Düzce Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Dr. Faruk Özlü, yerel seçimler öncesinde Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu, “Kitabın Ortasından” programına damga vurdu. İYİ Parti Belediye Başkanı Mehmet Keleş’in Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettirilmesi ile ilgili kendisi hakkındaki eleştirilerine yanıt veren Özlü, “Benim Mehmet Keleş’in istifa ettirilmesinde bir dahilim olmadı. Eğer neden görevden aldırıldığını çok merak ediyorsa; bunu en yakın arkadaşı Erol Kaya’ya sorsun, Eski Özel Kalem Müdürü Akif Keleş’e sorsun” diyerek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Keleş’in eski Özel Müdürü Akif Keleş tarafından AK Parti Genel Merkezi’ne dosya sunulduğunu kaydeden Özlü, “Geçmişte Mehmet Keleş ve Akif Keleş ne yaptılar? Bunu ben bilmiyorum. Akif Keleş, AK Parti Genel Merkezine, kendisi ile ilgili bir dosya sundu. Yani Keleş’i ben görevden aldırmadım, ama o dönemde siyasi otoriteyle ters düşen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Muharrem Tozan’ı ben görevden aldırdım” diye konuştu.
Yarın, Tüm Türkiye’de olduğu gibi Düzce’de seçmenler yerel seçimlerde kentin kaderini belirlemek için, sandık başına gidecek. Merkez, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve muhtarların seçileceği seçimler nedeniyle heyecan iyice doruğa ulaştı.
Düzce’de yerel seçimlerin kuvvetle muhtemel ismi Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Faruk Özlü, konuşulmayanların konuşulduğu, Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın sunduğu, “Kitabın Ortasından” programına konuk oldu. Öncü TV ekranları ile 100.2 Radyo Öncü, Radyo Kent, Radyo Öğüt ve Radyo Özgür ortak yayınları ile geniş kitlelere ulaşan programda Özlü, Ünsal’ın sorduğu sorulara yanıt verdi.
“Türkiye’deki diğer Belediye Başkanları benim kitabımı örnek almalı”
Programda sözlerine kendisinin yazdığı 100 Proje isimli kitap ile başlayan Özlü, bu kitapta belediyeciliği 10 temel esasa oturttuğunu ifade etti. Türkiye’deki diğer belediye başkanlarının da bu kitabı örnek alması gerektiğinin altını çizen Başkan Özlü, “Ben 100 proje diye bir kitap bastırdım, inanın bu kitabı bastırırken, cebimden kuruş para harcamadım. İstanbul’dan bir arkadaşım, seçim yardımı olarak bastırıp, bana gönderdi. Bu seçim kampanyasında gördüm ki, diğer adayların hiçbir projesi yok. Biz proje siyaseti yapıyoruz, biz eser siyaseti yapıyoruz. Benim asıl uzmanlığım, proje uzmanlığıdır. Ben ulusal anlamda da projeler üzerinde görev aldım. Ben makine mühendisiyim, proje konusunda tecrübeliyim. Bunun için de bir kitap yazdım, geçen 5 yılın tecrübesi olarak. Bu kitap, bütün şehirlerin, bütün Belediye Başkanlarının esas alması gereken bir kitaptır. Daha önce de görev yapan Belediye Başkanlarımız oldu, ben istiyorum ki, onlarda böyle bir kitap yazsınlar. Bu kitapta, 10 Temel esasa oturtmaya çalıştım belediyeciliği. Mesela belediyecilik deyince, yanlış anlaşılıyor. Belediyecilik, siyasi bir görev değildir, belediyecilik insana hizmet odaklı, bir kamu görevidir. Bazıları belediyeciliği, sosyal yardım olarak zannediyorlar. Belediyecilik, aslında küçük bir ülkenin başbakanlığı gibi bir görev, bu yüzden ben bu kitabı yazarken, 10 ana temeli esas aldım” dedi.
“Belediye Başkanlığı’nı siyasi bir görev olarak görmüyorum”
Belediye Başkanlığı’nı siyasi bir görev olarak görmediğini belirten Özlü, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ben Belediye Başkanlığı’nı siyasi bir görev olarak görmüyorum, belediye başkanı olacak kişinin de partizanlık yapmaması gerekir. Ben seçim kampanyalarım da dedim ki; önümüzde bir seçim var, bu seçim belediye başkanlığı seçimi. O yüzden yerel seçimlerde, sadece belediye başkanını seçmeleri gerekir. Bunu seçerken de 3 tane kriter var; bunlardan bir tanesi adayın siciline bakalım. Geçmişinde ne yapmış? Bu arkadaşlarımız 50 yıllarını nasıl geçirmiş, insanları dolandırmışlar mı? İkincisi, oy vereceğimiz adayın gücüne bakalım. Yani, seçilecek başkan kaynağı bulup hizmet edebilecek mi? Bakın beni su altyapısı üzerinden çok eleştirdiler. Bu krediyi alabilen il düzeyindeki illerden birisiyiz. Bu krediyi alabilmek itibarlı olmak gerek. Bu krediyi alabilen ender şehirlerden birisiyiz. DSİ’nin önümüzdeki yıllarda Düzce’ye yatırım kalemi 8 milyar TL. Mesela bu borçlanma değil, DSİ’nin kendi yatırımı. Devlet Su İşleri Genel Müdürü ile görüşmek o kadar kolay değil. Hayatında hiç proje yapmamış ve ‘ben bunları yaparım’ diyen insan yalan söylemiş olur. 3’üncü kriter, adayın kriterine bakın. Siyasete girdiğim gününden beri insanlar kaldırımdan şikayetçi. Bu kaldırımları hangi arkadaş mermer döşemişse çok yanlış yapmış. Birisi bana dedi ki; ‘benim babamın katili belediye’ dedi. Neden diye sorduğumda, ‘Babam kışın kaldırımda yürürken, düştü ve kafasından aldığı darbeyle öldü. Bu mermerle, devletin kaynakları heba edildi.”
“Rakiplerim yalan ve dolanlarla kampanya yürütüyorlar”
Seçim döneminde rakiplerinin kendisini karalamak adına her türlü yola başvurduklarını söyleyen Özlü, şu ifadelere yer verdi:
“Biz bu kampanyada temiz bir dil kullanalım dedik. Ama rakiplerim, yalanlarla, dolanlarla kampanya yürütüyorlar. Düzce’de Belediye Başkanları arasında en fazla çalışan benim. Bir aday, benim fotoğrafımı paylaşarak ‘Kayıp bulundu’ diye paylaşım yapmış. Ben Düzce için 16 saat çalışıyorum. Biz kesinlikle belden aşağıya vurmuyoruz, biz siyasette temiz bir dil kullanıyoruz. Benim söylemediğim lafları söyleyip, bunun üzerinden beni yıpratmaya çalışan basından arkadaşlarımız var. Bu çok ayıp, bakın basın ahlakı denen şey var. Benim en sevmediğim şey yalandır. Benim söylemediğim şey üzerinden siyaset yapmak çok yanlış. Ben bu arkadaşı araştırdım, kredi kartlarını ödememmiş, adam batık. Böyle şeyler Düzce’nin kalitesine yakışmıyor. Biz bilim merkezi kurduk, biz başladığımızda 12 tane Bilim Merkezi vardı Türkiye’de. Daha sonra bunların sayısı arttı. Ben bunları inceledim, inanın bizim ki kadar donanımlı değil. Bakın 2 tane kütüphane yaptık, 3’incüsü devam ediyor. Biz bunları şehrimizin kültürel zenginliğinin artması için, yapıyoruz. Bu nedenle bu halkın bana teşekkür etmesi lazım. Düzce Belediyesi’nin parasını verip, aldığı arsa 30 dönümdür, ben 300 dönüm arazi aldım.”
“6’lı masasının en masum insanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu”
Geçtiğimiz yerel seçimlerde 6 partiden oluşan ve siyasi kamuoyunda 6’lı masa olarak adlandırılan ittifak ortaklığı konusu üzerinden CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’i de eleştiren Özlü, şu ifadeleri kullandı:
“Bundan önce 6’lı masa vardı, ne oldu bu masaya? Dağıldı. Bunların içlerinde en masumu da Kemal Kılıçdaroğlu idi. Bu masanın içinde Özgür Özel yok muydu? Bakın, Düzce’de siyasetin çıtasını yükseltmemiz lazım. Bu şehrin çehresini düzeltip, kültürel seviyesini artırarak, Türkiye’de örnek bir il yapmamız lazım. Bir tanesi çıkıyor, ‘belediyenin kapılarını kıracağız’ diyor. Ne yapacaksın kapıları kırıp da? Devletin gizli olması yerleri vardır, bunlar kapılar ardında konuşulur. Çok güzel bir şehirde yaşıyoruz. Ben o kadar şehir gezdim, Düzce kadar güzel bir şehir görmedim. Bahçeşehir de seçim çalışması yaparken, muhalefet partisinin seçim çalışmalarına denk geldik, biz kendilerini tebrik ederek başarılar diledik. Oradan bir kadın çıkıp ‘Düzce çok kötü bir yer’ dedi. Ben de kendisine Düzce’nin çok güzel bir yer olduğunu anlattım.”
“Ortaya çıkan eserler beni çok mutlu ediyor”
Geçtiğimiz dönem hayata geçirdiği proje ve eserlerin kendisini mutlu ettiğini de sözlerine ekleyen Başkan Özlü, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Ben bugün bu görevi bıraksam, Türkiye’nin önde gelen holdinglerinde çok daha yüksek gelirlerle çalışabilirim. Ama ben, hep devletime çalışmak istedim. Benim öz geçmişime bir bakın, akademisyenlik unvanım var. Ben çocukluktan bu yana Türkiye’nin sorunları, Türkiye’nin geleceği ve Türkiye’nin kalkınması yönünde sohbetlere katıldım ve bu yüzden devlet adamı olmaya karar verdim. Mesela bugün, bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmamış Asar Deresi için bir proje yapıyoruz. Düzce’nin çehresini değiştirecek, bu beni çok mutlu ediyor. Beni mutlu eden şeyler, ortaya çıkan eserler. Bakın Katı Atık Tesisi, bugün beni en mutlu eden eserler arasında yer alıyor. Keza Cedidiye Camisi’nin minareleri yükseliyor, biz bunu farklı taşlarla yapıyoruz. Cedidiye Meydan Porjesi, cami ile bütünleşerek, o kadar güzel bir meydan olacak ki. Çıkmış bir tanesi, Eski Sanayi Çarşısı esnaflarına ‘Ben size ben bedava dükkan vereceğim’ diyor. Bu bedava dükkanı veremez, böyle bir şey olamaz. Bakın Küçük Sanayi Sitesi’ni, bir kooperatif kurulmuş, ama altyapısı yapılmamış. Su bastığında bizi suçladılar, bakın bu bizim sorumluluğumuzda değil, bu kooperatifin sorumluluğunda. Ama biz buna rağmen Küçük Sanayi Sitesi’nin altyapısını belediye olarak yapacağız. Yani Kooperatifin yapmadığını, biz belediye olarak yapacağız. Biz yapmak için varız, bakın yıktığımız şeylerin tümü kötüydü, çirkindi. Mesela diyorlar ki Millet Bahçesi için, ‘önceden de burası parktı, şimdi de burası park.’ Ama bir eski parka bakın, bir de yeni Millet Bahçesi’ne bakın. Bizim yaptığımız her iş, usulüne uygundur.”
“O konuşan adayların benim proje ve eserlerime vizyonu yetmez”
Muhalefet partileri Belediye Başkan Adaylarını projeler üzerinden eleştiren Özlü, “Biz Düzce’ye anıt bir eser yapıyoruz, o konuşan adayların bu projelere vizyonu yetmez. Bizim yaptığımız her şeyin arkasında, bir felsefe vardır. Kaç yıldır ben projeler için çalışıyorum. Biz Düzce’yi gelecek 50 yılına hazırlıyoruz. Onların akılları bunlara ermez, onlar proje üretemez. Asar Projesi tamamlandığında biz, Asar Deresi altımızdan akarken, üstünde çayımızı içeceğiz. Biz Asar Projesini yaparken, Asar Deresi’nin 100 yıllık debi simülasyonunu yaptık ve ortaya çok iyi sonuçlar çıktı. Bu köprüler selde yıkılacak diyenler, cahildir. Bu selde kütük falan gelecekse, önde 2 – 3 tane araç köprüsü var, onlara çarpar. Bizim her işimiz sağlam temeller üzerine dayalı, matematiğe dayanıyor” diye konuştu.
“Düzce’de toplu ulaşımda sıkıntı kalmayacak”
“Düzce’de ulaşımda sıkıntı var” diyerek toplu taşımada ki sorunlara değinen Özlü, bu sorunların önümüzdeki dönemde ortadan kaldırılacağının sözünü verdi. Şehir içi toplu taşımada kullanılan araçları büyüteceklerinin bilgisini veren Özlü, “ 37 hattımız var… 37 hattımızın 7’sinde sıkıntı var. Düzce’de önceden az yolcu taşınırken, bu sayı 52 bine çıktı. Bu yolcu sayısı artınca, bu otobüsler yetmemeye başladı. Bu yüzden büyük otobüsler aldık. Şimdi yolcu sayımız arttı, neden arttı? Öğrenci servis ücretleri artınca, biz de öğrencilerimize özel genç kart çıkarttık. Bu nedenle okullarına giden öğrencilerimiz halk otobüslerini tercih etti. O zaman yolcu sayımız 42 bindi, şimdi 52 bine çıktı. Toplu taşıma sistemini rahatlatmak için bütün araçlarımızı gözden geçirerek, büyülteceğim. Çünkü yolcu sayımız arttı, araçları büyütmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımız merak etmesinler, Düzce’de toplu ulaşımı rahatlatacağız” ifadelerin kullandı.
“Ben okulları ve Kütüphaneleri hayırseverlere yaptırdım”
Program esnasında sosyal medya üzerinden gelen “Hayırseverlerin yaptırdığı yatırımları Faruk Özlü kendisi sahipleniyor” şeklindeki eleştirilere de cevap verev Özlü, “Ben gelene kadar, niçin hayırseverler bu okulları yapmamışlar, neden ben gelene kadar TOKİ Park yapmamış. Burada önemli olan, başka kurumların paraları ile bunları yapabilmektir. Şimdi Düzce’n in hastaneye ihtiyacı var, bu hastaneyi yapacağız. Sağlık Bakanımızdan da bu hastanemizin sözünü aldık. Tabii ki yapacağım, saygı değer Cumhurbaşkanımız bütün iller için ‘Millet Bahçeleri yapacağız’ dedi. Neden Düzce’ye yapılmasın. Ben Millet Bahçesi yaparken, belediyenin kasasında para yoktu. Ama ben TOKİ aracılığı ile bu Millet Bahçesi’ni yaptırdım. Ben bir mahalleye gittim, mahallede bir arkadaşımız çıktı, ‘Bunları sen yapmadın ki, bir iş adamı yaptı’ dedi. Ben de dedim ki ‘ Git sende bul o iş adamını sen de yaptır’ dedim. Oradan bir bayan aya kalktı ‘Sayın Başkanım, ben hasta çocuğumu bırakıp, size teşekkür etmek için buraya geldim. Benim oğlum orada ders çalışıyor’ dedi. Bakın, Düzce’ye kültürel bir anıt kazandırmak için bir rölyef yaptırdık. Bu Düzce’nin kültürel zenginliğidir bu” ifadelerine yer verdi.
“Lütfen Düzcespor’u siyasete alet etmeyelim”
Düzcespor konusunu da ele alan Özlü, bazı kesimlerin takımın başarısızlığı üzerinden kendisini eleştirdiklerine dikkat çekti. Düzce’nin spor kenti olması için gösterdiği özverili gayreti anlatan Özlü, “Sadece bu yıl Düzcespor’a kaynak sağlamak için, görüştüğüm iş adamlarından takıma aktardığım kaynak 20 milyonun üzerindedir. Düzcespor’un daha iyi olması için, elimden gelen bütün imkanları sağladığımın şahidi, kayyum yönetimidir. Düzcespor yendiği zaman, beni tebrik etmiyorlar, yenildiği zaman beni eleştiriyolar. Bunlar Düzcespor başarısız olsun, biz de bunun üzerinden Faruk Özlü’yü eleştirelim diyen kesimler. Geçen Fenerbahçe’nin efsane Başkanı Aziz Yıldırım ile bir toplantı yaptık. Bu toplantıya Sayın Valimiz Selçuk Aslan, Sayın Başsavcımız, Emniyet Müdürümüz ve iş insanları katıldı. Bu toplantıda, Aziz Yıldırım dedi ki ‘Arkadaşlar bu işi sadece Faruk Özlü’ye bırakmayın, hepimiz taşın altına elimizi koyalım’ dedi. Ve takıma dolar bazlı yardım yaptı. Bunun ardından toplantıda bulunan bir başka arkadaş ise ‘Ben de yardım yapıyorum’ dedi. Ertesi günü bu paralar Düzcespor’a aktarıldı. Sayın Valimiz de, sayın Başsavcımız, Emniyet Müdürümüz ve Jandarma Komutanımız da o toplantıdaydı. Ertesi gün takımı ziyaret ettim ve deplasmanda oynayacakları Melemenspor maçına katılacağımı söyledim. Bakın sporu lütfen siyasete karıştırmayalım. Ben Belediye Başkanıyım, benim görevim bu şehirde spor altyapısını oluşturmak. Düzce’nin 3 bölgesinde spor kampüsleri yapmak için çalışmalara başladık. Bir de spor akademisi diye bir yapılanmaya gittik. Biz bütçemizin bir bölümünü amatör spor kulüplerine aktarabiliyoruz, bu yasal bir durum. Bu nedenle biz, amatör spor kulüplerini de destekleyerek, spor kenti Düzce’nin adımlarını atmış olacağız” açıklamalarında bulundu.
“Bizim insanımız da randevu alarak görüşme kültürü oluşmamış”
Kendisine ulaşılamadığı yönündeki eleştirilere de değinen Özlü, önümüzdeki dönem vatandaş, esnaf ve STK temsilcileri ile daha çok vakit geçireceğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
“Bizim insanımız da randevu alarak görüşme kültürü oluşmamış. Ben mahallelerde vatandaşın ayağına kadar giderek, insanlarla bire bir görüşen insanım. Bir günde, 100 görüşme talebi geliyor. Ben de ilgili müdürlüklere yönlendiriyorum, insanlarımızı. İnşallah önümüzdeki dönem, vatandaşlarımıza, esnaflarımıza ve STK’lara çay kahve içmeye gideceğim. Çünkü, ben bütün projelerimi ofiste tamamladım. Biliyorsunuz proje ofiste yapılıyor, çalışmalar da sahada yapılıyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönem, vatandaşlarımıza daha çok vakit ayıracağım.”
“Muhsin Yavuz gerçekten bir dava adamı”
AK Parti’den yeniden aday gösterilmeyen Çilimli Belediye Başkanı Muhsin Yavuz’un gerçek bir dava adamı olduğuna dikkat çeken Başkan Özlü, şu açıklamalara yer verdi:
“Doktora yapmak çok zahmetli bir iş, ama liste yapmak oldukça zor bir iş, ben bunu Belediye Meclisi Listesi hazırlarken gördüm. Biz istişare ile bu listeyi belirledik, ben özellikle insanın dürüstlüğüne bakarım. Bunların bütün sicillerini inceledim, geçmişte de çok dürüst insanlar. Bir de Genel Merkezimizin kriterleri var, bu listeyi yaparken de bu kriterlere uyduk. Bizim Cumhurbaşkanımız her ay bizi toplar ve bizi birleştirir. Bu durum başka hiçbir parti de yok. Ben partimizden ayrılarak, başka partiden aday olan arkadaşlarımıza abilik yaptım ve onlara sahip çıkmak istedim. Ben geçen Çilimli ilçesine gittim, biliyorsunuz orası benim memleketim. Sayın Muhsin Yavuz’u aradım, geldi sağ olsun orada toplantımızı yaptık. Muhsin Yavuz’un yaptığı, gerçek bir dava adamlığıydı. Muhsin Yavuz, partisine ve davasına sahip çıktı. Bunu her kes yapamaz, kendisi de benim değerli bir kardeşim. Muhsin Yavuz da sahipsiz bir insan değil, seçimleri atlattığımız zaman kendisini güzel bir yerde değerlendirerek tecrübelerinden yararlanacağız. Ben Muzaffer Yiğit’i severim, kendisine dedim ki; ‘Anket yapacağız, eğer anketlerde önde çıkarsan, ben sana sahip çıkacağım’ dedim. Muzaffer Yiğit, anketlerden çıkmadı, bu yüzden aday gösterilmedi. Muzaffer Yiğit Belediye Başkanlığı döneminde benim çalışma arkadaşımdı.
“Mehmet Keleş neden görevden alındığını yakın dostu Erol Kaya ve eski Özel Kalem Müdürü Akif Keleş’e sorsun”
Düzce eski Belediye Başkanı ve İYİ Parti Belediye Başkan Adayı Mehmet Keleş’in görevden alınması ile ilgili bir dahilinin olmadığını anlatan Özlü, “Bu ifadeler çok çirkin, çok yanlış şeyler. Mehmet Keleş’in görevden alınmasında hiçbir dahilim yoktur. Bir gün uçakta Binali Yıldırım ile bir yere gidiyoruz, bana belediyenin personel şemasını gösterdi. Mehmet Keleş’in görevden alınmasını sağlayan kendisinin yakın arkadaşı Erol Kaya’dır. Neden istifa ettiğini, kendisi açıklamalı. Bu işin arkasında ‘Faruk Özlü’ var diyorsa, ben açıklayayım kendisine. Eski Özel Kalem Müdürü Akif Keleş, bununla ilgili bir dosya hazırlamış ve Genel Merkeze vermiş. Mehmet Keleş, görevden alınmasının nedenini Akif Keleş’e sorsun, Erol Kaya’ya sorsun. Mehmet Keleş, kendi konuşmalarına dikkat etmediyse, mesela ‘Pasat mı çekeyim?’ dediği video hala Türkiye’nin gündeminde. Ben Mehmet Keleş’in yüzüne karşı da söyledim. Mehmet Keleş, görevden alınmasının nedenini yakın arkadaşı Erol Kaya’ya sorsun, eski Özel Kalem Müdürü Akif Keleş’e sorsun. Ama Muharrem Tozan’ı İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği görevinden ben aldırdım. Bunun nedeni ise, o dönemki AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin ile ters düşmesidir. Ama Mehmet Bey’in görevden alınmasında hiçbir dahilim yok. Bakın bir memur, siyasi otoriteye meydan okuyamaz. İnsanlar başkalarını kendisi gibi zannedermiş. Bizim yaptığımız işlerle ilgili bir yanlış olabilir mi? Ben alta yapılan şeyleri pek bilemem. Ama bir iddia geldiği zaman hemen savcılığa veririm” söylemlerinde bulundu.
“Ben yanımda çalışan adamın iş disiplinine ve performansına bakarım”
Muhalefet tarafından sıkça eleştirilen konuların başında gelen görevden alma ve görev yeri değiştirme konusuna da değinen Başkan Özlü, “Muhalefetin beni eleştirmesinin başında bu konu gelir. ‘Çok sık adam değiştiriyorlar’ diyerek beni sıklıkla eleştiriyorlar. Şimdi önyargılı davranmakta doğru değil. Ben personelin performansına bakarım, eğer performansı düşükse, ben o kişiyi başka görevde değerlendiririm. Benim için çalışma arkadaşlarımın dürüst olması, işini iyi takip etmesi önemli. Ben sade bir insanım, ben kompleksleri pek sevmem. Benim çetrefilli işlerle pek işim olmaz. Düzce’de WhatsApp konusunda benim en iyi tanıdığım Ali Dilber’dir. Şimdi adamı aradığınız zaman müsait olmayabiliyor, zaman kaybı oluyor. Ama WhatsApp’ta yazdığın zaman, vakit kazanıyoruz” dedi.
“Talih Özcan son derece beyefendi bir insan”
CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan’ın son derece beyefendi bir kişiliğe sahip olduğunu ifade eden Özlü, son olarak şunları söyledi:
“Ben Talih Özcan Beyi yeni tanıdım. Kendisi son derece kibar, son derece entelektüel, son derece saygılı ve bey efendi bir insan. Ondan önce, Cumhur İttifakı içinde bir arkadaşımız vardı, o arkadaşımız öyle bir insan değildi. Mesela Semih Cemşit vardı, görüşlerimiz farklı olmasına rağmen, çok beyefendi bir insandı. Önce insan olmak lazımdı. Necmi Hoşver, bakanlık yapmamasına rağmen, bakan kadar bir yaptırımı vardı. Ömer Küçük de kıymetli benim için, Ruhi Kurnaz da değerli.”
HABER: Savaş ARI