Siyasetçilerin akrabalarına, tanıdıklarına sağladığı imkanlar, insanların siyasete olan güvenini sarsıyor. ‘Yorumluyorum’ programında konuyu ele alan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, “Allah'ın hısım, akraba ve komşumuza iyilik yapmayı emretmesini anlatan bir ayet var. Siyasette, riyasette olanlar bu ayeti öyle bir benimsemişler ki hısımına, akrabasına, dostuna, partilisine dünyalık büyük imkanlar sunuyor. Ancak ayetteki mantık iyiliktir. İmkan, rant demiyor, menfaat demiyor, siyasetten beslen demiyor. İnşallah bunun idrakiyle beraber hareket eden siyasetçilerle ölmeden Allah bizi karşılaştırır.” diyerek siyasetçilere şahsi menfaat değil toplum menfaati çağrısı yaptı.

KAZI ÇALIŞMALARI HAFTA SONLARI DA DEVAM EDİYOR KAZI ÇALIŞMALARI HAFTA SONLARI DA DEVAM EDİYOR

Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce’nin gündemine ışık tutan ‘Yorumluyorum’ programında, bazı siyasetçilerin makamlarını ve imkanlarını rant için kullanmasını ve akrabasına, dostuna bu imkanları kullandırtmasını eleştirdi. Erken seçim olursa Düzce’de nelerin değişebileceğine de değinen Ünsal, “Talih Özcan formatında bir isim daha olursa Cumhuriyet Halk Partisi Düzce’den iki tane milletvekili çıkar.” açıklamalarında bulundu.

2-408

 “Ayetteki mantık iyiliktir”

Akrabasına, yakınına imkan sağlayan siyasetçiler için bir ayetten yola çıkarak değerlendirme yapan Ünsal, “Cuma namazında hoca bir ayet okuyor. Allah size hısımınıza, akrabanıza, komşunuza iyilik yapmayı emrediyor anlamı taşıyan bir ayet. Bu ayeti dinliyoruz ama diyorlar ya kendine faydası olmayanın kimseye faydası olmazmış diye. Bu siyasette, riyasette olanlar bu ayeti öyle bir benimsemişler ki hısımına akrabasına, dostuna, partilisine dünyalık büyük imkanlar sunuyor. Ancak ayetteki mantık iyiliktir. İmkan, rant demiyor, menfaat demiyor, siyasetten beslen demiyor. İnşallah bunun idrakiyle beraber hareket eden siyasetçilerle ölmeden Allah bizi karşılaştırır.” dedi.

“Düzce'de genel seçim olursa ne olur?”

Örnek alınması gereken milletvekilliği konusunda Talih Özcan’ı örnek gösteren Ünsal, şöyle konuştu: “Yüksek Seçim Kurulu illerdeki milletvekili sayısını nüfus artışına göre bir istatistik yayınladı. Bu bildirgeye göre Düzce'de milletvekili sayısı değişmedi. Türkiye genelinde de bir gündem var. Yerel seçim. 2025’te erken seçimden bahsediliyor. Olasılık mı? Matematiksel olarak olma ihtimali yok. Çünkü 360 rakamını iktidar da bulamıyor. Muhalefet destek vermediği sürece bu gerçekleşmiyor. Ha olursa ne olur? Düzce'de genel seçim olursa ne olur? Şu andaki görünen tabloda ve temayülde baktığınız zaman milletvekilliği noktasında Talih Özcan gerçeği var. Onun sayılmak, anılmak, bilinmek karşında el pençe durulmak gibi bir derdi yok. O tam tersini yapıyor. Vatandaşa eğiliyor. Vatandaşa hürmet ediyor. Vatandaşa saygı gösteriyor ama yapmacık değil. Biz milletvekillerini nasıl biliriz? Öyle alıştık. Sayın vekilim, bir konu arz edecektik falan filan eğiliyoruz, bükülüyoruz ya onda o yok. O kendisi eğiliyor, bir sevgisi var.”

Talih Özcan-2

“Vatandaşın karşısında eğilen bir milletvekili modeli Talih Özcan”

Erken seçim söz konusu olursa Düzce’nin CHP’den 2 milletvekili çıkarabileceğini kaydeden Ünsal, “Düzce'de gerçek anlamda Talih Özcan sempatisi, sevgisi ve yaklaşımı var. Ancak bir de eski kafa olan bir CHP il yönetimi var. Devrimlerle ilgili her gün bir açıklama yaparlar. Hiçbir yerde yoklar, oturdukları ofisten siyaset yapan modeller var. Şu andaki il yönetimi. Yani bir fecaat aslında. Eğer o değişirse Talih Özcan formatında bir isim daha olursa Cumhuriyet Halk Partisi Düzce’den iki tane milletvekili çıkar. Ben bu kadar net görüyorum sahayı. İnsanlar bunu artık dillendirmeye başladı. Yani bir milletvekili, bir siyasetçi insanların karşında eğilim, büklüm olacak bu bir. İkincisi bu cuma namazında bahsedilen var ya hani akrabanıza iyilik yapın. Mutlaka iyilik yapacaksın ve bunları dünyalık rant elde etmek adına siyasi gücü kullanma noktasında bir hale getirmeyeceksin. İş takipçiliği yapmayacaksın. Bürokratlarla siyaset niye arası açık olduğunu tam bilmiyoruz. Milletvekilinin karşında, vatandaşın karşısında eğilen bir milletvekili modeli Talih Özcan. Düzce'de CHP’den 2 milletvekili çıkarır. Bunun sebeplerini araştırmak, soruşturmak, irdelemek, incelemek siyasetçilerin işi. Burada siyaseti, riyaseti ve gücü kendine, çevresine, hısımına, akrabasına rant aracı, dünyalık edinme etkisi olarak kullananlara karşı Düzce'deki ve Türkiye'deki hava bu şekilde. Cumhuriyet Halk Partisi'ne insanlar kerhen de sehven de isteyerek istemeyerek de mecburiyetten veya sevgiden, inanarak oy verme safhasına geldi. Ciddi şekilde de tabanda bunun karşılığı var.” ifadelerini kullandı.

Siyaseti çevresindekilere rant sağlamak için yapanlar

Siyasetçilerin akrabasına, hısımına sağladığı imkanları eleştiren Ünsal, “Düzce deyip Düzce’yi biz büyütüyoruz. Düzce İstanbul'un bir mahallesi kadar bir yer. Baktığınız zaman bir sayı olarak üç milletvekili olduğu zaman, on belediye başkanı olduğu zaman bir yere geliyor. Yoksa bizim burada en büyük ilçemiz Akçakoca, yirmi beş bin seçmeni var. Bir cadde ya İstanbul'da veya Ankara'da. Coğrafi ve içtimai olarak çok bir yeri yok ama bir makam, mevki ve devlet oluşumu olduğu için. Netice itibariyle geldiğimiz nokta şu; siyasetçi, siyaset ve riyaset sahipleri cuma namazında tavsiye edilen ayeti etrafına, hısımına, akrabasına, karısına, kocasına, evladına neyse dünyalık rant ve menfaat haline getirmiş durumda. Dün hiçbir imkanı olmayan insanların bugün hayat şartlarına baktığınız zaman bu ülkede, günden güne eriyen bir iktidar partilileri var. Bu AK Parti için de geçerli, MHP için de geçerli.” ifadelerine yer verdi.

D Ü Z C E-2

“Adalet mülkün de, devletin de temelidir”

Türkiye genelinde de Düzce’de de belediyelerin ekonomik sıkıntı içine olduğunu belirten Ünsal, “İlhami Caboğlu, Ankara'ya gitti. Sordum kendisine ‘Ne aldınız getirdiniz Ankara'dan? Yani gittiniz, görüştünüz. Partinizin grubuna girdiniz de bu ziyaretten Düzce'ye, ilçelerine, belediye başkanlarına ne yansıdı?’ Yakında göreceğiz. Berbere gitmiş de saçım ak mı demiş, kara mı? Önüne dökülecek şimdi görürsün. Göreceğiz bakalım. Ne gelecek belediyelerden? Zaten belediyeler bir kambur olarak ciddi bir ekonomik sıkıntıda. Türkiye'de ekonomi olarak çok büyük sıkıntı yaşıyor insanlar. Para belirli bir odakların elinde kaldı. Tabana yayılmadı. Tavanda kaldı para. Tabandakiler kim; emekli. Mesela ben de emekliyim. Emekli ne yapar parayı? Bakkalda, torunda, torunda, hışımda, akrabada, sağda, solda harcar. Ama buna parayı vermiyorsunuz, emeklinin hakkını vermiyorsunuz. Birilerine fazla para veriyorsunuz. Birilerinin vergi borçlarını silerken çiftçiye de birçok yerlerden yeni yeni vergiler söz konusu gündeme geliyor. Bir memleketin huzuru, mutluluğu, ekonomisi her şeyinin altında adalet yatar. Hazreti Ömer'in dediği gibi adalet mülkün de, devletin de temelidir. Adaletin olmadığı yerde ne insan olur, ne vicdan olur, ne İslam olur, ne ekonomi olur, hiçbir şey olmaz. Önce adalet.” dedi

Editör: Tuğba Aksoy