİ HOŞVER

Hem evladı gibi gönülden seviyorum, sağ olsun beni yeğeni gibi sever. Olmasaydı olmazdı…

CÜNEYT YEMENECİ

Birlikte çok güzel bir iş birliği yaptık. Allah yolunu açık etsin, çok başarılı bir başkanlık dönemi geçirdiğini düşünüyorum.

FARUK ÖZLÜ

Düzce için samimiyetle çaba sarf eden, tüm deneyimini, Düzce’nin gelişimi ve daha iyi olması için enerjisini hemen kanalize eden Düzce’mizin kıymetli yöneticisi.

AYŞE KEŞİR

Omuzlarına bambaşka bir yük yüklendi. Allah kolaylık versin. İnşallah başarılı bir siyasetçi olarak devam eder.

AHMET MUTLU

Başımız dara düştüğünde gittiğimiz kişi.

FEVAİ ARSLAN

Düzce’mizin uzun dönem milletvekilliğini yapmış, siyaset alanında kurt, deneyimli büyüğümüz.

İBRAHİM AYKUT

Kendisini şahsen tanımıyorum ama tanımayı arzu ederim. Efsane biri bildiğim kadarıyla.

CEVDET ATAY

Çok girişimci, çok dinamik, çok mütevazı ve Allah razı olsun üniversitemize yakından destek gösteren bir devlet adamı.

YUNUS ÖZAY ER

İyi bir akademisyen olduğunu düşünüyorum. Fevzi Er hocamızın evladı, siyasi olarak değerlendiremeyeceğim ama iyi bir akademisyen aynı zamanda.

YAKUP DEMİRCAN

Tarafsız olamam. Canım ciğerim ağabeyim. Gönül insanı.

MUSTAFA KESKİN

İktidar partisinin İl Başkanı. Allah yardımcısı olsun.

ZEKERİYA BEŞYÜZ (KORKMAZ)

Başımız dara düştüğünde gittiğimiz 2. kişi.

İBRAHİM KORKMAZ

Personelim.

CİHAT ALGÜN

Allah yolunu açık etsin, gerçekten çok büyük yatırımları var. Düzce’nin çehresi onun yatırımlarıyla değişti. Başarılı olması için işinin sürekliliği için gerçekten dua ediyorum. Başarılar diliyorum. Çok iyi bir yatırımcı bölge için.

HÜDAVER GÖSTERİŞLİ

Gerçekten çok sıcak, sempatik ve Düzce’ye gönül vermiş bir büyüğümüz.

ÖNER ABİDİN BALBAY

Çok iyi bir hekim, çok iyi bir yönetici, çok iyi bir dost…

ÖMER FARUK TÜRKSEVEN

Sırtımızı yasladığımız dağ, Faruk abi.

SADULLAH ÜNSAL

Korkuyorum. Nevi şahsına münhasır bir insansın. Milli şuur içerisinde gerçek bir memleket sevdalısı olduğunu düşünüyorum.

NİGAR DEMİRCAN ÇAKAR

Üniversitesine gönül vermiş bir rektör.

Editör: Haber Merkezi