Üçyol Köyü’nde yaşayan Mıhçı Ailesi, ikamet ettikleri tek katlı evlerinde 4 yıldır kâbusu yaşıyor.
İddiaya göre evlerinin yakınında bulunan Uçar Ticaret’e ait mısır kurutma tesisi ’ne ait ağır yük araçları, evin hemen yanında bulunan toprak yoldan gün içerisinde sayısız defa geçerek ortalığı toz içinde bırakıyor.
Yolun asfaltlanması için 4 yıldır çalmadıkları kapının kalmadığını ifade eden aile, oradan oraya yönlendirildiklerini iddia ederek mağduriyetlerini dile getirdi.
Oluşan tozdan dolayı evlerinin kapısını camını açamadıklarını ve yıkadıkları çamaşırlarını bile kirlenmemesi için evin içinde kurutmak zorunda kaldıklarını ifade eden aile, yolun asfaltlanması için girişimde bulunduklarında yetkililerden umduklarını bulamadı.
Öte yandan firma yetkilileri tarafından sürekli hakaret ve aşağılayıcı ithamlara maruz bırakıldıklarını ifade eden aile, söz konusu firma sahibi Metin Uçar’ın Ak Parti üzerinden siyasi gücünü kullanarak bürokratik süreci sekteye uğratmaya çalıştığını öne sürüyor.
Bununla beraber, Metin Uçar’ın yine siyasi gücünü kullanarak Jandarma eliyle aileyi sindirmeye çalıştığını dile getiren Mıhçı Ailesi Öncü Haber mikrofonuna konuştu.
“Oradan oraya yönlendiriyorlar, çözüm yok”
4 yıldır aynı mücadeleyi verdiğini dile getiren Enver Mıhçı şunları söyledi: “4 seneden beri bu yolun mücadelesini veriyorum. Özel İdare’ye gidiyorum Kara Yolları’na git diyorlar, Kara Yolları’na gidiyorum Özel İdare’ye git diyorlar. Bu yol bizim değil diyorlar. Yol zaten kaçak. Uçar Ticaret istediği gibi bu yolu kullanıyor. Bizi mağdur durumda bıraktılar. 4 senden beri şu evin camlarını açmıyorum. Buradan Sayın Belediye Başkanı’mıza, Sayın Vali’mize sesleniyorum: Lütfen bize yardım edin.
“Firma bizi Jandarma ile sindirmeye çalışıyor”
Yapacağız diyorlar, zaten karşımıza gelmiyorlar. Boykotumu koyduğum zaman hemen jandarmayı yolluyorlar. Jandarmaya dilekçe vermekten bıktım. Jandarma buraya gelmekten bıktı. Sadece işlerin çözülmesi, jandarma! Karşıma jandarmayı yolluyorlar, kendileri de gelmiyorlar. Kendileri kaçak dövüşüyorlar.
“Yol kaçak olarak firma tarafından yaptırıldı”
Bu yol bence kaçak. Adım gibi eminim. Bu yolu kara yolları kendileri açtı. O zaman burada çalışma varken kara yollarına yalvardılar yolu açtılar. Asfaltı yapmayan, Özel İdare yapmıyor, Kara Yolları yapmıyor, kendileri yapmıyor, yani bize deseler; burada hafta sonu çalışma yok, biz de ona göre eşyamızı dışarı atalım, evimizin içi zaten rutubet içinde, kapıyı bacayı 4 seneden beri açamıyoruz. Bize iki gün müsaade verin o da yok. Hiçbir yetkilisi bizim karşımıza gelmiyor. Sadece jandarmayı yolluyorlar. Zaten halıları yola attım orada yol kazmaya başlıyorum hemen jandarma geliyor. Ben jandarmayla niye uğraşayım devletle niye uğraştırıyorlar? Kendileri gelsinler yapsınlar, paraları var pulları var.
Az önce adamların kendi kamyonu, sizi elinizde kamerayla görünce o kadar yavaşladı ki, kendim itsem araba o şekilde gidecek yani. Normalde 3. 4. vites gidiyorlar. Son sürat gidiyorlar. Üstünden uçan mısır kozalakları, yolun tozu… İnsan, üstünü kapatır, bir çare bulur yani. Bu kadar insanları ezmenin bir anlamı yok…
“Garibanız diye mi böyle yapıyorlar?”
Bize neden bunu yaptıklarını ben de anlamış değilim. Gariban olduğumuzdan mı, kimsemiz olmadığından mı, zenginlikten mi, adamın bir yerde kolu var, bir partiden, söylemek istemiyorum.
“Ak Parti’deki gücünü kullanarak bizi mağdur ediyor”
Bir çıkarı var bir yerden bizi eziyor. Siyasi partideki gücünü kullanarak bizi mağdur ediyor.
Benim partiye muhalifle işim yok. Adamın partiden bir gücü var. Ben de partiden olsam ben de gücümü koyarım.
Kara Yolları’na, CİMER’e yazmışım. Hepsine yazdım. Kendim de Ankara Genel Merkez Binası’na da gittim, çare yok. Sadece evrakı veriyorlar. Buradan da Sayın Belediye Başkanı’ma Sayın Vali’me sesleniyorum, bizzat da bizimle ilgilenmesini istiyorum. Evrakla değil, yüz yüze bizimle ilgilenmesini istiyorum.”
Haber – Ahmet Çelik
Görüntü – Nisa Aydın