Zincir marketlerde teknoloji, tekstil, ayakkabı, kozmetik, beyaz eşya, mobilya, halı, küçük ev aletleri, kırtasiye ve hırdavat gibi 70-80 meslek grubunun faaliyet alanına giren ürünlerin satılmasını ‘haksız rekabet’ olarak niteleyerek tepki gösteren DESOB Başkanı Mustafa Kayıkcı, “Herkes her şeyi satmamalı. Ayakkabı tamircisinin önünde dondurma sattığını duydunuz mu? Olmaz. Bir firma her şeyi satabiliyor, bunların adına zincir marketler deniliyor. O zaman perakendeye bir kural getirilmeli. Gıda, market diyorsanız elektronik eşya satmamalısınız.” dedi.

Küçük esnafları korumak ve zincir marketlerin her ürünü satmasının önüne geçmek için "Perakende Yasası" olarak bilinen Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da değişiklik öngören teklifin meclisten geçmesi bekleniyor.

2-140

Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Mustafa Kayıkcı, Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Güne Merhaba” programında, Perakende Yasası’nın küçük esnaflar için önemine dikkat çekti.

Her köşe başında şube açan zincir marketlerin, beyaz eşyadan elektronik aletlere, tekstil ürünlerinden gıdaya kadar her şeyi satmasının esnafı zorladığını vurgulayan DESOB Başkanı Mustafa Kayıkcı, bunun önüne geçilebilmesi için Perakende Yasası’nın kendileri açısından hayati önem taşıdığını belirtti.

Ekran Alıntısı-43

“Bir gün Türkiye’nin başının zincir marketlerle derde gireceğini söyledim, dediğim oldu”

Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu ‘Güne Merhaba’ programına konuk olan Kayıkcı, halk arasında 3 harfliler olarak anılan zincir market ve AVM’lerle küçük esnafın rekabet gücünün olmadığının altını çizerek, “Perakende Yasası’nın çıkması gerekiyor. Çünkü ülke evriliyor. Esnafı korumak için özel yasalar çıkarılmaya gayret ediliyor, ama asıl olan perakende satışı yasasının çıkması gerekiyor. Herkes her şeyi satmamalı. O zaman nasıl pay edeceğiz, nasıl geçinecek bu insanlar? Herkesin bir işi var. Ayakkabı tamircisinin önünde dondurma sattığını duydunuz mu? Olmaz. Bir firma her şeyi satabiliyor, bunların adına zincir marketler deniliyor. Zincir marketlere bu kadar fırsat verilmesini, bunu bugün konuşmuyoruz, bir gün Türkiye’nin başının bu zincir marketlerle derde gireceğini söyleyen benim. Girmedi mi? Corona zamanı geldi girdi. İstediği ürünü istediği gibi yaptı çünkü tek düğmeden bastığında her yerin fiyatları Türkiye’deki fiyatları değiştirebiliyor. Mal alırken 40 bin tane bayili firmalar var, su alacak, 40 bin tane alıyor. Rekabetini nasıl yapacaksınız? Düzce’de dernek yapalım, kooperatif yapalım tamam, yetmiyor. Türkiye genelinde de böyle oluyor. O zaman perakendeye bir kural getirilmeli. Gıda, market diyorsanız elektronik eşya satmamalısınız. O zaman sanayi çarşısının önünde kuyumcu dükkanı da açalım, kuyumcunun yanında kaportacı açalım. Ahlak kalmıyor.” dedi.

“Çok tehlikeli bir yere gider”

Zincir marketlerin sürekli denetlenmesi gerektiğini ifade eden Kayıkcı, “Zincir marketlerin özellikle yağ, peynir stoklamasında esnaftan çok pahalı sattığını bu insanlar gördü.  Tarihi geçip şişen peynirleri çöpe attığını Düzce gördü. Bu bir ahlak değil, tabii yapsınlar, olacak bunlar, ‘Bu niye var mı?’ diyoruz. Ama ‘Biz niye korunmuyoruz?’ diyoruz. O zaman köylere kadar sokun bu zincir marketleri, kapatırız o zaman, biz niye varız ki? Düzce’de bu kadar esnafın gereği de yok. İş merkezi gibi 6-7 tane yapılsın hepsini kapatalım. Ne yiyecek bu insanlar, meslek ne olacak? Çok tehlikeli bir yere gider. Onlar tek düğmeyle mağazayı çalıştırmaz kapatır. Tek düğmeyle istediği ücreti istediği yere, serbest piyasa bu… ‘Bunu denetlerim kaça aldın kaça verdin.’ Denetle o zaman. 60 TL’ye kadar su var, bulunduğu muhite göre var. Ucuzu da bulunabilmeli. Ekmekte bunu yaptılar, ekmek pahalı, ucuz derken ‘Halk Ekmek de olsun.’ dendi. Bu müdahaledir, olması da gerekir. Bazı şeyleri konuşuyorlar, her konuşulana da biz cevap vermeyeceğiz ama bazı işlerin belli sebepleri de var.” şeklinde konuştu.

“Biz sosyete pazarına karşı geldik”

a57e7b60-fbb0-4ba4-a2cd-5c56aabc147a

Düzcespor yararına geçtiğimiz dönemlerde kurulan sosyete pazarına, Düzce’nin esnafını korumak için karşı geldiklerini hatırlatan Kayıkcı, “Sayın belediye başkanımız, Anıtpark’ın alanını ticari organizasyona kapattı. Sosyal organizasyonlara açık. Ahilik vardı, ticari bir şey yapmadık, meyve pasta dağıttık. Parkın orada etkinlik yaptılar, bu etkinliği kim için yaptılar? Düzce Cam Düzcespor için. Spora gelince iş biz hiç mi katkı vermeyeceğiz? Esnaf cebinden para veremez, oralarda küçük eğlenceli, esnafı etkilemeyecek şekilde etkinlikler olabilir.’ dedik. Biz sosyete pazarına karşı geldik, biz kurarız dedik. Sosyete pazarı buraya gelmesin diyen yok, kişiye çalışmasın diyen var. Burada bir kurum var, Düzce Cam Düzcespor. Karıştırılmak istenilen bir şeyler var. O zaman ‘Biz Düzce Cam Düzcespor’un tüm gelirlerine karşıyız.’ diyecekler. Spor bir gerçek. Sade biletle katkı yetmiyor. Ufak şeyleri oluyor belediyenin.  Bundan önceki başkan çok güzel yönetti, Allah ondan razı olsun çok büyük emek verdi. Düzce Cam Düzcespor deyince ben yutkunamam. Kişinin cebine gireceği paradaki yapılacak ticarette haram, hırsızlık, esnafın hakkını yemektir diyorum. Ama Düzce Cam Düzcespor olunca ben bunu konuşma hakkına sahip değilim. ‘Benim işimi direkt etkiledi.’ diyen birkaç tane basın dışında bir tane esnaf yok, çarşı kalabalık oldu diyen var, hangisi doğru? Gerçek esnafımızın müşterisi üç harfli marketlerden alışveriş yapan müşteri değil. Bunu da görmek lazım. Çünkü açıkta satılan ürünü standardı, takip edilmeyen bir ürünün esnaftan alışveriş yapanlar oradan alışveriş yapmıyor. Ucuz diye gezip tarihine bile bakmayan insanlar var. Tarih değiştiğinde bu tip yerlerde geriye verme şansınız da yok, silerek tarih yazanları da gördük.” ifadelerine yer verdi.

Editör: Savaş Arı