Düzce'de yaşayan Hülya Besler, evinde hobi olarak başladığı mandala sanatını, Valilikçe girişimci kadınların el ürünlerinin değerlendirilmesi amacıyla kurulan Kadın Emeği Merkezinde açtığı atölyede sürdürüyor.
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu 52 yaşındaki Besler, farklı şehirlerde özel sektörde çalıştığı yıllarda sanata duyduğu ilgi doğrultusunda yağlı boya teknikleriyle ilgili kurslara katıldı.
İnternette de araştırmalar yapan Besler, belirli bir sıra izleyen ve dairesel bir yapıya sahip olan şekillerin renkli kalemlerle boyanmasıyla yapılan mandala sanatını keşfetti.
Özel sektördeki işinden ayrılarak ilgisini bu alanda yoğunlaştıran Besler, İstanbul'da bir süre bu sanat dalında eğitim aldıktan sonra 2019'da evinin bir odasını atölyeye çevirerek çalışmalar yaptı.
Çalışmalarına geçen yıl tanıştığı Kadın Emeği Merkezi’nde açtığı atölyede devam eden Besler, ortaya çıkardığı eserlerin satışından gelir elde etmenin yanı sıra mandala sanatının tanıtımına katkıda bulunuyor.
"İnsanlar bu sanatı tanımaya başladı"
Hülya Besler, yaptığı açıklamada, hobisini mesleğe dönüştürme hayalini Kadın Emeği Merkezi’nde gerçekleştirdiğini söyledi.
Merkezin sanat alanındaki girişimci ruhunu ön plana çıkardığını belirten Besler, "Profesyonel anlamda atölye açma hayalimi burada gerçekleştirdim. Türkiye'de çok fazla bilinen bir sanat dalı değil ama Kadın Emeği Merkezi sayesinde insanlar bu sanatı tanımaya başladı." diye konuştu.
Besler, mandala sanatının Hint kökenli bir felsefenin ürünü olduğuna işaret ederek, "Hint kökenli olmasına rağmen dünyanın her yerinde mandala sanatına rastlayabilirsiniz." dedi.
Mandala uygulama tekniklerine değinen Besler, öncelikle ahşap, tuval veya kağıt üzerinde merkez noktasını belirlediğini, daha sonra bu noktadan dışa doğru daireler çizerek mandalayı genişlettiğini kaydetti.
Besler, daireleri istenilen büyüklükte parçalara böldüğünü dile getirerek, ardından üzerine esinlenilen veya hayal edilen sembolleri uyguladığını, son olarak da akrilik boyalarla renklendirdiğini ifade etti.
Karma çalışmalar yaptığını anlatan Besler, "Bazen tezhiple birleştirdiğim çalışmalarım da oluyor. Sıvı altınlama ve varak çalışmaları da yapabiliyorum. Tamamen tek bir sanat benim için yeterli olmuyor. Dolayısıyla İslam sanatı ve soyut sanatlarla karmalar yapıyorum. Şu an tezhip ve Rumi desenlere ağırlık verdim. Sanatı icat ederken insanı bu desenler çekiyor. Laleler, karanfiller ya da Rumi desenler, bunları seviyorum. Aslında içinizden ne geliyorsa onu yapıyorsunuz." diye konuştu.
Besler, merkezinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan "Deruni" adlı son mandala çalışmasını, kufi hat sanatı, Rumi desenler ve tezhip uygulamasıyla birleştirerek 6 ayda tamamladığını anlattı.
Kadın Emeği Merkezinde 1 yılda 30 eser ortaya çıkardığını belirten Besler, bunların bir kısmını sattığını, bazılarını da hediye ettiğini sözlerine ekledi. (ÖNCÜ HABER/AA)