DÜZCE OVASINA DOĞALGAZ OLMALI
Düzce'de yaşam devam ediyor, ama Düzce'de boğuluyoruz. Düzce'de hava kirliliği başladı. Sabahın erken saatlerinde, yarım saat kapılarınızı bir açın. Ağır metal kokusunun, o egzoz kokusunun, o hava kirliliğinin tüm zerrelere kadar hissedildiği bir sabahı yaşıyorsunuz. Düzce'ye erkenden geliyorsun, 7-8
Civarlarında, Gümüşova tarafından veya Bolu'dan, Akçakoca tarafından gelirken sisli bir bölge var. Düzce'ye inmeye başladığınızda, o Düzce'nin üzerindeki sis tabakası, o kötü hava ‘Bu insanlar burada nasıl yaşıyor ya.’ dedirtiyor. Biz Düzce'de yaşamıyoruz, Düzce'de ölüyoruz, Düzce'de nefes alamıyoruz, Düzce'de boğuluyoruz. Yazık günah.
DÜZCE’DE YAŞAMAK İSTİYORUZ, BOĞULMAK İSTEMİYORUZ
Siyaset vatandaşın hizmetinde ve tıkanan noktaları açmak gibi bir mükellefiyet içinde. Bizim Ankara'da vekillerimiz var, siyasetçilerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar ulaşan isimler var. Düzce, Türkiye'de hava kirliliğinde en ön plana çıkan illerden bir tanesi… Türkiye'de havası en kirli olan illerdeniz. Çözümü ne? Düzce'nin ovasında bulunan köyüyle, mahallesi, bölgesiyle her yerin doğalgaz olması lazım. Buralarda, Düzce'nin şartlarına göre kömür kullanılmalı. Düzce'de yaşamak istiyor insanlar. Fabrikalar denetleniyor, ama bugün Düzce'de bulunan bir fabrika, Düzce'nin iklimini değiştirdi. Havaya saldığı o sıcaktan. Bir fabrika, toz dumana katıyor ortalığı. Maalesef yüzyıllardır tarım alanı olarak kullanılan bölgeleri, organize sanayiyle kapladılar. Sanayinin bacası, D-655 Karayolu, D-100 Karayolu, TEM otoyolunun da gazıyla, fabrikaların dumanıyla, kömür ve hava sirkülasyonuyla Düzce yaşanacak yer alanından çıkmak üzere.
Nefes alamıyor insanlar, çözüm üretilmeli. Bu çok zor bir şey değil ki; kanun hükmünde bir kararname veya bir pilot bölge oluşturulabilir. Bu doğrular, Sayın Cumhurbaşkanının veya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın önüne koyup bir çalışma yapılıp da, Düzce'ye özel bir kanun çıkar mı? Çıkar, bu çok basit bir şey. Düzce'nin milletvekillerinin buna dokunması lazım.
ÖZTÜRK’Ü ALKIŞLAMAK YÜREK İSTER
AĞALARIN İŞİ OLUYOR, MARABALARIN İŞİ OLMUYOR
İSKİ diye başımızda bir bela var başımızda, büyük bir bela. Burada bir havuz, bir su alt yapısı yaptığınız zaman İSKİ'ye sormak lazım. Düzce susuzluk çekiyor. Havalar bulandığı zaman kışın selden, yazın kuraktan. İstanbul’a su veriyor. Aksu Nehri'nin ilk çıkış noktalarında bir dinlendirme, barajlar yapılmadan olmuyor. Küresel ısınma var, biz bunları niye yaşıyoruz? Düzce'nin bir sahibi yok. Sahibi görünenler, enaniyetten, egodan bir türlü çözüm üretemiyor. Sonuç hava kirliliğimiz, Düzce'de hat safhaya gelmeden bir çözüm üretelim.
Düzce'nin Talih abisi var. Geçen mecliste bu terörle ilgili Sayın Ercan Öztürk bir şeyler yapmaya çalışıyor, gayretli ama bir şey yapamıyor. Terörle ilgili bir konuşmasında CHP saflarında tek milletvekili olarak, CHP grubundan çıkıp Düzceli hemşehrisini Talih Özcan alkışladı. Talih Özcan memleketle ilgili bir şey konuştuğu zaman, Ercan Öztürk alkışlar mı bilmem? Onu tecrübe etmedik, ama Talih Özcan'ın Düzce milletvekilini alkışlaması yürek ister. O CHP grubunun içinde, AK Partili bir milletvekilini alkışlamak yürek ister. O yürek, o bilek Özcan’da var. Ben buradan sesleniyorum Talih Özcan'a, İktidar Partisi milletvekillerine, bu hava kirliliğinde bir çözüm var mı? Yok…
Doğalgaz konusunda, Mısır ticareti yapan adama özel hat çekildi. Köylüler doğalgaz istedi. Buna Ercan Bey de, Talih Bey de gitti, Sayın Valimiz de gitti. Çözüm yok. Ağanın işi oluyor, marabanın, köylünün işi olmuyor. Sen tozda, dumanda, kömürde devam et. Köyün ortasından geçiyorsun, doğalgaz, imar tımar istemiyor da, bu dağıtılırken mi imar istiyor? Bu olmaz, bu çifte standart.
SİYASETE DAMGA VURDULAR
Düzce'nin hava kirliliğinin çözümünün birinci ana maddesi, köyüyle mahallesiyle en uç noktaya kadar doğalgaz. Kömürdü, çevresel faktörlerdi, bunların takip edilmesi lazım. Burada Sayın Talih Özcan'a çok iş düşüyor. Meclis kürsüsünden, yaşayamadığımızı, nefes alamadığımızı Özcan bağırmalı. Ercan Bey o zaman alkışlayacak mı, çözüm mü üretecek? Onu görürüz… Düzce'nin hava kirliliği aşırı, değerler zaten ortada. Büyükşehir statüsünde uygulanan mevzuatların, uygulanması lazım. Düzce'nin bütün köylerinde doğalgaz olduğu zaman hayat daha kolaylaşıyor, daha lüks oluyor, hayat yaşanılabilir hale geliyor. Bunu sen Düzce'den yerel bir gazeteci olarak söylüyorsun da, milletvekilleri bunu bilmiyor mu? Biliyorlar. Muhalif mi olmak istiyorsun? İstemiyoruz, biz yaşamak istiyoruz. Bu haliyle Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatıldığına, pek ihtimal vermiyoruz. Çünkü memleketinin meseleleriyle ilgili çözümler üretmek adına, Cumhurbaşkanlığına gitmek öyle her babayiğidin harcı değil. Burada bir Faruk Özlü faktörü var. Faruk Özlü faktöründe de şöyle bir umut var; bir bekleyiş var. Tabii ihtimal, ama kuvvetli bir ihtimal Sayın Özlü'nün bakan olma ihtimali var. Düzce Belediye Başkanı kim olur? Sonraki bir iş bu... Özlü bakan olursa, Allah nasip ederse Düzce'de bazı meseleler, daha hızlı çözülür. Peki, Özlü Bakanken ne yaptı? Özlü Düzce’yi ancak tanıdı, dengeleri ancak gördü. Hayatın ancak farkına vardı. Bu tecrübeyle fevkaledenin fevkinde bir Avni Akyol gibi, bir Necmi Hoşver gibi Düzce'de ismi anılıyor. Bir ömürlük, burada kalacak hizmetlere imza atacağına inanıyorum. Ben bu kadarını söylüyorum ki, Düzce'de biz yaşamak istiyoruz, boğulmak istemiyoruz. Çok kolay, birkaç dokunuşla bu çözülebilir.