Bundan 109 yıl önce bu milletin imanlı, ihlaslı, itikatlı şehit kalırsam gazi ruhundaki 250 bin dedemizin ecdadımızın bu toprağın evladının bizim buralarda yaşamamız adına kanlarıyla bedel ödediği gün. 18 Mart anlatılacak gibi bir şey değil ama 18 Mart dediğin zaman bu ülkenin tapusu. Tabiri caizse 1950 yılına kadar dedelerimizin kemikleri ite köpeğe yem olup kaldığı günlerde bizim şehitlik alanına girmemiz yasaktı. Ne zaman ki Demokrat Parti iktidara geldi sonra bu alan açıldı. 1950 yılına kadar dedelerimizin kafaları, kemikleri, ite köpeğe yem olurken bizimle savaşan; ülkemizi işgal etmeye gelen Fransızlar, İngilizler ve enteresan milletler rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi onlar şehitlerini yaptılar ettiler eylediler, bize yasaktı bu. İşin enteresanı şuydu; Bir Fransız şehitliğinde Ali isimli askerler vardı. 15 bine yakın Müslüman bu topraklarda Osmanlıyla savaşmaya geldi. İşte emperyalizm dediğin dünyadaki vahşi kapitalizm dediğin ve dünyada menfaatlerden başka bir şey tanımayan insanların geldiği noktada, biz Fransız ordusundan Ali Mehmetçik'e karşı silah kullandı ve şehit oldu. Şehitlik İslam davasına verilen bir lütuf. Allah bütün şehitlerimizi rahmetiyle muamele eylesin. Makamı Mahmut'ta efendimizle bir araya getirsin, bizleri de şefaatine nail eylesin. Bütün şehitlerimizi hürmetle, anıyoruz.
Ticaret ve Sanayi Odası çok güzel işler yapmaya başladı. Tarihinde bir ilk. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geldiği zaman takdire şayan ifadelerle Erdoğan Bıyık ve Ticaret Odası yönetimini övdü. Bu övgü dolu sözleriyle Düzce’de büyük bir takdir kazandı. Valimiz, Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve Hisarcıklıoğlu yan yana otururken Erdoğan Bıyık’ı da makamına oturttu. ‘Makamı temsil et.’ diyecek kadar onore etti. Ticaret ve Sanayi Odası başkanı olarak yapmış olduğu çalışmalarla ilgili ve düzenlediği organizasyonlarla ilgili Erdoğan Bıyık’ı buradan tebrik ediyoruz. Turizm İl Müdürü var, TSO başkanı bir fuara girdiğinde hiçbir şekilde görmezden gelmiş, ayak ayak üstüne atmış. Turizm il müdürü zaten Rize'den sorunlu geldi. Bütün organizasyonlarda Ticaret Sanayi Odası, Düzce Belediyesi bütçe oluşturup maddi imkan verirken Turizm İl Müdürlüğü sadece bu işin orkestra şefliğini yaptı. Davul, Ticaret ve Sanayi Odası’nın boynunda, tokmak Turizm il müdürünün elinde bir davula vuruyor. Özür dilemesi gerekiyordu, özür dilemedi. İşin hassasiyetini kim biliyor? Hasan Şengüloğlu, Ercan Öztürk, Ayşe Keşir. Bu şekilde davranan turizm il müdürünü Düzce istemiyor.
Bir belediye başkanı adayından bahsetmiştik. TYP’den lisede olan oğlunu çalışır gibi gösteren biri. Recep Tuna Cumayeri Belediye Başkanı adayı. Program dahilinde oğlunu göstermiş. Biz de sorduk
‘Böyle bir iddia var, doğru mu?’ ‘Doğru, yakınlarımıza biz böyle bir tasarrufta bulunduk. Maaş almadılar onları da Cumayeri Belediyespor'a destek olarak verdik.’ dedi. İşin bombası şu; AK Parti'den il başkanlığına aday adayı olan şu anda da İYİ Parti meclisinde bulunan Selahattin Aydın’a danışmanlık ücreti altında ciddi bir rakam yani ayda bin dolara yakın bir rakam ödenmiş. Recep Tuna hakkında 9 yıldan 22 yıla kadar cezasıyla savcılık mütalaası var. Ancak mütalaa bu aksi ispat olana kadar herkes masumluk karinesi var. Oğlunu TYP'den, bir yakınını danışman kadrosundan maaşa bağlayan bir başkandan bahsediyoruz. Cumayeri’nde Recep Tuna döneminde bir arsa satışı yapılıyor. Belediyeye ait bir arsa encümen kararıyla satılıyor. O zaman çok ciddi bir rakam, tabii 2015 yılından bahsediyorum. 9 taksitle veriliyor. Devletin kamu menfaati adına ipotek konulması lazım. İpotek konulması diye encümen kararında var. Ama tapuya gönderilen yazıda ipotek yok. Yüzde elli, karla başkasına satıyor. Hem para kazanıyor yüzde elli oranında. Hem de 9 taksitle ödüyor. Peki tapuya gönderdiğin yazıda, ipoteği niye koymadın? Bu şekilde de bir aday gösteriliyor. ‘Sadullah sen eksik söylüyorsun, yanlış söylüyorsun?’ diyorsanız adliye Fevzi Çakmak’ta. Oğula maaş, danışmana maaş, yandaşa peşkeş. Tabiri caizse böyle ulufe dağıtır gibi belediyenin imkanını kullanıyorsun. Belediye kaydında ipotek var, tapuya gönderdiğinde ipotek yok. Bu ne demek? Resmi evrakta sahtecilik.
Faruk Özlü’nün pankartları yırtılmış, ciddi bir şekilde bir tahribat yapılmış. Ne elde ettiniz? Akla hayale gelmeyecek dengeler ve Düzce'nin aklıyla, Düzce'nin sosyolojik yapısıyla, Düzce'nin tecrübesiyle olmayacak anketlerle birilerini ön plana çıkarıp da Faruk Özlü'nün posterlerini kesmekle başınız göğe mi erdi? Şeyh Şamil'in güzel bir sözü var. O mücadeleyi vermeseydi bugünkü topraklarımız olmayabilirdi. Şeyh Şamil güzel bir söz söyler; ‘Nimetin kıymetini bilmeyeni, kölelik bekler.’ Ben şuna inanıyorum. Düzce'nin sağduyusuna inanıyorum. Düzce, bir Faruk Özlü nimetini, bir Mehmet Keleş nimetini, bir Yılmaz Eser nimetini, bir Murat Caymaz nimetini unutmaz, bunların arasında tercih yapar. Para almadan sahneye çıkmayan bir popçu Davut Güloğlu bu kadar harcama yapıyor, parayı nereden buluyor? Bu kadar enformasyon, bu kadar seçim çalışması. Kim gönderdi bu parayı? Arkasında çok şeyler var. Yeniden Refah Partili İstanbul Milletvekili ‘Yeniden Refah Partisi’ne FETÖcüler karıştı.’ dedi. Bu yapılan hareket Düzce'nin belediye başkanına çok hadsiz, çok ahlaksız bir hareket. Düzce'nin belediye başkanına bu hareketi reva görenlere, alkışlayanlara ‘Zavallı’ diyorum. Cahil olmak ne güzel, her şeyi biliyorsunuz, her şeyi konuşuyorsunuz, her naneyi yiyorsunuz.