PAZAR GÜNÜ DANANIN KUYRUĞU KOPACAK

Abone Ol

Dün akşam saat 22:00da MHP Yüksek Seçim Kurulu’na bildireceği listeyi milletvekili aday adaylarını açıkladı. Bir açıkladı, pir açıkladı… Ümit Yılmaz ile devam kararı aldı ve Ömer Albayrak, Rümeysa Ataseven ile beraber bir liste yaptı. Bir Asena, bir bozkurt derken baktık Türkiye genelinde yaptığı aynı Milliyetçi Hareket Partisi’nin. Birkaç vekil haricinde ki Türkiye’de ki tüm sıralara eski milletvekilleri devam kararı aldı. Biz Mehmet Keleş’i Düzce kamuoyunda heyecanla beklerken listede olmadığı gibi birinci sırayı da alamadı. Nasıl olmuştu süreç? Ümit Yılmaz teşkilatta ve genel merkezde aday olmayacağım, belediye başkanı olacağım diye açıklama yapmıştı. Buna istinaden İlhami Caboğlu’da Düzce’de seçim kazanmak daha etkin olmak için ve 2024 belediye seçimlerini garantiye almak için iyi bir adayla yola çıkayım derken Mehmet Keleş’e destek verdi. Mehmet Keleş müracaat ettikten kısa bir süre sonrada Ümit Yılmaz yeniden milletvekili adayıyım dedi. Ne oldu ne etti onu bilemiyoruz… Senaryolar çok. Yerelden giden dinamikler var, genelden gelen dengeler var.

 Ancak ben burada bir şey görüyorum. MHP az olalım, biz olalım, öz olalım… 14 Mayıs’tan sonra Türkiye’nin dengeleri değişir, ittifaklarda farklı gelişmeler olur diye çok sağlam görebileceği ülkücülerden bir ekip yani eski ekibini bizden olanları muhafaza edelim diye bir anlayış içinde. Baktığınız zaman Türkiye genelinde de çok böyle seçim kazanacak, seçim kazandıracak, oy toplayacak adaylarla değil de kendi içinden isimlerle devam etti. Sayın Devlet Bahçeli böyle bir karar verdi. Devlet aklıyla karar vermiştir. Bizim bu küçük aklımız yetmez. Ama aklımızın yettiği bir şey var. Burada kaybeden aslında kim oldu bilemiyoruz ama kazananın kim olduğu belli. Bu mağduriyetten sonra Mehmet Keleş Düzce’de bu seçimden kazanarak, bu algıdan kazanarak çıkmıştır. Çünkü Düzce Mehmet Keleş’i seviyor. Buradan tabi Mehmet Keleş ve teşkilatlar veya bu işten heyecan duyan çünkü kamuoyu da partide harekete geçmişti. Bunlar mutlu bir süreçte yürüyorlardı. Dün akşam bütün mutlulukları bitti. Sevinenler var mı? Var. Bu fermuar sistemiyle CHP’nin merkez sahadan gelen milletin cenazesinde, düğününde, bayramında hani biz bağırıyoruz, çağırıyoruz ya buradan Düzce’de doğmuş, Düzce’de büyümüş, Düzce’de yaşamış, Düzce’de ölecek bir aday dediğimiz türden bir aday Faruk Darıyerli orada birinci sırada olur, İYİ Parti’den de böyle genç veya toplumda kabul gören bir isim olur. Azade Ay olmazsa o listede Faruk Darıyerli’ye ve CHP’ye seçim hayırlı olsun diyenler bir hayli fazla. Tabi ona vatandaşlar karar verecek. Bizim söylediklerimizle her şey olmuyormuş demek ki.

Bu arada seçim havası devam ederken pazar günü AK Parti seçim listesini açıklayacak. AK Parti listesinde Mustafa Keskin’in adının olacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Ama bunun haricinde neye göre bakıyoruz? Çünkü AK Parti genel merkezinden yapılan açıklamada istifa eden il başkanlarının seçimde milletvekili adayı gösterileceği listede seçilebilecek yerlerden gösterileceği konusunda bir açıklama var. 3 dönem kuralı var ve bu arada da Ayşe Hanım’ın da lafı sözü geçmekle beraber Ayşe Hanım’ın önümüzde ki dönemde yürütmede görev alacağı ve genel merkezde bu görevde kalacağı ve Düzce’de 0 km eskilerin hiç olmayacağı, Fahri Çakır’ın olmayacağı bir listenin olacağı söyleniyor. Bu listeye yakın isimlerde mesela kulağıma gelen isimlerden bir tanesi de Erkan Seçkin. Ankara bürokrasisinde, sosyal çevresi yerinde ve Türkiye’nin stratejik hamlesi siyah sanayisinde bulunan bir isim, önemli bir isim. Gençliğinde Anavatan Partisi’nde gençlik kolları başkanlığı yapmış bir isim. Ama Akçakoca’dan mutlaka listeye bir isim koyulacak. Eski olamayacak ama bu da yeni isimlerden yeni adaylardan olur. Hangisi olur bilemiyoruz.

Özkan Çakır hakikaten çok büyük bu dönemde çaba sarf etti, kendini anlattı. Abdülkerim Kavak Düzce’nin evladı mottosuyla yola çıktı. O da büyük bir emek verdi. Hakan Kuşçuoğlu her ne kadar parti il başkanı değişiminde merkez ilçe başkanlığından istifa ettiyse de tabii onunda bu partide hizmeti var diye merkez ilçe başkanlığı yaptı, o da ciddi şekilde kendini tanıttı, anlattı, kamuoyu oluştu. Hepsinden önemlisi burada şu var; 9 Nisan’ı dananın kuyruğunun kopacağı zamanı bekliyoruz. Bu pazar akşamı saat 17:00’de AK Parti’nin listesi açıklanacak. Bu listeden sonra dengeler değişir mi? Değişir. 0 km olursa farklı bir seçim atmosferi olur. Ama şu var; Cumhurbaşkanlığı seçiminde ben yine en baştan beri aynı düşünceye haizim. Milletvekilliği noktasında insanlar tercihlerini yapacak, mutlaka bir değerlendirme yapacaklar. Çünkü eskiden Ankara’dan esen rüzgâr şimdi Düzce’den Ankara’ya gidiyor. Milletvekilliği seçimlerinde insanları tercihi ne olur bilemiyorum ama Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde durum biraz daha farklı. Çünkü bu milletin feraseti o kadar yüce ki tartmaya ölçmeye geldiği zaman şöyle baktığı zaman iş değişebilir. Neye göre değişebiliyor? Her ne kadar helalleşme duygusuyla, söylemiyle yola çıkan Kılıçdaroğlu, hani insanlarla helalleşmemiz lazım dedi ya başörtülülerle helalleşmemiz lazım dedi. Bu ülkede yapılan adaletsizlik yapılan insanlarla helalleşmemiz lazım dedi. Doğrudur, samimidir ben onu yargılamıyorum. Ama ben şunu görüyorum; 20 yılda Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi adaletsiz hale getirdiğini söyleyenler 20 günde aynı 20 haftayı bulmadan aynı moda geçecek kadarda bir uğraş halindeler. Buda enteresan.


PROGRAMIN TAMAMINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...