ÖZLÜ'NÜN ADAMI YOK, KANUN VE YASASI VAR

Abone Ol

TURİZMDE KALİTEMİZ VE KÜLTÜRÜMÜZLE FARKLIYIZ

9 günlük Bayram tatili bitti. Bayramda Sıla-i Rahim yapanlar kendi alanlarında, kendi imkanlarıyla tatil yapanlar bir de tatile çıkanlar olmak üzere milyarlarca lira para harcadık. Ben de hasbelkader kendi imkanlarımla bir yerlere gitmeye çalıştım. Batı Karadeniz sahillerini gezeyim dedim. Kastamonu ve oradan Sinop'a kadar gittiğimde şunu gördüm; muhteşem bir coğrafya ama turizm kültürü adına hiçbir şey yok. Örneğin Sinop’ta bir kahvaltı yaptık. Bir sabah kahvaltısı bir kaşar peyniri geldi güneş gözlüğü gibi karşı tarafı görüyorsunuz. Fiyat da gayet okkalıydı. Netice itibariyle biz hafta sonu Akçakoca'da denize giremedik. Sayın Vali’nin ve Sayın Kaymakam’ın hassasiyeti çok yoğun. Boğulma vakası olmasın diye tedbirler alınıyor ama Karadeniz hırçın. Turizm kültürü noktasında Düzce'de ve Akçakoca'da yani bizim bölgemizde biz çok ama çok iyiyiz. Akçakoca’da o deniz kenarında bir sabah kahvaltısının mutlaka bir maliyeti var. Hem kültür var, hem kalite var. Düzce'nin birçok yerinde de bu kültür var. Onun için cennet gibi bir yerde yaşıyoruz.

BELEDİYE RUHSATSIZ SANTRALİ MÜHÜRLEDİ

Bayram haftasında Düzce'de bir işlem yapıldı. Yapılan işlem, ruhsatsız olarak çalışan bir beton santrali, beton üretim merkezi durduruldu. Peki ruhsatsız nasıl bu işe başlamış? Birileri Sayın Faruk Özlü'nün ismini, yetkisini kullanarak bu alanda birilerine yol vermiş. Bir alışverişler olmuş aralarında ve konu Faruk Özlü’ye intikal ettiğinde ‘Derhal müdahale edin.’ demiş. Çünkü ruhsatı olmayan bir iş yerinin dökmüş olduğu betonun kalitesi veya mukavemeti noktasında bir muhatap yok. Herkes güç ve riyaset makamıyla iyi olabilir bu ilçe olur, il merkezi de olabilir. Faruk Özlü'nün arası çok iyi de olabilir, çok samimi de olabilir ama yasa, mevzuat ve kanun dediğinizde Faruk Özlü’ye hiçbir şey yaptıramazsınız. Hiçbir esamesi olmaz, olmamış ve bu iş yerini mühürlemiş. Tabii mühürleyen herkes harekete geçiyor, burayı nasıl düzeltiriz, nasıl yaparız diye. Tabii kolay değil, bir işletmenin, bir yükümlülüğün olması ama bunu yaparken, mevzuata uygun olarak yapmazsanız kiminle ne alışverişiniz olursa olsun ne sözünüz olursa olsun, kanun ve yasa karşısında herhangi bir yaptırımınız yok. Tabii kimse bunu istemez amma velakin Düzce'de bir Faruk Özlü gerçeği var. Taviz noktasında kanun ve yasanın öngördüğünün dışına çıkmayan bir anlayış var. ‘Biz Faruk Özlü'nün adına geldik, Faruk Özlü'nün adamıyız. Biz bu işi hallederiz.’ hayali kuranlar var ya bir daha önümüzdeki süreç içinde hiç kimse hayal kurmasın. Yasa, kanun, genelge, mevzuat haricinde Faruk Özlü’ye bir şey yaptıramazsınız.

Akçakoca Belediyesi'ne 3 tane otobüs gönderildi. Belediyede okul zamanı yoğunluk var. CHP'li bir belediyeye, AK Partili bir belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı hamisiyle, himayeti inayetiyle ilçeye bu bayram döneminde çok faydası oldu. Bunun da mutlaka ve mutlaka toplumda taltif edilmesi lazım.

VALİ VE KAYMAKAM HASSASİYETİ

Düzce'de güzel şeyler oluyor. Eleştirildiği zaman insanlar bir artı yazıyor ama güzel şeyler de oluyor. Düzce Emniyeti filosuna, iş adamlarından, şehrin eşrafından, esnaflarından, yatırımcılardan, plaka gelirlerinden ve farklı kaynaklardan çok güzel 30'a yakın arabayı kazandırıldı. Yani bu araçlarla asayiş için sorunlu bölgelere müdahalenin daha sık yapılması gerekir. Ancak Sarayyeri’nde bir bölge var. İl emniyetindeki yetkililere söylenmesine rağmen ve başıbozuk alan için tedbir alınmıyor. Emniyete defalarca söylenmesine rağmen sonuç odaklı bir yaptırım sağlanmıyor.

Bugün geldiğimiz noktada, yayına girmeden kısa süre önce bu sorunlu alanda yangın çıktığı haberi geldi. O emniyetin müdahale etmediği Sarayyeri’ndeki noktada birisi ‘mangaldan’ diyor, birisi ‘elektrik’ diyor yangın çıkıyor. Her ne olursa olsun bu memlekette Düzce'de yaşarken toplum bilinci ve ortak alanlardaki menfaatimiz gereği, devletin güvenlik birimleri kafasına göre istediği yerde oturan kalkan, kablo yakan, mangal yapan insanlara göz açtırmamalı. Okan Bey, Belediye İmar İşleri Fen İşleri Müdürü aynı zamanda belediye başkan yardımcısı buradaki çalışmalarda mutlak ve mutlak öngörü sahibi olan düşünceler ortaya koymalı. Memleketi yönetmek için öngörünüz olacak, öngörünüz yoksa o memlekette mutlak sıkıntılar olur. Bugünlerde bizim bahsettiğimiz bir alan vardı Beçi’de. Günübirlik evler, kart zamparalar, zengin züppelerin, oradaki yaşam alanlarındaki o ahlaksızca insani ve vicdani değerlerden uzak yaşamlarını emniyet adım adım takip ediyor. Toplumda ön planda olan insanları görebiliriz. Hayatta mutlu olmak için ya imkanlar artacak ya istekler azalacak. Biz bu hayata, Düzce’ye ne kattığına bakacağız. Güzel evi olanlar var, güzel imkanları olanlar var. Kum akar, dere kalır. Yiğit ölür, namı kalır. Toplumun en arka planından en ön planında olan insanlar bu topluma faydalı olmak için yaşaması lazım. İnsanların hayatlarını kolaylaştırmak lazım.

OVADAKİ İMARI DURDURUN

Düzce'de iki tane hayati meseleye el dokunulması lazım. Bir, OSB alanlarının genişlemesi durdurulmalı. Bu ovayı imara kapatmalıyız. Artık yeter. Burada birçok uygarlıklar yaşamış. Milattan önce yaşayan var, milattan sonra Selçuklular, Osmanlılar, Bizanslılar hiçbiri ovaya inmemiş, ovayı tarımsal alan olarak kullanmışlar. Binlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan uygarlıkların, ovaların imara kapatılması, OSB alanının genişleme alanın durdurulması lazım. Akil insanlar, öngörü sahibi insanlar diyor. Düzce'de yaşamak isteyen bundan sonraki neslini yaşatmak isteyen insanlar diyor. İnşallah bu dedikleri, bu milletin sözü, gönlü, sesi, nefesi hayat bulur.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;