Yıllardır süregelen ‘Düzce hayat çok pahalı’ serzenişleri özellikle son yıllardaki ekonomik dalgalanmalarla kendisini daha da hissettirir oldu. Ay sonunu zor getiren emeklisi-çalışanı, çarşı-pazarda fahiş fiyatların etiketlere yansıdığını her platformda dile getirmeye devam ederken, Öncü Haber ekibi halkın gözüyle pahalılığın röntgenini çekmek için sokağa çıktı ve kentte yaşayanlara mikrofon uzattı. Hayat pahalılığının önlenebilmesi için denetimlerin arttırılmasını isteyen vatandaşlar, yüksek fiyatlardan sorumlu tuttukları esnaflara, ‘Biraz daha vicdanlı olun!’ diye seslendi.
Düzce’de uzun yıllardır giyim, gıda ve sebzenin çevre illere kıyasla daha pahalı olduğunu savunan vatandaşlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Son yıllarda ekonomideki kötü gidişatın da eklenmesi ile A’dan Z’ye tüm kalemlere gelen zamlar vatandaşların belini bükerken, Öncü Haber ekibi Düzce sokaklarına inerek, vatandaşlara mikrofon uzattı. Düzce’nin diğer illere göre pahalı olduğundan yakınan vatandaşlar, bu konuda denetimlerin arttırılmasını istedi. Hayat pahalılığının sadece Düzce’de değil tüm Türkiye’de olduğunu belirten vatandaşlar, esnaflardan fiyatları minimum seviyelere indirmesini talep etti.
Öncü Haber mikrofonuna konu ile ilgili görüşlerini anlatan Düzceli vatandaşlar şu ifadelere yer verdi:
“81 ilimiz var sadece Düzce’de problem var”
Sercan Özen: “Hayat çok pahalı, bunun sebebi asgari ücret. 22 bin lira. Her şeye yüzde 200 zam geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan karı-koca çalışıp aile bütçesini üst seviyeye çıkarttı. Bugün karı-koca 50 bin lira alıyor, iyi para. 81 ilimiz var sadece Düzce’de problem var. Köyler çok fazla. Düzce’nin gelir kaynağı fabrikalar, sahip çıkmak gerekiyor. En pahalı yerler AVM’ler. İstanbul Ankara arası daha verimli olmalı. Düzce Valiliği’nin ve belediyenin daha güzel çalışması lazım.”
“Bizim esnaflarda merhamet diye bir şey yok”
Ziya Çetin: “Hepimiz görüyoruz, hayat pahalı. Marketten markete fiyat değişiyor. Bizim esnaflarda merhamet diye bir şey yok. Ben ne zaman girsem kavga ederim. Hep bahane buluyorlar. Esnaf yok Düzce’de. Giyim kuşamı hep Adapazarı’ndan alıyorum. Orasının sahibi var ama buranın sahibi yok ki. Kızımın evinde kalıyorum, oradan alıyorum. Denetim yok, hepimiz bilincindeyiz. Herkes göz yumuyor. 78 can öldü, unutulur, yine üstü kapanır. Zabıta müdürüne kafa tutan esnaf olur mu? Devletin amiri.”
“Biraz da olsa ekonomik ferahlık istiyoruz”
Büşra İnanç: “Türkiye genelinde hayat pahalılığı var. Düzce, İstanbul ile Ankara’nın arasında kaldığı için inanılmaz bir pahalılık söz konusu. Gerek tekstil olsun, gerek gıda sektörü olsun pahalı. İnsanlar asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Rakamların biraz daha minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizler artık, biraz da olsa ekonomik ferahlık istiyoruz. Alışveriş tercihimi Düzce’de yaşadığım için, Düzce’den yana yapıyorum. Kendi memleketimdeki esnafın kazanmasını istiyorum ama onların da biraz sağduyulu olmasını istiyorum. Yüksek rakamları gözden geçirmelerini ve insanların alabileceği sınırlara getirmelerini istiyorum.”
“Fırsatçılık çok fazla”
Ruhinaz Post: “Tüketim çok fazla, işsizlik ve fırsatçılık da çok fazla olduğu için hayat pahalı. Bir ürüne talep çok olduğu zaman, hemen zam yapıyorlar. Her şey ulaşmak imkansız. Düzce’de tarım bakımından ekilecek yerler çok fazlaydı ama kontrolsüz yapılaşmadan dolayı her yer bina oldu ve ekili alanlar azaldı. Köylüye destek azaldı, köylü ektiğini pazarlasa da kar edemiyor. En tepedekilerin hayat pahalılığın farkında olup azaltması lazım.“
“Kuzey Avrupa ülkeleri hayatı cazip yaşıyor”
Diğer bir vatandaş: “Sporcu olarak ülke genelinde hayat pahalı. Düzce’de de pahalılık var. Biraz ekonomiyle alakalı. Genelde alışverişi güneyden yaparım. Hedefiniz iyiyse neyi nerden alacağınızı biliyorsunuz. Kuzey Avrupa ülkeleri hayatı cazip yaşıyor. Emeklimiz ayda kaç defa et, balık yiyor? İstediğiniz kadar hassas olun ekonominin sürdürülebilirliğiyle alakalı. Umarım düzeliriz, şahane bir ülkeyiz. Ülkemizde müthiş kaynaklar var.”
Haber: Tuğba AKSOY- Zeki AŞIKOĞLU