‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ dolayısıyla ‘Dünya Düzce Günleri’nin tanıtım gününde Gez Gör ekibiyle beraber bizleri gezdiren Belediye Başkanı Sayın Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür ediyoruz. Konuralp Prusias Ad Hypium’da başladık oradan Aydınpınar Şelalesi’ne geçtik, orada bize ikramda bulunuldu, hava da güzeldi, ikramlar da güzeldi. Basın camiası adına teşekkür ediyoruz.
Akçakoca’daki fen lisesi Orhan Özdemir Fen Lisesi oldu. Lise mevcut alanında devam ediyor, yeni bir yer de inşa ediliyor. Akçakoca Kaymakamlığı Millî Eğitim Müdürlüğüyle İş İnsanı Burhan Özdemir fen lisesinde hami olmak adına bir protokol imzaladılar. İşin özünde başarılı öğrencileri, yeni öğrencileri Akçakoca Fen Lisesi’nde bugünden itibaren müthiş bir ayrışma, ayrıcalık ve imtiyaz dolu bir günler bekliyor. Okul Müdürü Abdurrahman Bey de büyük bir heyecanda. Netice itibarıyla Akçakoca Fen Lisesi’ne giden, orayı tercih eden öğrencilerin, orada okuyan öğrencilerin okuluyla, eğitimiyle, işiyle, bursuyla beraber bir çalışma yapıldı. Tebrik ediyoruz. Sayın Özdemir’i, Sayın Kaymakam’ı, Sayın Okul Müdürü’nü tebrik ediyoruz. Zeki Sevil Bey de buraya 100 yataklı, yarısı kız yarısı erkek olmak üzere 100 öğrencinin kalabileceği bir yurt yapıyor. Çok saygın bir adım, samimi bir adım.
Düzce’de ‘biz hangi okulu nereye getirelim’ derken Akçakoca’da böyle bir adım atılıyor. Burhan Özdemir’i ve ailesiyle beraber tebrik ediyorum. Kaymakam Bey’in gayretleri var, valilikte yeni binanın yapılması için çalışma başlatıldı. Akçakoca Fen Lisesi öğrencileri bu haftadan itibaren eğitimde, sporda, kalitede bursta özel okul standartlarında verilecek imkânlarla bir temel atıldı.
Akçakoca’da ‘Ak Evler’ diye bir bölge var. Yazlık almış kişiler burada ikâmet ediyor. Haziran ayında geliyorlar eylül ayının başına kadar kalıyorlar. Her akşam saat 8’de burada bir lağım kokusu var. Denize girenler rahatsız oluyor. O mahalledeki belediyeye oy kullanamayan tüm aileler o kokuyla akşam 8’i bekliyor. ‘Pompamız yanmış.’ diyorlar. Sedaş’a borcun olmasın? Pompan yandıysa yaz ayına giriyorsun ama millet lağım kokusundan evinde oturamıyor.
2-3 km ilerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Devlet Bahçeli’ye Cumhur İttifakı’na, devlete, millete hakaret eden ne kadar sanatçı varsa getirip dans ediyorsun. Bu adam senin Cumhur İttifakı’ndaki Cumhurbaşkanı’n Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve senin partinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi yerden yere vuran adamları getiriyorsun parasını ödüyorsun içtimai olarak da yüceltiyorsun. Bunu yapan Akçakoca’nın Belediye Başkanı. Kortej yürüyüşü mehteranla başlıyor. Melih Gökçek’in, Faruk Özlü’nün, Burhan Özdemir’in ismi kullanılıyor.
Hava karardığı zaman lağımı salıyorsunuz, lağım kokusundan 5 metre ileride ‘festival’ yapıyorsunuz. ‘Akçakoca tanıtılıyormuş.’ Adamları istismar ediyorsunuz. O insanlar senin kortej yürüyüşünde, Düzce Belediyesi’nden mehteri al ama Düzce Belediyesi’nin Başkanı’nın Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek’e git, eşi Akçakocalı, oradan bir iletişim kur. Burhan Özdemir’e ‘böyle bir çalışma yapıyoruz’ de ama Burhan Özdemir’in de Melih Gökçek’in de Dr. Faruk Özlü’nün de değerlerine küfreden adamları oraya çıkar.
Hiç MHP’den üyesinden il başkanına kadar bu gerçekleri görüp de bunu anlatan adam yok mu?
‘Cumhurbaşkanı’na ağır konuşan Eypio, AK Partili belediyelerde konsere gitmiş.’ Yanlış hesaptan doğru sonuç çıkar mı? Onlar da yanlış yapmış. ‘Kılavuzu karga olanın burnu pislikten ayrılmaz.’ Pavyon kültürüyle aldığın akılla geldiğin yer bu olur. Okan Yanmaz, pavyonculardan algı için akıl alırsan bu adamlarla boşluğa düşersin. Akçakoca’ya çok yazık oldu.
Bir arıtma tesisinin pompasını yaptırmaktan aciz olan bir belediye, ‘valiye, kaymakama söylenmiş.’ Okan Yanmaz’ın belediyeyi yöneten eşine mi söyleyecektim bunu? Tabi valiye, kaymakama söyleyeceksiniz memleketin böyle bir sıkıntısını.
Ahmet Mutlu bir kalp krizi geçirmişti. Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’nde müdahalesi yapıldıktan sonra Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi devam ediyor. İstanbul’da bir hastanede Sayın Bahçeli’yi tedavi eden doktorlarla irtibat kurulmuş ve aldıkları cevap şu; ‘Tıbben yapılması gereken en güzel şeyleri yapmışlar, arkadaşları tebrik ediyoruz ama hastaneden kaldırılma durumu çok olumlu değil, önümüzdeki günlerde İstanbul’da ameliyatı olacak.’
Havalar sıcak, hastanede dertli insanların geldiği bir kantin var. Kantinin klimaları çalışmıyor. Kantini işleten adam, ‘Burayı 2 sene önce teslim aldılar, Eksikleriyle eksik yokmuş gibi teslim aldılar, biz bunları beyan ettiğimizde ‘bu adam bunları yaparken gitmiş müteahhitin suçu ne?’ Klima çalışmıyor musluklarda sıkıntı var.
Orada bir insanın rahat edeceği bir ortam olmamış biz bunu Sayın Rektör’ümüze söyleyince Rektör, ‘hemen müdahale edelim, eskiye dönük hesabı soracağımıza yeniye dönük çözüm bulalım.’ Dedi. Memleketteki idare ve irade sahipleri bu beytülmalı tasarruf edenler Allah’tan korkmuyorsunuz da kuldan utanın kuldan utanmıyorsanız Allah’tan korkun.