Bir araba bayisi tarafından 750 bin TL’lik arabayı vermek için 300 bin TL açıktan para istendi. Böyle bir iddia var, bayinin kim olduğu belli değil. İlgili noktalara ulaştık. Simge Otomotiv’den Şemsi Durdu’yu, Özenler Otomotiv’den Ahmet Durdu’yu, Görür Otomotiv’den ve Hızel Otomotiv’den yetkilileri aradık, 750 bin TL’lik aracı vermek için 300 bin TL açıktan para istenmiş, bu kişi de yasal olarak bu parayı bankaya yatırmış ve ilgili firmayı şikâyet etmiş. Konuyu Ticaret İl Müdürü’ne sorduk, ilk başta, ‘böyle bir şey var mı bilmiyorum’ dedi ve bu işi kapattı.
Araç olmadığında, araç olan bayiye yüzde 40 olan ÖTV’yi verirsen bayi sana arabayı verecek. Devletin tanıdığı imkândan fakire hastaya devletin tanıdığı hakka göz diken bir yapı olduğunu anlatmıştık.
Bayiye gittiğinde araç yok ama 150- 200 bin TL verirsen araç bulunuyor. Devletin iyi kademelerinde olanlara, ‘aracımız gelmedi’ diyerek satmıyorlar. Olaya vatandaş tarafından bakılışı bu.
Vatandaşa hanımının, kendisinin üzerine yazılıyor, araç çıkınca aynı bayide üzerine 150- 200 bin TL ne alabiliyorsa devrediyor, gidiyor tatil yapıyor, para kazanıyor. Fırsatçı bir toplum olduk! Bu ekonomi nasıl düzelecek? Biz bu ekonomiyi insan olarak ticaret olarak vatandaş olarak bozmak için elimizden geleni yapıyoruz. Zam gelmeden zam geliyor. İhtimal üzerine zam yapılıyor. Esnafın da haklı olduğu konular vardır.
Asgari ücret alan işçinin elinde de asgari ücreti ödeyen patronun elinde de aynı telefon var. Kredi faizleri artırılmış, tüketici kredisi, kredi kartı faizleri artırılmış, artırılsın, az harcasın millet! Ekonomide ihracata, yatırıma yönelik tedbirler artıyor ama harcamaya ve tüketime yönelik tedbirler kısalıyor, mantıklı.
Bu araba sorununda uzmanların söylediği şu; Türkiye şu anda sürekli ihracata yöneliyor. 100 tane araba üretiliyorsa bunun 7-8 tanesi yüzde 10’u iç piyasaya, yüzde 90’ı dışarıya ihraç ediliyor. Bu arz ve talep dengesindeki dengesizlik de fiyatları yükseltiyor, fırsatçıların burada oluşturduğu fırsat var.
Bayilerin de vatandaşın da haklı olduğu konular vardır. Bu zor günlerden, ekonomik şartların zor günlerinden el birliğiyle çıkmamız lazım. Birlikte çıkamazsak hep beraber batacağız.
Biraz iman, biraz adaletle ticaretimizi yaparsak bu memlekette herkes kazanır.
Devlet, sakat olan, hasta olan, etrafında muhtaç biri olan insanlara, ‘ben sizden vergi almayayım, araç aldığınızda da ÖTV’yi yüzde 40 oranında almayayım’ diye bir iyilikte bulunmuş buna hastaya, bu paraya göz diken gözü Allah ne yapar bilmiyorum.
Öncü Medya Whatsapp ihbar hattımıza bunu bildirecek olan varsa bize göndersin, onaylı olması gerekli. Basının, medyanın topluma karşı bir sorumluluğu var ve bu toplumun asaletine, değerlerine hizmet etmek durumunda.
Ayın sonuna doğru ‘Dünya Düzce Günleri’ başlıyor. Faruk Özlü’yle Aydınpınar Şelalesi’ne gittik. Aydınpınar, belediyenin eline geçtikten sonra hizmet konusunda adımlar atıyor. Düzce’miz çok güzel.
Beyköy Belediye Başkanı ‘Kaledibi’ isminde bir mesire alanı açmış, Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç, ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ dolayısıyla basına orada bir kahvaltı düzenledi. Başkan Kılıç, ben burada ölünceye kadar belediye başkanıyım, dercesine bir söz söylemiş ama yakışır. Beyköy Belediyesi’nin açtığı sosyal tesisler çok güzel.