NİMETİN KIYMETİNİ BİLMEYENİ, KÖLELİK BEKLER

Abone Ol

Cumartesi sabahı Çilimli'deydik. Düzce Gazeteciler Cemiyeti olarak üyelerimizle birlikte Çilimli Belediyesi'nin Millet Bahçesi’ne gittik. Fevkaladenin fevkinde bir düşünce ve dizayn hayata geçirilmiş.  Çilimli'de bungalov evlerin yapılacağı bir bahçe oluşturulmuş. Hizmet çok güzel, güzel bir konsept olmuş. Düzceli olarak Muhsin Yavuz’u tebrik ediyorum. Basındaki arkadaşlarımız da bu güzelliği ve harikulade çalışmayı takdir etti. Çilimli Millet Bahçesi, millete yakışır ve Muhsin başkana yakışır bir eser olmuş.

Bugünlerde 3 dönem kuralı var. 3 dönem üst üste belediye başkanlığı yapanlar bir dahaki dönem olmayacak. Niye olmasın? Türkiye'de 84 tane belediyede bunun örneği var.

Bir belediye başkanı memleketine, milletine hizmet ediyorsa memleketine faydalı eser üretiyorsa, beytül-malı hayırlı ve faydalı bir şekilde milletine kazandırıyorsa neden olmasın?  Çilimli'de bir isim daha çıkmış; İsmail Bayrak. Milliyetçi Hareket Partisi'nden aday adayı olmuş. Bu arkadaş geçtiğimiz dönem DEVA Partisi'nin ilçe başkanı olamamış.  AK Parti Çilimli İlçe Başkanı Orhan Kansız’ın adaylık için istifası sonrası AK Parti'den ilçe başkan aday adayı olarak Ankara'ya gitmiş. Sonra MHP'den aday adayı olmuş. Fırıldak gibi dönmenin anlamı var mı?

İş insanı Mustafa Aycan'a güveniyor. İddiaya göre; Mustafa Aycan, İsmail Bayrak'ın maddi finansörü. Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlamaya kalkarmış. Mustafa Aycan'a güvenip de çıkan İsmail arkadaş, seni görmedim de bilmem de. O hangi seçimde muvaffak olmuş da bu seçimde sana finansörlük yapacak. Milletin aklıyla yola çıkma. Mutlaka siyasette birileri çıkacak. Ama böyle fırıldak gibi dönüp, sonra da adaylık için bir yerden gelip de orada bulunamaz. İsmail Bayrak'ın heyecanı vardır. Ama Mustafa Aycan’a ne oluyor? Ben onu anlamış değilim. Neyin hesabını yapıyor? Kelin ilacı olsaydı kendi başına sürermiş.

3 dönem kuralı siyasette birtakım hesapları yapabilmek için kurulmuş bir yapı. Muhsin Yavuz'un gerek kentsel dönüşüm gerek Millet Bahçesi ve Çilimli OSB adına memleketine kazandırdıkları, kitaplara ve tezlere konu olabilecek şekilde belediyeciliğin bütün dengelerini kurmuş bir isim. Siyaset biraz daha etik olmalı.

Çilimli'de bir maç oldu. Çilimlispor- Kaynaşlıspor maçı oldu. İnsanlar zaten maçlara stres atmaya geliyor. Daha önce Kaynaşlıspor’da oynayan bir futbolcunun Çilimlispor formasını giymesinden sonra aralarındaki bir konuşmadan sonra futbol sahasında olaylar çıkmış. Birol Başkan ‘Cinayet işlenirdi, biz dövmeyi çok iyi biliriz ama biz dövüşmeye gelmedik.’ dedi. Bir belediye başkanına uygun bir açıklama gibi görmedim. Birol Şahin’i severim ama açıklamasında ‘Dövüşmek gerekirse biz herkesten daha çok dövüşürüz. Herkesten daha çok döveriz. Adamlar bize hakaret etti. Ben böyle bir şey görmedim.’ diyorsun. Bu da pek hoş olmadı. İki kardeş ilçenin birbirine karşı tavırları hoş olmadı.

AK Parti Genel Merkezi adına birileri çok konuşuyor. Seçilebilecek ve vatandaşın gönlünde yer tutan, kabul gören ve misyonumuza da uygun aday gerekli. Amerika'yı bir daha keşfetmeye gerek yok. Muhsin Yavuz orada halk nazarında olmazsa olmaz. Vatandaşın eğilimine baktığınız zaman kazanılmış seçimi kaybetmek istiyorlarsa 3 dönem, 5 dönem başka hesaplar uydurulabilir. Biz hep diyoruz; ‘Yalan konuşuyorsak iddiamızda veya söylemimizde yasal olmayan bir şey varsa adliye Fevzi Çakmak’ta. Geçtiğimiz günlerde Akçakoca'da Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz’la ilgili dedim ki, ‘Senin bu kadar sabıkan varken sen nasıl aday oluyorsun? Hatta ilçe başkanlığın nasıl devam ediyor? O da bir açıklama yayınladı. ‘Sabıka kaydım yoktur. Bunlar karalamadır.’ diye.

İki gün önce açıklama yaptı ‘Benim sabıka kaydımdan dolayı yasal işlemlerden dolayı aday adayı olamıyorum.’ Netice itibariyle Tuğrul kardeş aday adayı olamadın. Belki ilçe başkanlığı görevinden de ayrılacaksın. Biz burada bir şey söylerken insani ve vicdani olmayan şeyi söylememeye gayret ediyoruz. Doğru olmasına ehemmiyet veriyoruz gerek yasanın karşısında gerek vicdanımızın karşısında mahkum olmayalım istiyoruz. Burada 15 gün önce söylediğimiz konunun da hayat bulmasını da sizlerle paylaşmak istedim.

Geçtiğimiz hafta ortasında bir Kıbrıs ziyareti yaptık. Kıbrıs Ulaştırma Bakanı Sayın Prof. Dr. Erhan Arıklı ve oradaki insanlarla röportajlar gerçekleştirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ulaşım Altyapı Master Planı, Düzce Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından Faruk Özlü'nün başkanlığında yapılıyor. Düzceli olarak bu gurur verici. Ancak öyle bir hale geldik ki bırakınız bir ili veya bir büyükşehri, bir ülkenin ulaşım noktasına temas eden bir belediye başkan adayını bugün Düzce'de tartışıyoruz. Kazanır mı, kazanamaz mı?

Bizans Osmanlı askerleri tarafından muhasara altına alınmış ancak Bizans'ın aydınları o günkü şartlarda tartışıyor. Melekler dişi midir, erkek midir? Gündem bu mu? Düzce'de hizmete baktığımızda yapılan ve yapılacaklar Düzce’nin boyunu kat kat aşmış. Faruk Özlü’yü tartışıyoruz, genel merkezden aday gösterilecek mi, gösterilmeyecek mi?

Türkiye'nin yetiştirdiği büyük istihbaratçı, ‘Bir olay var; olayı çıkarana bakın bir de olayı kazanana bakın. Olaydan kim kazançlı ise olayı düzenleyen odur.’ derdi. Olayın arkasında başka bir şey aramaya gerek yok. Faruk Özlü Düzce'den belediye başkanı adayı gösterilse ve belediye başkanı seçilse Düzce kazanır mı kaybeder mi oraya bakmak lazım. Şeyh Şamil şöyle der: ‘Nimetin kıymetini bilmeyeni, kölelik bekler.’

Cumartesi sabahı Çilimli'deydik. Düzce Gazeteciler Cemiyeti olarak üyelerimizle birlikte Çilimli Belediyesi'nin Millet Bahçesi’ne gittik. Fevkaladenin fevkinde bir düşünce ve dizayn hayata geçirilmiş.  Çilimli'de bungalov evlerin yapılacağı bir bahçe oluşturulmuş. Hizmet çok güzel, güzel bir konsept olmuş. Düzceli olarak Muhsin Yavuz’u tebrik ediyorum. Basındaki arkadaşlarımız da bu güzelliği ve harikulade çalışmayı takdir etti. Çilimli Millet Bahçesi, millete yakışır ve Muhsin başkana yakışır bir eser olmuş.

Bugünlerde 3 dönem kuralı var. 3 dönem üst üste belediye başkanlığı yapanlar bir dahaki dönem olmayacak. Niye olmasın? Türkiye'de 84 tane belediyede bunun örneği var.

Bir belediye başkanı memleketine, milletine hizmet ediyorsa memleketine faydalı eser üretiyorsa, beytül-malı hayırlı ve faydalı bir şekilde milletine kazandırıyorsa neden olmasın?

Çilimli'de bir isim daha çıkmış; İsmail Bayrak.

Milliyetçi Hareket Partisi'nden aday adayı olmuş.

Bu arkadaş geçtiğimiz dönem DEVA Partisi'nin ilçe başkanı olamamış.

AK Parti Çilimli İlçe Başkanı Orhan Kansız’ın adaylık için istifası sonrası AK Parti'den ilçe başkan aday adayı olarak Ankara'ya gitmiş. Sonra MHP'den aday adayı olmuş.

Fırıldak gibi dönmenin anlamı var mı?

İş insanı Mustafa Aycan'a güveniyor. İddiaya göre; Mustafa Aycan, İsmail Bayrak'ın maddi finansörü. Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlamaya kalkarmış. Mustafa Aycan'a güvenip de çıkan İsmail arkadaş, seni görmedim de bilmem de. O hangi seçimde muvaffak olmuş da bu seçimde sana finansörlük yapacak. Milletin aklıyla yola çıkma. Mutlaka siyasette birileri çıkacak. Ama böyle fırıldak gibi dönüp, sonra da adaylık için bir yerden gelip de orada bulunamaz. İsmail Bayrak'ın heyecanı vardır. Ama Mustafa Aycan’a ne oluyor? Ben onu anlamış değilim. Neyin hesabını yapıyor? Kelin ilacı olsaydı kendi başına sürermiş.

3 dönem kuralı siyasette birtakım hesapları yapabilmek için kurulmuş bir yapı. Muhsin Yavuz'un gerek kentsel dönüşüm gerek Millet Bahçesi ve Çilimli OSB adına memleketine kazandırdıkları, kitaplara ve tezlere konu olabilecek şekilde belediyeciliğin bütün dengelerini kurmuş bir isim. Siyaset biraz daha etik olmalı.

Çilimli'de bir maç oldu. Çilimlispor- Kaynaşlıspor maçı oldu. İnsanlar zaten maçlara stres atmaya geliyor. Daha önce Kaynaşlıspor’da oynayan bir futbolcunun Çilimlispor formasını giymesinden sonra aralarındaki bir konuşmadan sonra futbol sahasında olaylar çıkmış. Birol Başkan ‘Cinayet işlenirdi, biz dövmeyi çok iyi biliriz ama biz dövüşmeye gelmedik.’ dedi. Bir belediye başkanına uygun bir açıklama gibi görmedim. Birol Şahin’i severim ama açıklamasında ‘Dövüşmek gerekirse biz herkesten daha çok dövüşürüz. Herkesten daha çok döveriz. Adamlar bize hakaret etti. Ben böyle bir şey görmedim.’ diyorsun. Bu da pek hoş olmadı. İki kardeş ilçenin birbirine karşı tavırları hoş olmadı.

AK Parti Genel Merkezi adına birileri çok konuşuyor. Seçilebilecek ve vatandaşın gönlünde yer tutan, kabul gören ve misyonumuza da uygun aday gerekli. Amerika'yı bir daha keşfetmeye gerek yok. Muhsin Yavuz orada halk nazarında olmazsa olmaz. Vatandaşın eğilimine baktığınız zaman kazanılmış seçimi kaybetmek istiyorlarsa 3 dönem, 5 dönem başka hesaplar uydurulabilir. Biz hep diyoruz; ‘Yalan konuşuyorsak iddiamızda veya söylemimizde yasal olmayan bir şey varsa adliye Fevzi Çakmak’ta. Geçtiğimiz günlerde Akçakoca'da Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz’la ilgili dedim ki, ‘Senin bu kadar sabıkan varken sen nasıl aday oluyorsun? Hatta ilçe başkanlığın nasıl devam ediyor? O da bir açıklama yayınladı. ‘Sabıka kaydım yoktur. Bunlar karalamadır.’ diye.

İki gün önce açıklama yaptı ‘Benim sabıka kaydımdan dolayı yasal işlemlerden dolayı aday adayı olamıyorum.’ Netice itibariyle Tuğrul kardeş aday adayı olamadın. Belki ilçe başkanlığı görevinden de ayrılacaksın. Biz burada bir şey söylerken insani ve vicdani olmayan şeyi söylememeye gayret ediyoruz. Doğru olmasına ehemmiyet veriyoruz gerek yasanın karşısında gerek vicdanımızın karşısında mahkum olmayalım istiyoruz. Burada 15 gün önce söylediğimiz konunun da hayat bulmasını da sizlerle paylaşmak istedim.

Geçtiğimiz hafta ortasında bir Kıbrıs ziyareti yaptık. Kıbrıs Ulaştırma Bakanı Sayın Prof. Dr. Erhan Arıklı ve oradaki insanlarla röportajlar gerçekleştirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ulaşım Altyapı Master Planı, Düzce Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından Faruk Özlü'nün başkanlığında yapılıyor. Düzceli olarak bu gurur verici. Ancak öyle bir hale geldik ki bırakınız bir ili veya bir büyükşehri, bir ülkenin ulaşım noktasına temas eden bir belediye başkan adayını bugün Düzce'de tartışıyoruz. Kazanır mı, kazanamaz mı?

Bizans Osmanlı askerleri tarafından muhasara altına alınmış ancak Bizans'ın aydınları o günkü şartlarda tartışıyor. Melekler dişi midir, erkek midir? Gündem bu mu?

Düzce'de hizmete baktığımızda yapılan ve yapılacaklar Düzce’nin boyunu kat kat aşmış. Faruk Özlü’yü tartışıyoruz, genel merkezden aday gösterilecek mi, gösterilmeyecek mi?

Türkiye'nin yetiştirdiği büyük istihbaratçı, ‘Bir olay var; olayı çıkarana bakın bir de olayı kazanana bakın. Olaydan kim kazançlı ise olayı düzenleyen odur.’ derdi. Olayın arkasında başka bir şey aramaya gerek yok. Faruk Özlü Düzce'den belediye başkanı adayı gösterilse ve belediye başkanı seçilse Düzce kazanır mı kaybeder mi oraya bakmak lazım. Şeyh Şamil şöyle der: ‘Nimetin kıymetini bilmeyeni, kölelik bekler.’

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN;